Anma programı, şehitler için yapılan saygı duruşu ve Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Türkiye’nin Tahran Büyükelçisi Prof. Dr. Hicabi Kırlangıç, yaptığı konuşmada, “Hocalı’da dökülen kan, Batı’nın sömürgeci planlarının bir ürünüdür” diyerek emperyalizmin bölgedeki karanlık ellerine dikkat çekti. Kırlangıç, “Bu katliam, sadece Azerbaycan’ın değil, tüm İslam âleminin yarasıdır. Batı’nın ‘insan hakları’ maskesi altında Filistin’de, Karabağ’da ve her coğrafyada Müslüman kanı dökülüyor!” ifadelerini kullanarak, Batı’nın çifte standartlı politikalarını teşhir etti.

“Mescitler Tahrip Edildi, İslam’a Saldırıldı!”

A A 17752526

Azerbaycan’ın Tahran Büyükelçisi Ali Alizade, “Hocalı’da katledilenler sadece insanlar değil, İslam’ın mukaddes değerleriydi” diyerek konuşmasına başladı. Alizade, “Ermeni güçler, Batı’nın finansal ve siyasi desteğiyle sadece masumları değil, camilerimizi de hedef aldı. Bu, İslam’a karşı savaşın ta kendisidir!” sözleriyle Batı’nın Haçlı zihniyetini hatırlattı.

Büyükelçi Kırlangıç, “Türkiye ve Azerbaycan arasındaki kardeşlik, kanla ve imanla yazılmıştır. Bu bağ, Batı’nın böl-yönet politikalarını boşa çıkaran bir kaledir!” diyerek, iki ülkenin İslami dayanışmasının altını çizdi. Kırlangıç, “Bugün Filistin’de, dün Hocalı’da akan Müslüman kanı, Batı’nın insanlık dışı yüzünü ortaya koyuyor. Bizler, İslam’ın nizamına inananlar olarak bu zulme boyun eğmeyeceğiz!” şeklinde konuştu.

Konuşmalarda, Hocalı Katliamı’nın Batı’nın küresel soykırım politikalarının bir parçası olduğu vurgulandı. Alizade, “Batı, Ermenistan’ı silahlandırarak Hocalı’da soykırım yaptırdı. Aynı oyun şimdi Filistin’de sahneleniyor. İsrail’in katliamları, Batı’nın sessizliği ve desteğiyle sürüyor!” ifadeleriyle, Batı’nın “medeniyet” iddialarının ardındaki ikiyüzlü vahşetine işaret etti.

Hocalı Katliamı

Hocalı 2(1)

Hocalı Katliamı’na giden olaylar zinciri, 1980’li yılların ikinci yarısında SSCB’nin dağılma sürecine girmesiyle birlikte başladı. Ermenistan, Azerbaycan’a ait olan Karabağ bölgesinin dağlık kısmında hak iddia ediyordu. Sovyetler Birliği’nin yıllar boyunca yürüttüğü politikaların sonucu olarak bölgede Ermeni nüfusu çoğunluktaydı. Oysa bölge uluslararası örgütlerce de hukuki olarak da Azerbaycan’a aitti.

Tansiyon, Dağlık Karabağ bölgesindeki Ermenilerin 1988 yılında Azerbaycan’dan ayrılıp Ermenistan’a katılmak istemesiyle iyice yükseldi. Dağlık Karabağ Meclisi, Ermenistan’a bağlandığını ilan etti. Azerbaycan da buna karşılık Dağlık Karabağ Bölgesi’nin özerk statüsünü kaldırdı ve kendine bağladı.

Ermeni kuvvetleri, Dağlık Karabağ bölgesini işgal etti

Bu gelişmeler üzerine Karabağ özerk yönetimi bağımsızlık referandumu yapma kararı aldı. Azerbaycanlıların katılmadığı referandumla “Dağlık Karabağ Cumhuriyeti” ilan edildi. Gerilim doruk noktasındaydı. Ermenistan ve Azerbaycan arasında çatışma kaçınılmaz hale geldi. Rusların desteğini alan Ermeni kuvvetleri, Dağlık Karabağ bölgesini işgal etti.

936 kilometrekarelik alana sahip Hocalı, konumu itibarıyla Dağlık Karabağ’ın en önemli noktalarından biriydi. 2 bin 605 hanenin bulunduğu Hocalı yaklaşık 7 bin kişinin yaşadığı bir kasabaydı. Ancak çatışmalardan dolayı nüfus 3 bine kadar düşmüştü. Bölgedeki tek havaalanının burada olması nedeniyle stratejik öneme sahipti.

Hocalı'ya çıkan tüm yolları ele geçirdiler

Ermeni kuvvetleri, 1991’in son günlerinde harekete geçti. Hocalı’ya çıkan yolları ve civardaki köyleri ele geçirdiler. Öyle ki şehre yiyecek yardımı bile helikopterle havadan atılarak yapılabiliyordu.

25 Şubat 1992 akşamı Ermeni kuvvetleri saldırıya başladı. İddialara göre saldırı için Rus ordusunun o zaman Hankendi’de bulunan güçlerinden yardım aldılar. Ermeni kuvvetlerinin, Rusların teknik imkanlarını kullanarak kenti top ve tank ateşine tuttu; hatta saldırıda Rus askerlerinin bizzat yer aldığı bile kayıtlara geçti. 26 Şubat sabahına kadar süren katliam, 613 kişinin canına maloldu.

Ermeni askerlerinin gece karanlığında yaptığı katliam, 26 Şubat'tın ilk ışıklarıyla insanlık tarihine kara bir leke olarak yazıldı. Sivillerin toplu şekilde öldürülmesi ve hunharca eylemler, o dönemde çekilen görüntüler ve katliamdan sağ kurtulanların anlattıkları tarihe kanlı harflerle yazıldı.

Resmi kayıtlara göre, öldürülenlerden 63’ü çocuk, 106’sı kadın, 70’i yaşlıydı. 487 kişi ağır yaralı olarak kurtulmuştu. 1275 kişi ise, Ermeni güçlerin elinde esirdi. Esir alınan 68'i kadın, 26'sı çocuk 150 kişiden hiç haber alınamadı.

Katliamda 8 aile tamamen yok edildi, 25 çocuk her iki ebeveynini, 130 çocuk ise ebeveynlerinden birini kaybetti.

İnsanlık tarihinin en acımasız katliamlarından biri olarak tarihe geçen Hocalı Katliamı sonrası Azerbaycan Cumhurbaşkanı Ayaz Muttalibov görevini bıraktı. Azerbaycan Parlamentosu Hocalı’da yaşananların “soykırım” olduğunu ilan etti. Ermenistan ve Azerbaycan arasındaki savaş ise 1994 yılına kadar sürdü. İki taraf arasında yapılan barış görüşmeleri sonuçsuz kaldı.

İsrail, Filistinli gazeteci Husam Şebat'ı öldürdüğünü kabul etti İsrail, Filistinli gazeteci Husam Şebat'ı öldürdüğünü kabul etti