Salih Mirzabeyoğlu'nun son konferansı
Salih Mirzabeyoğlu'nun son konferansı
İçeriği Görüntüle

İBDA mimarı Salih Mirzabeyoğlu’nun alt başlığı paranın romanı olan "Parakutâ'" isimli eseri bir “ekonomi kitabı”ndan öte iktisatla fikir, para ile ruh, maddî unsurlarla metafizik çerçevede kurulan bütünlüklü bir düşünce tefekkürüdür.

Alt başlığı "Para'nın Romanı" olan bu eser, bir hikâye anlatmaz ama roman biçiminde bir fikir haritası sunar. Eserde ne salt akademik ekonomi jargonu vardır ne de kuru malûmatçılık. Aksine, klasik iktisat eserlerinin ulaşamayacağı bir zeminde, para meselesi üzerinden hem ferdî hem toplumsal varoluş sorgulanır. Bu yönüyle “Parakutâ”, klasik ekonomi kitaplarıyla karıştırılmamalıdır; çünkü Mirzabeyoğlu’nun kendisi de Üstad Necip Fazıl'n söylediği “ben iktisatçı değilim, ama fikir adamı iktisattan nasip almalıdır” tavrını bu eserde de gösterir.

İslâmî Bir İktisat Felsefesi

İBDA mimarı Salih Mirzabeyoğlu, “Parakutâ”da İslâm’a muhatap anlayış idealini merkez alır. Para, Batı iktisadının metafiziğinden soyutlanarak değil; İslâm’ın ruhî ve ahlâkî çerçevesi içinde, insanı merkeze alarak ele alınır. “İktisat ve Ahlâk” başlığı altında yer alan bölümlerde, İslâm’ın ruhunu yansıtan iktisadî yaklaşımların esas alınması gerektiği vurgulanır. Örnek olarak Muhyiddin-i Arabî Hazretlerinden İbrahim Ethem’e, Kızılderililerin potlaç törenlerinden modern iktisadî çözümsüzlüklere kadar geniş bir yelpazede fikir ve örnekler sunulur.

Para ve Hakikat Arayışı

Mütefekkir Salih Mirzabeyoğlu, parayı sadece “mübadele aracı” olarak görmez. Para, onun satırlarında zamanla, değerle, irfanla, hatta “ledünnî bilgiyle” ilişkilendirilir. Paranın şeklinden ziyade, etkisi ve kıymet yükleyiciliği masaya yatırılır. “Para ve İrfan”, “Para ve Çocuk”, “Cihad ve Ticaret” gibi başlıklarda görüldüğü üzere, paranın yalnızca piyasadaki değil, insan ruhundaki etkisi anlatılır. Bu yönüyle eser, iktisadı bir medeniyet tasavvurunun alt yapısı olarak değerlendirir.

“Yeni Dünya Düzeni”ne Karşı Bir İtiraz

Kitap, Batı menşeli “Yeni Dünya Düzeni”ne karşı da güçlü bir itiraz metnidir. Küresel iktisadî sömürü düzeni, sadece malî değil kültürel ve zihnî bir işgal olarak tanımlanır. Batı’nın tüketim ve üretim merkezli yaşam biçiminin bir kandırmaca olduğu, taklidin hakikate dönüşemeyeceği ve Müslümanların bu düzene göre değil, İslâm’a göre iktisadî bir yapılanma kurması gerektiği vurgulanır.

Sonuç Olarak

“Parakutâ: Para’nın Romanı”, para bahsinden yola çıkarak bir fikir, ahlâk, medeniyet ve ruh ideali anlatır. Ne teknik bir iktisat kitabıdır ne de sadece edebî bir metin. Salih Mirzabeyoğlu’nun hayat görüşünün, İslâmî dünya tasavvurunun ve Büyük Doğu-İBDA davasının iktisadî bir yansıması olarak okunmalıdır. Bu eser, para üzerinden yeniden insanı ve toplumu şekillendirmeye namzettir.

Parakuta salih mirzabeyoğlu