Kudüs'te siyonist askerler tarafından şehit edilen Şanlıurfalı imam Hasan Saklanan, şehadetinin birinci yılında düzenlenen programla anıldı.

Şanlıurfa Harran Kapı Mezarlığı'nda gerçekleştirilen anma programı, Mustazaflar Cemiyeti'nin organizasyonunda yapıldı. Programa STK temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Tekbirlerle yâd edildi

Ubeydullah Camii önünde toplanan kalabalık, ellerinde tevhid bayraklarıyla ve "Kahrolsun israil" sloganları eşliğinde, Hasan Saklanan'ın kabrinin bulunduğu Harran Kapı Mezarlığı'na yürüdü. Yürüyüş boyunca tekbir sesleri yankılandı.

Harran Kapı Mezarlığı'nda Kur'an-ı Kerim tilaveti ve dualar eşliğinde devam eden programda, Hasan Saklanan'ın Kudüs davasına olan bağlılığı vurgulandı.

"Şehit Hasan konuşmak yerine harekete geçti"

Programa konuşmacı olarak katılan Molla Sinan Ünel açıklamasında şu ifadelerde bulundu: “Değerli kardeşlerim, bugün mezarı başında toplandığımız aziz şehidimiz Hasan Saklanan'ı anıyoruz. Yaklaşık bir yıl önce Gazze'de yaşanan katliama, Mescid-i Aksa'nın işgaline, bebeklerin, kadınların, yaşlıların şehadetine sessiz kalmadı. İmanı evinde oturmasına müsaade etmedi. Bir yol bularak Filistin’e gitti, orada büyük bir cesaret ve imanla siyonistlere karşı eylem yaptı ve bu eylemin neticesinde şehadet mertebesine ulaştı." dedi.

Kur'an-ı Kerim’de ifade edildiği gibi, Allah’a verdiği sözde duran ve canını feda eden müminlerden biri olduğunu belirten Ünel, "Şehit Hasan, Allah'a olan bağlılığını, Mescid-i Aksa'ya ve Kudüs'e olan sevgisini kanıyla ispatlamıştır. Dünya kurulduğundan bu yana Allah’ın dini için can veren yiğitlerin eksik olmuyor. Şehadet mektebi Hazreti Habil ile başladı ve bugüne kadar sürdü. Gazze’de iki yıla yakındır bir soykırım yaşanıyor. Hepimiz konuştuk, liderler konuştu, alimler konuştu. Fakat Şehit Hasan konuşmak yerine harekete geçti. Çünkü biliyordu ki siyonist zihniyet konuşmaktan anlamaz. Ancak eylem ile korkuya kapılırlar. Şehit Hasan da, Kudüs ve Mescid-i Aksa davası için eylem ortaya koydu. Şehit Hasan, Gazze'de yaşanan zulmü sadece seyretmedi. Vicdanı ve imanı, onu rahat bırakmadı. O, sadece konuşmakla yetinmedi, meydanlarda slogan atmakla yetinmedi. İçindeki ateşi söndürmek ve ümmetin izzetini korumak için kendi canını ortaya koydu. Kudüs ve Mescid-i Aksa davasının sadece Gazze halkının değil, bütün müminlerin davasıdır. La ilahe illallah Muhammedün Resulullah diyen her müminin davasıdır. Şehit Hasan bunu kanıyla gösterdi. Allah ondan razı olsun. Ona minnettarız." ifadelerini kullandı. 

"Şehitlerin can verdikleri mukaddes değerler bize emanet"

 Ünel, konuşmasına "Şehitler, uğruna can verdikleri mukaddes değerleri bize emanet bırakırlar. Eğer bugün şehit Hasan Saklanan’ın mezarı başında olmasaydık, o bizlere sitem ederdi. Çünkü şehitler unutulmak istemezler, unutulmamalıdırlar." sözleriyle devam etti.

Program, tüm şehitler için yapılan duaların ardından sona ererken mezarlık çıkışında Şehit Hasan Saklanan adına ikram dağıtıldı.

Şehit Hasan Saklanan kimdir?

Şehit Hasan Saklanan, 1990 yılında Şanlıurfa'nın Eyyübiye ilçesinde doğdu. Şanlıurfa’ya bağlı Kepez köyünde imamlık yapan Hasan Saklanan evli ve 4 çocuk babasıydı. 7 Ekim 2023 tarihiyle birlikte başlayan terörist İsrail'in soykırımı sonrası, gördüğü katliam görüntüleri karşısında gözyaşlarını tutamıyor, "Ben duramıyorum burada, Mescid-i Aksa’da secde etmek istiyorum. Gazze’de toprağa düşen çocuklar için Allah’a hesap vermek istiyorum” diyerek Gazze'ye gitme arzusunu dile getiriyordu.

Saklanan, Gazze'ye gitme niyetiyle Suriye sınırına kadar gitti ancak bürokratik engeller sebebiyle geri dönmek zorunda kalmıştı. Daha sonra Diyanet İşleri Başkanlığı'nın düzenlediği bir Kudüs turuna katılmak üzere ailesine "Maraş, Mardin’de tarihi yerleri gezeceğiz" diyerek evden ayrıldı.

30 Nisan 2024 tarihinde Diyanet’in düzenlediği tur kapsamında Hasan Saklanan Kudüs’e ulaşarak maksadına da hiç olmadığı kadar yaklaşmıştı. Saklanan, planlı bir şekilde harekete geçti. O günkü Diyanet’in programındaki resmi geziye katılmadı; “hasta” olduğunu söyledi ve gruptan ayrıldı. Öğle namazını Mescid-i Aksa’da kıldıktan sonra Es-Sahire Kapısı yakınlarında terörist Yahudi polislere o gün marketten satın aldığı bir bıçakla saldırı düzenledi. Hasan Saklanan polisleri ağır yaraladıysa da hadisenin ardından diğer İsrail polisleri tarafından başından vurularak şehit oldu. Hasan Saklanan’ın yaptığı bu eylem, adeta terörist Yahudilerin bağrına saplanan bir hançerdi. Kudüs’ün taşları, Mescid-i Aksa’nın gölgesinde yankılanan tekbirlerle bir şehidin daha adını kayda geçirdi.

Kassam Tugayları’nın üst düzey liderlerinden Raid Saad şehit edildi
Kassam Tugayları’nın üst düzey liderlerinden Raid Saad şehit edildi
İçeriği Görüntüle

Anadolu Akıncısı Hasan Saklanan, Müslüman Anadolu’nun şerefini, haysiyetini, izzetini canı bahasına müdafaa etti ve böylelikle 7 Ekim itibariyle Türkiye ile Yahudiler arasında ilk kanı da o dökmüş oldu.

Hasan Saklanan’ın gerçekleştirdiği eylemin ardından Hamas’tan da bir açıklama geldi. Hamas, Saklanan için şu ifadeleri kullandı: “Biz tek vücut, tek kan, tek dava ve tek düşmana sahip bir ümmetiz.Bu anlayışla Kudüs’te kahraman eylemi gerçekleştiren Türk şehidi Hasan Saklanan’ı selamlıyor; onu Filistin, Gazze, Kudüs ve Mescid-i Aksa şehidi ilan ediyoruz.”

Bu açıklama, Hasan Saklanan’ın eyleminin ferdî bir kıyam olmasıyla birlikte ümmetin ortak bilincinde zuhur eden bir aksiyon ruhunun tezahürü olduğunu gözler önüne serdi.

Saklanan’ın şehadetinin ardından Hamas lideri şehit İsmail Haniye de bizzat Hasan Saklanan’ın ailesini arayarak taziyelerini iletmişti.

Kudüs şehidinin naaşı daha sonra Türkiye’ye getirildi. Saklanan geride dört yetim bırakmıştı. Cenazesi memleketi Şanlıurfa’dan kaldırıldı. Cenazeye katılım sağlayan binlerce Müslüman tekbir getirerek ”şehit Hasan onurumuzdur” sloganları attı. Yaşadığı Bihemi Taziye Evi’ne ise Filistin bayrağı asıldı ve Hasan Saklanan kılınan cenaze namazı sonrası defnedildi.

ILKHA