Hani bir deyiş var ya; Karamanın koyunu sonra çıkar oyunu”, bu ziyarette öyle bir şey… Diyanet İşleri Başkanı Patrik Bartholomeos’u ziyaret etmiş. “Ne var bunda” diyebilirsiniz. Hani düğün dernek hesabı, adam belki muhabbet olsun dellaklık yapmaya gitti. Derdimiz orası değil ki. Ilıman İslâm fitnesinin ayyuka çıktığı, geçen yıl çıkarılan kanunla Azınlıkların “tüm mallarının” geri iadesi, camilerin kiliseye çevrilmesi yetmezmiş gibi ihtiyaç olmayan yerlerde kiliselerin restore edilip açılması ve ardından ev kiliselere izin verilmesi vs. gibi mevzular ortadayken, Tanzimat Fermanını hatırlatan bir ortamda bu ziyaret neyin nesidir ve Ramazan öncesi Patrik Bartholomeos’un yüreğine su serpecek derecede “Ruhban okulu Müjdesi” ile amaçlanan nedir? Sıkıysa karşı çık; Diyanet dedi… Vay be!.. İşi sağlama almak, tepkilerin baştan önünü kesmek ve olan bitene birde din kisvesi giydirmek bu olmalı… HOŞ GÖRÜN EFENDİLER HOŞ GÖRÜN… KAZIKLI VOYVODA’dan sonra O  KİN KAPISINI HOŞ GÖRÜN…

“Cumhuriyet tarihinde ilk kez bir Diyanet İşleri Başkanı, İstanbul'da Vatikan tarzı bir modeli gerçekleştirmenin hayalini taşıyan Patrik Bartholomeos Fener Rum Patrikhane'sini ziyaret etti. Tarihi buluşmanın ardından yapılan açıklamada, Ruhban Okulu'nun açılmasının gündeme geldiği belirtildi. Görmez'in Avrupa Birliği sürecinin en tartışmalı siyasi konusu olan "Ruhban Okulu"nun yeniden açılmasını istemesi endişeyle karşılandı. İki liderin birbirlerine sundukları hediyeler de dikkat çekti., Görmez'e altın yaldız kaplı Allah Lafz-ı tablosu ve isimlerinin yazılı olduğu gümüş bir tepsi armağan etti. Mehmet Görmez ise Bartholomeos'a üç büyük dinde aynı anlama gelen ayetlerin bulunduğu bir tablo hediye etti. Tablodaki bazı ortak ayetleri de okuyan Görmez, ayrıca Patrik'e 33 taneli bir tespih hediye ederken Patrik de bunu karşılıksız bırakmayarak cebinden çıkardığı kendi tespihini Görmez'e verdi.” (milligazete, 06.07.2012)