Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şarm el-Şeyh Barış Zirvesi Niyet Beyanı ile ilgili olarak, “Mutabakatın harfiyen uygulanması, süreçte Amerika'nın İsrail hükümeti üzerindeki etkisini sürdürmesi çok önemli. Attığımız bu imzalar sıradan değil. Bu imzalarla da artık bu barış iradesi tarihin kayıtlarına girmiş durumda. Filistin davasının yegâne çözümü 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan, bağımsız, egemen ve coğrafi bütünlüğü haiz bir Filistin devletinin kurulmasıdır.” şeklinde konuştu.
Gazze’nin yeniden imarı için uluslararası çağrı
Gazze’nin yeniden inşasına dair, “Kış gelmeden Gazzelilerin barınma ihtiyaçlarını gidermek için canla başla çalışacağız. Son birkaç günde 350 civarında insani yardım tırımız Gazze’ye girdi. Hamas-İsrail’in mutabık kaldığı belgede günlük asgari 600 tır geçişi öngörülüyor. Körfez ülkelerinden tutun, başta Amerika ve Avrupa ülkelerine kadar hepsinin burada desteklerini istiyoruz, isteyeceğiz.” dedi.
Türkiye barış sürecinde aktif rol üstlenecek
Barış sürecindeki rol hususunda ise “Elimizdeki konteynerleri gerekirse biz bölgeye sevk edelim dedim. Bu kış mevsiminde onları çok daha farklı bir imkana kavuşturmuş olalım diye düşünüyoruz. Türkiye, barışın yanında ve bu süreci de öyle işletecek. Gazze'de bir barış düzeninin kurulması için fevkalade heyecanlıyız.” ifadelerini kullandı.
Trump ile telefon diplomasisi
Erdoğan, Trump ile temaslarına da değinerek, “‘Bu süreçte bana ne düşüyorsa telefonla irtibatımızı kuralım, telefon diplomasimizi ihmal etmeyelim’ dedi. Görüşmelerimizi her seviyede sürdüreceğiz. Sayın Trump ile kurduğumuz bu diplomasi çok çok önemli. İnşallah bu hassasiyet içerisinde bunu devam ettireceğiz.” şeklinde konuştu.
“Suriye’nin birlik ve bütünlüğü korunmalı”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, SDG konusuna da değinerek “Suriye ile her alanda ve düzeyde kapsamlı temaslarımız devam ediyor. Suriye'nin ve bölgenin kazanımlarının korunması için yakın eşgüdüm ve iş birliğini güçlendirmekte de kararlıyız. Suriye Cumhurbaşkanı Sayın Ahmed Şara'yı, arkadaşlarını yalnız bırakmak diye bir durum söz konusu değil. Sık sık SDG'yi yanlış yollara tevessül etmemesi, Suriye'nin birlik ve bütünlüğüne destek olmaları konusunda da uyarıyoruz. Umarız Suriye'nin toprak bütünlüğü bir ve beraber, müreffeh geleceğe ulaşmaları yolunda tutum takınırlar. SDG'nin Suriye ile bütünleşmesinin en kısa zamanda gerçekleşmesi, Suriye'nin kalkınma hamlelerini de hızlandıracaktır. Suriye yönetiminin, ülkenin bütün etnik ve dini unsurlarını kapsayan bir anlayışla geleceğe yürümesini takdirle karşılıyoruz. Bu, hem Suriye'nin, hem de Türkiye'nin çıkarınadır. Suriye'yi yeniden çatışmaya sürüklemeye çalışanlar ise ne Kürtlerin ne Dürzilerin ne de Nusayrilerin iyiliğini istiyor. Malazgirt Meydanı'nda söylediğim gibi, yönünü Ankara'ya ve Şam'a dönenler kazanacak, kendilerine başka hamiler arayanlar kaybedecek” ifadelerini kullandı.
AA




