KUSHNER KOORDİNASYONUN BAŞINDA

Çabalara, A Trump'ın damadı yahudi Jared Kushner'in liderlik ettiği iddia ediliyor. Israel Hayom gazetesinin Çarşamba günkü haberine göre, Kushner'in Tel Aviv ziyareti, Gazze'deki Hamas karşıtı Filistinli milislerle ilişkileri güçlendirme odaklıydı. Haberde, Kushner'in bu çete liderlerinin birçoğuyla temas kurduğu ve Kiryat Gat'taki Görev Gücü'nde bulunan Amerikalı subaylarla "işbirliği mekanizması kurma yöntemlerini" görüştüğü aktarıldı.

İsmi açıklanmayan bir Filistinli kaynak da Yaser Ebu Şebab'a yakın isimlerin Amerikalı yetkililerle toplantılar yaptığını doğruladı. Washington yönetimi ise Salı akşamı Kushner'in Ebu Şebab ile bizzat görüştüğü yönündeki iddiaları yalanlamıştı.

İsrail kamu yayıncısı KAN'a göre, bu planın ilk adımı olarak Ebu Şebab çetesi, İsrail'in onayıyla Refah'taki yeniden imar faaliyetlerinin güvenliğini üstlenecek. KAN, "İsrail’e savaşta işbirliği yapan milisler, İsrail ile birlikte kontrol ettikleri bölgedeki yeniden imar çalışmalarının güvenliğinden sorumlu olacak" bilgisini paylaştı.

Bu gruplar, ateşkes sonrası İsrail kontrolündeki bölgelerde barınıyor. Ancak Tel Aviv'in, İsrail ordusunun Gazze'den tamamen çekilmesi durumunda bu çetelerin akıbetinin ne olacağına dair henüz net bir karar vermediği belirtiliyor.

Israel Hayom'a göre Amerikalılar, bu milislerin mevcut kapasitelerini ve nüfuz alanlarını değerlendirmeyi amaçlıyor. Gazete, İsrail kontrolündeki bölgelerde bulunan çetelerin neredeyse engelsiz çalıştığını ve gıda dağıtımı gibi konularda bir düzen sağlamada başarılı olduğunu iddia etti.

Bununla birlikte, diğer bazı grupların Hamas güçleriyle sürekli çatışma halinde olduğu ve bu konuda Amerikalılardan destek mesajı ilettikleri ifade edildi. Amerikalıların nihai hedefinin, bu çeteleri kendi etki alanlarında ve potansiyel olarak daha geniş bölgelerde düzeni sağlayan yerel bir güce dönüştürmek olduğu vurgulanıyor.

NETANYAHU İLE GÖRÜŞÜLDÜ

Tel Aviv yönetimi, bu tür yerel güçlere duyulan ihtiyacı, "çok uluslu bir güç kurmanın zorluğuyla" gerekçelendiriyor. Konunun, iki gün önce Kushner ile İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu arasındaki toplantıda da ele alındığı bildirildi.

Haberin arka planında, Hamas'ın Ekim ayındaki ateşkesin hemen ardından bu işbirlikçi gruplara yönelik bir "temizleme operasyonu" başlatması ve İsrail'in bu duruma "Hamas Gazzelileri katlediyor" şeklinde tepki göstermesi yatıyor.

Yaser Ebu Şebab Kimdir?

S

Amerikan Wall Street Journal (WSJ) gazetesinde yayımladığı makaleyle gündeme gelen Yaser Ebu Şebab, Gazze'de faaliyet gösteren ve işgal güçleriyle işbirliği yapmakla suçlanan silahlı bir çete lideri. Geçmişi uyuşturucu kaçakçılığı ve hırsızlığa dayanan Ebu Şebab, İsrail'in Gazze'yi yeniden yapılandırma planlarının sahadaki piyonu olarak öne çıkıyor.

WSJ Makalesi ve "Yeni Yönetim" Çağrısı

Ebu Şebab, WSJ'de kendi imzasıyla yayımlanan makalede, Gazze halkını, Hamas'ı ve BM yardım kuruluşu UNRWA'yı doğrudan hedef aldı. Terörist İsrail'in yıllardır sürdürdüğü söylemleri birebir tekrarlayan Ebu Şebab, bir adım daha ileri giderek Gazze'de kendi liderliğinde yeni bir "bağımsız Filistin yönetimi" kurulması çağrısında bulundu.

Makalede en dikkat çeken unsur, Refah'taki yıkıntıların üzerine yeni bir "yerleşim alanı" kurulması planıydı. Ebu Şebab, "uygun destek sağlanırsa" 600 binden fazla Filistinlinin Refah’ın doğusuna taşınabileceğini iddia etti. Bu plan, İsrail'in Gazze'yi bölgesel olarak parçalama, nüfusun yaklaşık üçte birini savaşla boşaltılmış bir alanda denetim altına alma ve Filistinlileri "gönüllü" göçe zorlama stratejisiyle birebir örtüşmektedir.

Sahadaki Rolü: Yardım yağması ve askeri destek

Ebu Şebab, makalesinde Hamas'ı yardım kamyonlarını "çalmakla" ve açlık krizinin sorumlusu olmakla suçlarken, uluslararası raporlar tam tersini işaret ediyor.

Yardım Hırsızlığı: BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA), yardım konvoylarına yönelik saldırılar ve Kerem Şalom geçişi yakınlarındaki yağmalamalar konusunda bizzat Ebu Şebab’ın çetesini suçluyor. OCHA'ya göre "gerçek yardım hırsızlığı", İsrail askerlerinin gözetimi altında bu yapı tarafından gerçekleştiriliyor.

Askeri İşbirliği: Hamas'a göre, Ebu Şebab’ın silahlı çetesi, İsrail askeri operasyonlarında "gizli destek gücü" olarak görev yapıyor. İsrail tarafından sağlanan üniforma ve silahlarla donatılan bu işbirlikçi yapının; evlerin ve tünellerin taranması, tuzaklama, bilgi toplama ve İsrail askerlerinin sahadaki güvenliğinin sağlanması gibi görevler üstlendiği belirtiliyor.

Kriminal geçmişi ve şüpheli "firar"

Ebu Şebab'ın bugünkü pozisyonu, karanlık geçmişiyle daha da anlam kazanıyor:

Suç Dosyası: 2015 yılında Hamas tarafından uyuşturucu kaçakçılığı ve hırsızlık suçlamalarıyla tutuklandı ve 25 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Rusya: Ticari gemilere saldıran bedelini öder!
Rusya: Ticari gemilere saldıran bedelini öder!
İçeriği Görüntüle

Planlı Tahliye İddiası: Ekim 2023'te, Gazze'de tutulduğu cezaevi İsrail’in hava saldırısıyla hedef alındı. Resmî açıklamalarda Ebu Şebab'ın "kaçtığı" belirtilse de, saldırının cezaevinin yalnızca belirli bölümlerini hedef alması, sadece Ebu Şebab ve yakın adamlarının "firar etmesi" ve bu kişilerin hemen ardından İsrail güçleriyle sahada çalışmaya başlaması, olayın önceden planlanmış bir "tahliye" operasyonu olduğuna dair güçlü şüpheler doğuruyor.

Aşiretinden reddiye ve ölüm çağrısı

Ebu Şebab’ın İsrail destekli faaliyetleri, yalnızca dışarıda değil, kendi toplumu içinde de büyük tepki çekti. Mensubu olduğu Tarabin aşiretinin önde gelenleri, kamuya açık bir şekilde kendisini reddettiklerini ilan etti. Aşiret liderleri, İsrail’le işbirliği yapan bir kişinin "artık kendilerinden sayılamayacağını" belirterek Ebu Şebab hakkında açık şekilde ölüm çağrısında bulundu.

İsrail'den açık destek

Ebu Şebab'a verilen destek, İsrailli yetkililer tarafından açıkça savunuluyor. Eski İsrail Savunma Bakanı Avigdor Liberman, Tel Aviv’in bazı radikal gruplarla işbirliği yaptığını ve bu güçlere silah sağladığını duyurdu.

Netanyahu ise Ebu Şebab’a verilen desteği şu sözlerle savundu: “Bunda ne var ki? Hamas’la savaşan herkesle ittifak yapabiliriz.”

İsrail kaynakları ayrıca, Ebu Şebab’ın grubunun geçmişte Mısır’daki Sina Yarımadası’nda El Kaide bağlantılı gruplara silah kaçakçılığı yaptığının bilindiğini de doğruluyor.