İngiltere Başbakanı Keir Starmer’ın “savaşmaya hazırız” açıklamasıyla duyurduğu yeni savunma stratejisi, Avrupa'da son yılların en kapsamlı askerî hazırlık planını ortaya koyuyor. 2 Haziran 2025’te yayımlanan Stratejik Savunma Değerlendirmesi (SDR), Rusya, Çin, İran ve Kuzey Kore gibi ülkelerden gelen tehditlere karşı caydırıcılığın artırılmasını hedefliyor. Planda, 12 nükleer denizaltı üretimi, 7.000 uzun menzilli füze imalatı ve yapay zekâ destekli bir ordunun inşası yer alıyor. Ordu mevcudunun 100.000 kişiye çıkarılması, siber ve elektromanyetik savunma yeteneklerinin geliştirilmesi de hedefler arasında.
Bu kapsamlı seferberlik yalnızca bir savunma hamlesi değil; aynı zamanda küresel güç dengelerine müdahil olma arzusunun açık bir ilanı olarak değerlendiriliyor. Avrupa genelinde yükselen askerî hareketlilikle birlikte İngiltere'nin bu çıkışı, kıta genelinde yeni bir silahlanma yarışını da tetikleyebilir. Özellikle Ukrayna-Rusya savaşı, Tayvan gerilimi ve Gazze’deki soykırım gibi sıcak çatışma alanları göz önünde bulundurulduğunda, bu adımların zamanlaması dikkat çekiyor.
Bazı stratejik analizlerde, bu tür açıklamaların Avrupa'da istikrarsızlık, iç gerilim ve halk nezdinde korku üretmeye başladığı ifade ediliyor. "Savaş artık sadece cephede değil, her noktada yaşanıyor" görüşü hâkim. Gelişmiş ülkelerin büyük ordu ve ağır silahlardan ziyade, düşük maliyetli ama yüksek etkili teknolojilere yönelmesi, savaş anlayışının kökten değiştiğine işaret ediyor. İngiltere’nin tüm bu hamleleri, yalnızca NATO’nun doğu hattını güçlendirmek için değil, aynı zamanda kendi içindeki güvenlik ve iktidar denklemini tahkim etmek amacıyla da okunuyor.
Özetle İngiltere’nin bu adımı, Avrupa’nın klasik savunma mantığını terk ederek açık ve saldırgan bir caydırıcılık politikasına yöneldiğini gösteriyor. Küresel sistemdeki kırılganlık arttıkça, savaşın eşiğindeki bu hazırlıkların bölgesel değil, dünya ölçeğinde yankı uyandırması bekleniyor.
Kaynak: Yabancı ajanslar