İsrail ekonomisi, sürdürdüğü savaş ve çatışma politikalarının bedelini ağır bir şekilde ödemeye başladı. Ülkenin lokomotif sektörü olan inşaat ve emlak piyasası, konut satışlarında yaşanan dramatik düşüş ve işçi bulamama kriziyle adeta bir çöküşün eşiğine geldi.

İsrail'in önde gelen ekonomi yayınlarından Globes'un verilerine göre, Mart-Mayıs 2025 döneminde yeni konut satışları, ülkenin en büyük şehirlerinde adeta eridi. Satışlar, Tel Aviv'de %51, işgal altındaki Kudüs'te ise %59 oranında gerileyerek alarm zillerinin çalmasına neden oldu. Satılamayan yeni konut stoku ise 81 bine ulaşarak rekor kırdı.

Sektörün Feryadı: "Batıyoruz, Hükümet Müdahale Etmeli"

Yaşanan bu çöküş, şantiyeleri yöneten İsrail Müteahhitler Birliği'ni isyan ettirdi. Birlik Başkanı Raúl Sargo, İsrail basınına yaptığı açıklamada, sektörün topyekûn bir kriz içinde olduğunu belirterek, "Sektör çöker; 50 bin yabancı işçi şart" ifadeleriyle hükümete acil müdahale çağrısında bulundu. "Batıyoruz" olarak yorumlanan bu açıklamalar, durumun vahametini gözler önüne serdi.

Sektördeki krizin temelinde, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarının ardından Filistinli işçilerin ülkeye girişini yasaklama kararının yattığı belirtiliyor. Yıllardır inşaat sektörünün yükünü çeken on binlerce Filistinli işçinin yokluğu, devasa bir iş gücü açığı oluşturdu

Süveyda'da iç güvenlik güçlerine ait araca İHA saldırısı
Süveyda'da iç güvenlik güçlerine ait araca İHA saldırısı
İçeriği Görüntüle

İsrail Maliye Bakanlığı'nın raporlarına göre, sektörde devam eden yaklaşık 40 bin kişilik işçi açığı, projelerin durmasına ve inşaat sürelerinin rekor seviyelere uzamasına neden oldu. Hükümetin bu açığı kapatmak için Hindistan ve Sri Lanka gibi ülkelerden işçi getirme çabaları ise yetersiz kaldı. Gelen işçilerin deneyimsiz olması ve maliyetlerinin yüksekliği, krizi daha da derinleştirdi.