Annesi Alman, babası Türk olan Kemal Derviş 74 yaşında ABD’de öldü.
2001 krizinin ardından Türkiye'ye çağrıldı. 20 küsur yıl sürdürdüğü Dünya Bankasındaki görevinden ayrılarak 13 Mart 2001 tarihinde Bülent Ecevit Hükümeti’nde Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanlığı görevini üstlendi. 2002 Ağustos ayında başbakan yardımcısı Devlet Bahçeli ile görüş ayrılığına düşerek görevinden istifa etti. Daha sonra CHP’den milletvekili oldu.
2001 krizi
2000 yılında Türkiye, IMF ile bir stand-by anlaşması imzaladı ve bu anlaşma, Türkiye'ye finansal destek sağlamak için tasarlandı. Ancak, 2001 yılına gelindiğinde, Türkiye ekonomisindeki sorunlar hala devam ediyordu ve ülke, küresel ekonomik krizin de etkisiyle baş edilmesi zor bir durumla karşı karşıya kaldı.
2001 yılında Türk Lirası, ABD Doları karşısında değer kaybına uğradı ve enflasyon hızla artmaya başladı. Bankaların mali durumları da kötüleşti ve Türk bankaları, yüksek miktarda döviz açığına sahipti. Bu durum, yabancı yatırımcıların Türkiye'ye olan güvenini sarsarak, yabancı yatırımların çıkması ve ülkeye sermaye akışının durmasıyla sonuçlandı.
Türkiye hükümeti, mali disiplin politikaları uygulayarak krizle mücadele etmeye çalıştı. Ancak bu politikalar, kamu harcamalarını kısıtlayarak ekonomik faaliyetleri daha da yavaşlattı ve işsizlik oranları yükseldi.
Krizle baş edebilmek için IMF ve Dünya Bankası ile yakın ilişkileri bulunan Kemal Derviş Türkiye’ye getirildi. Daha doğrusu, IMF ve Dünya Bankası, Derviş vasıtasıyla Türkiye’nin kanını emdi. Derviş, “IMF 10 milyar dolar verecek, 15 günde 15 yeni yasa çıkacak Türkiye’de” dedi.
IMF’nin sözcülüğünü yapan Derviş, “IMF borç para vermek için bu yasaların çıkmasını istiyor. 15 günde çıkarmazsanız Amerika’dan gelmem” diye tehditte bulunmuştu.
Kemal Derviş yahut sömürgecilerin dikte ettiği yasalar
1-Uluslararası Tahkim Yasası: “Yabancılık unsurunun bulunduğu kamu hizmetleriyle ilgili imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıkların” uluslararası mahkemelerde taşınabilmesini sağlıyor.
2-Telekom Yasası: Telgraf ve Telefon Kanunu değiştirildi. Telekom yabancılara satıldı. GSM şirketleri yabancıların eline geçti.
3-Şeker Yasası: Şeker pancarında taban fiyatı kaldırıldı, fiyat belirleme fabrikaların keyfine bırakıldı. Pancar üretimine kota dönemi başladı. Köylü pancar ekemez hale getirildi. Fabrikaların bir kısmı satıldı, diğerlerinin satılması gündemde. Şeker ithalatının önü açıldı. Türkiye, Cargill’in ve kaçak şekerin işgaline uğradı.
4-Tütün Yasası: Tütün üretimine kota başladı. İthal tütünün önü açıldı. Sigara fabrikalarının tamamı satıldı. Biri hariç diğerleri kapatıldı. Tütün depolan ve işleme merkezleri kapatıldı. Tütün piyasası yüzde 95 oranında yabancıların eline geçti.
5-Tuz Yasası: Tuz işletmelerinde devlet tekeli kaldırıldı, İşletmelerin tamamı satıldı.
6-Doğalgaz Piyasası Yasası: Doğalgazda devlet tekeli kaldırıldı. Emperyalist tekellerin bu alana girebilmesi sağlandı. Elektrik piyasasının da satılması ve yabancılara açılması ile enerji sektörü yabancıların eline geçmeye başladı.
7-Merkez Bankası Yasası: Merkez Bankasının görev ve yetkileri kısıtlandı.
8-Bankacılık Yasası: Bankacılıkta devletin tasfiyesi başladı. Satılmalar ve yabancılaşma hızlandı. Bankacılık piyasası yüzde 60 oranında yabancıların eline geçti.
9-Sivil Havacılık Kanunu: Havayollarının yer hizmetleri olan HAVAS ve USAŞ’ın satılmasından sonra THY’nin hisseleri satılmaya, özel havayolu şirketleri kamunun aleyhine teşvik edilmeye başlandı.
10- Kamulaştırma Yasası: Yasa ile kamulaştırma işleminin yeni esaslara bağlanması ve ödeneksiz kamulaştırma yapılamayacağı hükmünü getirildi.
11-Bütçe Değişikliği Yasası: Batırılan ve içi boşaltılarak yağmalanan bankaların sorumluluktan üstlenildi.
12-Görev zararları ve bazı fonların tasfiyesini öngören yasa: 15’i bütçe içi, 2’si bütçe dışı fonun kapatılması ve gaspı sağlandı. Bunlar arasında Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu (DFİF), Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu (SYDTF), Savunma Sanayiini Destekleme Fonu (SSDF), Tanıtma Fonu, işçilerin parasıyla oluşturulan Tasamjfu Teşvik Fonu da vardı.
13-Ek Bütçe Yasası: Krizden sonra çıkanlan ek bütçenin 130 trilyon lirasının otoyol yatanlarına gitmesine karar verildi.
14-İhale Yasası: Yasa ile kamu ihalelerine yabancılar için konulan sınırlamalar kaldınldı. Ardından defalarca değiştirilen ihale yasalanyla devlet delik deşik edildi. İhaleye verilmeyen devlet işi bırakılmadı.
15-Ekonomik ve Sosyal Konsey Yasası: Bunca azgınca talan ve kamunun satılması planına işçi -sınıfının tepki göstereceği düşünülmüş olmalı ki, sendikalan kontrol edecek merkez oluşturuldu. Kamunun, işçi, işveren örgütlerinin buluştuğu örgüte, Ekonomik ve Sosyal Konsey adı verildi.