LEVHA: 27 Nisan 1989… Rahmetli Said-i Nursî Hazretleri’ne âit, 12 sığır yavrusu ile ilgili bir yazı sözkonusu… 12 sığır yavrusundan birinin MUCİZE BEYANI olması… Ben o yazının dergiye girmesine, Ahmed Fıçıcı’nın Nurcu olmasından dolayı müsaade ediyorum… Bu arada AZİZ Demirci’nin Nurcu olmasından dolayı o bahisle bir ilgisi varmış!..

*

Süryanice, TRACSİROYUTO-Oniki sayısı: 1502: EBU Süleyman Sabrî… SABRÎ: 302: MİRZABEYOĞLU… KAPTAN KUSTO MÜSLÜMAN-Hüviyet vesikam. (Müslüman: 221: Bzura-Süryanice, “vesika, belge, sened” demek!): 612: DERVİŞ Muhammed. (Hacegân silsilesinin 33 en büyüğünden biri; 21. büyüğü; yani Esseyyid Abdülhakîm Arvasî Hazretleri, ondan sonra 12. Oluyor!)… Süryanice, MAVOCONUTA-Takdim. (Noktalı harflerle, Kaptan Kusto Müslüman: 302: Derviş Muhammed. “Noktasız”… Mirzabeyoğlu:1302: İcâz’kâr-Mucizeli olmak. Başkasını acze düşürecek derecede olmak… Basir-Basiret sahibi, anlayışlı. Kalb gözü ile gören.  Kelb. İz süren, çevreyi iyi tanıyan, sezgi sahibi: 302: Bakar-Dana, öküz, sığır. “Hak-Toprak”ı yaran, derinleştiren… Uhuz-Göz ağrısı: 1301= 302: Bakr-Açmak, genişletmek… Uhz-Sihir, efsun: 1301= 302: Efkâr-Fikirler, düşünceler… Sabrî: 302: Murane-Karıncavarî, karınca gibi… Üstadım’dan: “Ruhum kelle şekeri, vehimlerse karınca / Kömürden kara rengim, onlar beni sarınca!”… Kelle: Tos vuran, başvuran… Vehim: İstikbâl. İhtimâller âlemi… Fehm: Kömür. Anlayış… Şeker: Şükür… Kef harfi, Allah’ın “Şekûr-Şükürleri kabul eden” ismi, Kürsî mertebesi ve Kamer menzillerinden Nesre ile ilgili… Zerrat-Moleküller, zerreler. “Karıncalar”: 1301: Berk-Göz kamaşmak. Kuzu. Cedî… Cedîd- Yeni, yenileyici. İbda’… Te harfi, Allah’ın Kaabid-Kısıcı, sıkıcı” ismi, Kainattaki temel 4 unsurun kendisinden yapıldığı ilk madde “Esir” mertebesi, Kamer menzillerinden Kalb ile ilgilidir… Magaris-Fidanlar: 1301: Rahnâme-Harita. Yol ve yön gösteren): 1522: EBU Süleyman Mirzabeyoğlu… Süryanice, TEHRO-Mucize: 612: DERVİŞ MUHAMMED… BUDOQO THİRİTO-Mucize Beyanı. (Levha: 29 Ağustos 1975… “Dik, dik, dik bir dağ zirvesinde, belki binlerce, onbinlerce metre derinliklerde köyler ve ağaçlıklar hurdebin camındaki noktacıklar gibi görünüyor. Bu ne yükseklik! Anlatılır gibi değil… Yanıma, sol tarafıma doğru dönüyorum, orada tam zirve noktasında mezar; toprağı elenmiş, taranmış, tertemiz… Beton bir çerçeve içindeki mezarın başında, dörtköşe, toprağa yatırılmış bir levha ve üzerinde İslâm harfleriyle iki kelime: DERVİŞ Muhammed”… Rüyâyı beyan eden ve “bütün hüviyetinle görüneceksin!” diye verdiği TAKDİM yazımın başlık ebcedinde bulunmak üzere gizleyen de o!): 1059: ABNO-Süryanice, “Yolu gösteren, işaret için konulmuş taş, tuğla”… TAŞŞ: Yağmur çisintisi.

*

LEVHA: 12 Mart 1989… Üstadım’ın elinde, sayfalarını numaraladığı bir defter… Benim Tilki Günlüğü gibi… Ama o rüyaları değil de, sadece günlük hadiseleri yazıyormuş… Bana, “senin yazdıklarında kendimi buluyorum!” diyor.

*

Süryanî Lûgatı’ndan, QDİM-Mazi, geçmiş. (Kadim-Evveli bilinmeyen hâl ve keyfiyet. Muamma. Uzun zamandan beri var olan. Başlangıcı olmayan: 154: Mehdî Muhammed… Kadim-Ayak basan. Ulaşan. Varan. Azanın mukaddimesi olan insanın kafası: 145: Rahman Sûresi’nin 19. âyeti): 59: MEHDÎ… BUYONO TUBOYO-Mucize Beyanı: 520: DERVİŞ… TAHVİTO DMİRO-Mucize beyanı: 1091= 92: MUHAMMED… MEHDÎ Derviş Muhammed: 674: SALİH İzzet Erdiş… MEDHAL-Esere başlangıç. Takdim. Dahil olacak yer: 674: MUHALLED-Ebedî. Daimî. Bâki. Sürekli kalacak olan.

*

FURUTASİS DMİRO-Mucize beyanı: 78: HAKÎM… Süryanice, TUBOYO GLO-Mucize Beyanı: 466: ÜSTAD-Necib Fazıl Kısakürek… Süryanice, TUBOYO MBAOQONUTO-Mucize beyanı: 950: DOĞUM Tarihim. (24 Mayıs’ta ismim konulmuş; bu tarih Üstadım’ın doğum tarihi)… Süryanice, BUHONO-Muayene, kontrol: 78: İBDA’… VAKT-İ NAKŞBEND: 1012: MAŞLMONO MORE ELFO-Süryanice, “Müslüman Kaptan Kusto”… Süryanice, TAVONO TKOLO-Ölüm Odası: 1011= 12: İBDA DİYALEKTİĞİ… Süryanice, TAVONO MİTİTO-Ölüm Odası: 1335= 336: HOŞOYO-Süryanice, HALİHAZIR.

*

Romen Lûgatı’nda, UON-On sayısı. (Mehdî’yi Hâmil Tıla-i On Süvari’yi, bu Hadis’i hatırla… Sonuncusu, Esseyyid Abdülhakîm Arvasî Üçışık!): 62: MEHDÎ… BÜYÜK DOĞU: 1060: MOTO RABTO-Süryanice, “Büyük Devlet” demek… BEYİN: 62: MÜTEFEKKİR Mirzabeyoğlu.

*

Süryanice, ARBEİN-Kırk. (Yevmiye: “Bir söz vardır; 33’te velâyet, 40 yaşında Risalet” derler!): 264: NEBİ-Haberci. Peygamber. Yeni bir kitab ve şeriatla gelmeyip kendinden evvelki Resûl’ün getirdiği kitab ve şeriatı devam ettiren. (Hadîs: “Ümmetimin âlimleri, Ben-i İsrail Peygamberleri gibidir!”… İlm-ü ledün sahibleri… Mehdî: 59: Mihtab-Balta)… MEHDÎ MUHAMMED: 151: Fail. (Fa’al: Çok işleyen ve çalışan. Durmayıp işleyen. Çalışkan. Devamlı iş yapan… Faal: Balta sapı)… SABAR-Saçmak. Nesre. (İnsanın nefsinde bulunanı ısıran, ona haber veren, Nesre… Kef harfi, Allah’ın Şekür ismi, Kürsî mertebesi ve Kamer menzillerinden Nesre ile ilgilidir!): 264: SABAR-Beyan etmek… ARBCİNOYO-Kırkıncı: 278: ARVASÎ… KERRUS-Büyük başlı. (Üstadım’ın, Bahriye Mektebi’ndeki lâkabı): 286: NAKA-İ SALİH-Salih Aleyhisselâm mucizesi. O’nda tecelli eden hikmet, “Fütuhî-Kendinden zuhur” hikmeti. (İsmim, malûm: Salih… Üstadım’ın, “Dileyişimizdeki şiddet sana vücut verecek!” dediği mânânın sahibi; TAKDİM’i ile varisi… Çile isimli şiirinden: “Teselli pınarı, sabır memesi / Size şerbet, bana kum dolu çanak!”… Kumaş: Kum-Aş… Kum: 146: Allâme-Mütefekkir… Aş-Yemek: 301: Fikir… Naka-Kum tepesi: 151: Mehdî Muhammed.)… Süryanice, HELMONOYO-Rüya gibi. Uykuda veya uyanık –yakaza– gibi suretler. “Müz. Akılla akıl eksiltmek, derin fikir suretleri”. (Gaflet, ya ahmaklığa veya aşkınlığa işarettir; abdal ile aptal, “hiçbir şey bilmeyen” ile, “bildiğim bir şey varsa, hiçbir şey bilmediğimdir!” şeklindeki “idrakin aczini idrak” ve bunun bir ilim olduğunu, işin kalbin yolunda bulunduğunu yaşayan arasındaki fark gibi, hayalî suretlerden hayâlî suretlere fark… Herşey hayâl maddesinden yapılma ve işin hakikati, Şeriat terazisinde ortaya çıkar!): 154: MEHDÎ MUHAMMED-(Allah’ın Hakîm ismi, Suret-Şekil mertebesi, Kamer menzillerinden Dahye; Hı harfi… Dahye: Nahiye, çevre. Kurbanlık hayvan. “Kurbanlık nefs, beden”… Kendisine rüyâ tâbiri ilmi verilen İsmail Aleyhisselâm’ın, çocukluğunda babası İbrahim Aleyhisselâm tarafından Allah’a kurban edilmek üzere, Allah’ın onu temsil ile bir koç göndermesi ve onun kurban edilmesi meselesi hatırlanmalı; bunun yanında, her işe başlarken Besmele’nin, nefsi Allah’a teslim anlamında kurban mânâsı… “Bismillah” lâfzının da,  Allah’ın ismiyle başlamak, “nefsi tam teslim-Allah’a kurban” şuuru, madem ki delâleti başta, demek ki ardından olup bitenlerin de neticede başa bağlanış oluşu, TAKDİM yazımın kıyasen ne olduğuna da misâl… Yevmiye: “Hiç kimseye hiçbir şey borçlu değilsin!”… Demek ki TAKDİM yazımın mânâsı da, onun “yitik malım” olduğunu keşfedeninmiş… Eski kaftanla, yeni maceralar… Be harfi, Allah’ın Lâtif ismi, “Cinler-Gizliler, gizlilikler” mertebesi, Kamer menzillerinden “Mukaddem min-ed delâl”e işaret eder; öne alınmış TAKDİM’e!)

*

Süryanice, BCİRO-Sığır. (Nu’man: Kan. Dört ayaklı hayvanlar. İmâm-ı Azam Hazretleri’nin ismi. Şakayık-ı Numan denen bir lâle çiçeği… Şakayık: Düğün-bayram çiçekleri neviinden, çeşitli renkte güzel çiçekler açan, her çeşit toprak ve şartta yetişen, süs bitkisi olarak yetiştirilen otsu veya odunsu bitki… “Boğa-Sığır Burcu”, unsuru Toprak, tabiatı Kuru ve Soğuk, türü Sabit, yıldızı Zühre, vücutta tesir yeri Ense ve Boğaz, simyada Katılaştırma safhası): 221: BZORO-Sened, belge… Süryanice, QENYONE-Sığır. (Süryanice, Qenyono: Mal… Mal, “meyil ve arzu” mânâsından gelir!): 123: ŞARİRUTO-Hakikat… DAHRO BQİNO-Altun Boynuz: 84: HSİĞO-Müstesna… FİKİR Kahramanı: 706: AKTÖR.
 

BİYOĞRAFİ-TEZ
 

LEVHA: 28 Şubat 1985… Tiyatro eseri gibi bir “biyografi-hayat hikâyesi”…Üstadım’ın imiş ve Büyük Doğu yayınlarından yeni çıkmış… Üstadım, “benim dostum 37 yaşında!” diyor… Doğum tarihi filân var!..

*

Süryanice, GYOHO-Taşma. “Tag. Kemer. İcâd. İbda”: 1030: MAHTBONUT HAYE-Süryanice, “biyografi” demek… Dış yüz çizgileri değil de, iç yüz dünyasına âit kafa kağıdı resimleri… Süryanice, THİRİTO-Mucize: 30: Nev’i, cinsi anlaşılmış. Şahıs hâline girmiş, şahsiyeti belli olmuş. Teşhis edilmiş… Süryanice, TAŞNİT HAYE-Biyoğrafi: 1138= 139: KALBO-Kelb. Basar, basiret, sezgi, iz süren… Süryanice, BİYOGRAFYA-Biyoğrafi: 1320: ŞELYO-Süryanice, “Piyes, tiyatro eseri”. (Yevmiye: “Bir Adam Yaratmak”ta, benim ruhî kaynaşmamın makatteri hâlinde, bütün fikirlerimin sosyal sahadaki, fikrî sahadaki tezahürü vardır!)… Süryanice, NAHİR MADEO-Basiretli: 321: KURTUBÎ-Hâlid bin Velid Hazretleri’nin bir kılıcının ismi!..

*

Süryanice, BACĞAL-Tez: 37: EZEL. (Üstadım’ın Çile şiirinden: Nizam köpürüyor, med vakti deniz / Nizâm köpürüyor, tâ çenemde su / Suda bir gizli yol, pırıltılı iz / Suda ezel fikri, ebed duygusu!)… Süryanice, MSARHBONO-Tez: 373: ŞELELO-Süryanice, “Çile”… Süryanice, QURŞACNO KAVKBO SETRO-“Kayan Yıldız Sırrı”: 2053: AHMED-Allah Resûlü’nün ismi. Üstadım’ın küçük ismi… Süryanice, NBAĞ-Meydana çıkma: 1053: GENC-Define, hazine… DÜNYA Çapında Bir Hâdise. (KKM’nin alt başlığı!): 1053: CİN-Gizliler, gizlilikler. (Be harfi, Allah’ın Lâtif ismi, Cinler mertebesi ve Kamer menzillerinden “Mukaddem min-ed delâl” ile ilgili; öne alınmış delil, Takdim ile)… BESMELE-Allah’ın adını anarak başlamak. Tam teslimiyeti gösteren, Allah’ın sıfatlarına bürülü ve kendini ona yakın bilme duygusuyla. (Nefsin ve içinde bulunduğumuz âlemin işlerinin aslı, fiillerdir; duygu, düşünce ve iradî faaliyetler hâlinde insan… Herşey Kur’ân ve Hadîs’te toplu, onlar da Besmelede!): 137: TEŞCİT HAYE-Biyografi, hayat hikâyesi… MEHDO-Tez: 55: NECİB… SEYYİD ABDÜLHAKÎM ARVASÎ-NECİB FAZIL KISAKÜREK: 1983: İZZET MİRZABEYOĞLU… ABA ETAN KUTVANİYETAN-İki Kutvanî Aba. (Aba: Mürşid, şeyh, baba… Kutvanî: Küfelilerin giydiği bir libas… Libas: Sıfat): 984= 1983: ESYUTU KİNOİT-Adlî Tıbb. (Ölüm Odası’nın tezi… Adlî: Şeriat… Tıbb: Kâinatı iç ve dış yüzüyle kendinde toplayan İnsan’ın, hüner ve marifet olarak dışyüz ve içyüzünü, kendi ve çevresiyle birlikte ortaya koyan… Adlî Tıbb: BD-İBDA projesi, bütün bir irfan, eğitim ve öğretim projesi, kimin ne dediğini belli eden!)… Süryanice, CUBO LUMODO LİKATYUNO-Haliç Kongre Merkezi: 983: CUBO LUMODO LİKATYUNO-Haliç Konferans Merkezi… ABA ETAN KUTVANİYETAN-İki Kutvanî Aba. (Aba: Ekseriyetle yünden yapılma, bol giyimli bir libas, elbise. Allah Sevgilisi’nin de bu elbiseyi giydiği… Hadîs: “Mehdî’nin üzerinde iki kutvanî aba vardır!”… Rahman Sûresi, 19-20. âyetler-“Meâli: Allah iki denizi salmış, birbirlerine kavuşuyorlar / Aralarında, birleşmelerine engel bir perde var”: 3166: Kutvanî-Bir çeşit Kûfe elbisesi): 1063: YAŞIM!

*

RAHMAN Sûresi, 19-20. âyetler: 3166= 169: KUST-Topalak otu. “Berzah. Rüyâ. Hayâl”. Süryanice’de “Yay” demek. (Yay: İki ucu arası, aradaki bağ kısaldıkça ve bağa –ipe– ok takıldıktan sonra daha da gerilerek oku atan araç… İki uç arası kısalma - kısalmadan sonra atılan oku bir “taşkın, hüküm” kabul ederseniz, hedefini vuruşu da gaye yolunun doğruluğunu gösterir bir mecaz olur… Yay, iki ucun eğilerek birbirine yaklaşması durumuyla, “yakınlığa” mecaz!)… KIST-Adalet etmek. Hisse, nasib. Mizân. Parça parça verilen hediye. (Ruh-ül Kıst: Allah Sevgilisi’nin bir ismidir): 169: ABDÜLHAMİD-Hamd eden kul. (Kef harfi, Allah’ın “Hamdleri kabul eden, hamdedilmeye lâyık” mânâsındaki ismi HAMD, Şekil-Suret mertebesi ve Kamer menzillerinden Kürsî ile ilgilidir; Abdülhakîm Koltuğu… Hakîm: Herşeyi yerli yerince eden… El-Adl: Allah’ın “Bizzat Adalet” mânâsındaki ismi… Hakk’ın Hak üzerindeki kaimliği, Allah ve Kul cihetinden “Mutlak Hakikat” olarak, “Allah ve Allah Sevgilisi’nde tecelli ediyor… Sonra Peygamberler, Sahabîler, Tabiler, Veliler ve Fakihler, sonra sözün hâl ve makamına uygunluğunca Müslümanlar… Sümer dilinden, Ni-si-sa: Adalet: 221: Müslüman… Adalet: 505: Nakşbend-Şekil yapan, nakış işleyen. Mücerrette, varlık alıcısı, diyalektik sahibi, hakikatleri yerli yerine koyma düzeni… Şekil, Allah’ın Zat âlemi Feyz-i Mukaddes’ten gelir; demek ki, İnsan’da, sırrı Allah’ta olan bir sır olarak, “Allah’ın ölçüleri” tartışılamaz olandır… “Mutlak”, tartışılamaz olandır; ve tartışılabilir olan, o Mutlak’tan çıkan eser hakkındadır, insan âmeli olandadır… Bu mesele, Allah’a inanmayanın da, İslâm’ı eleştiriye kalkmasında, dikkat etmesi gereken bir husus… Yâni, “Ben Allah’a ve Resûl’e inanmam, o ölçüler de beni bağlamaz, ama o ölçülerden hareket ettiğini söyleyen senin, benim gibi bir insan fikrin…” tavrı içinde… Adaletin Mutlak Hakikat’ini söylediğime göre, Mü’min’in “Allah’tan ne gelirse” hamdinin sebebini de söylemiş oluyorum; asıl adalet, öbür dünyada, müsbet veya menfî her ne işlendi ise, karşılığı alınacak şekilde… Hakk’ın Hak üzerine kaimliğinin diğer yüzü de söylenmiş oldu… Müslüman için, Hadîs: “Haksızlık karşısında susan, dilsiz şeytandır!”… Umumiyetle, bedahet hâlinde ve basit bir idrakla görülebilen şeyler hakkında kullanılır… Bunu, “Küfrün kaynağını bilmeyen, gerçek imânda olamaz!” ölçülendirmesinin yanında da kullanmak lâzım; tıpkı, farz-ı kifayeden tüten bir mânâ içinde, yâni “yapanları olduğu zaman bütün ümmetten düşen bir borç” gibi, cenaze namazı gibi… Allah ve Resûlü’nün tebliğ ettiklerini, “iman-sezgi, basiret” yolundan yapanların yaptıklarını da bize tebliğ bilip, sezerek yapmak!”; bu yoldan tebliğ ve telkin işi üzerinde bulunanlar, elbette hakikatini kendisine zıd yolda bulanların hâlini bilecek ki, ona karşı ola, çare bula… “Haksızlık karşısında susmayanlar” da, işte böylelerinin ardında saf tuta… İslâm’da Devlet ve Devlet Reisi idealinin sembolü, Hazret-i Ömer; “Ömer Hakk’ın dili ile konuşur!” buyurulan Adalet sembolü!)

*

YEVMİYE: “İmâm-ı Gazalî’nin, Çocuklar için Eyyüh-el Veled’i var; biz de böyle birşey yapsak!”… Güya çocuklar için hazırladığı bilmece; benim muamma TAKDİM yazımla ilgili ve meseleler hâlinde tecelli edenler… EYYÜH-EL VELED-Ey Veled şeklinde seslenme, söyleme: 90: MELİK-Mülk ve melekut sahibi. “Her varlıkta ona mahsus bir canla görünen Allah”. Mutasarrıf, tasarruf eden. Padişah. Bir kavmin başı. Mâlik. (Mâlik, Allah’ın 99 güzel isminden biridir… Üstadım’a rüyâda, Süyanice’de bir kelimenin harflerinin her birinin bir mânâsı olması bakımından, Necib’deki hangi harfin onu gösterdiğini soruyorum, “Cim, Mim’dir!” diyor… Mim harfi, Da’va Cetveli’nde Allah’ın Mâlik ismini gösteriyor ve sayı değeri 90!)… DAİYE-İnsanı bir şeye bağlanmaya sürükleyen iç duygusu. Mucib ve sebeb. Vakit ve zamanın bir hâleti. Arzu, hırs, azim. Dava. Bahane, vakti gelmiş. (Daiy: Ona derler ki, bir kimse ona “Oğlumdur!” desin): 90: MÜLK-Hüküm ile bir şeyin zabt ve tasarrufu. İzzet, alâmet, şevket. Bir şeyin dış yüzü. İnsanın sahib ve mâlik olduğu şey. Akıl sahiblerini tasarruf etmek. Mâlik olmak… NİL-Mısır’daki büyük nehrin ismi; çok suyu olan, “deniz”. (Denize karıştığı yerde teşekkül eden su perdesi ile, Kur’ân’ın 1400 sene önce haber verdiği harika, mucizeden bir örnek… Süryanî Lûgatı’ndan, Mayqo-Nil: 62: Kelbî-Tagy, taşkın. İz süren. İcâd, İBDA ile ilgili… Süryanî Lûgatı’ndan, Abo V’emo-Ana, baba. “Aba. Mürşid”: 62: Mehdî): 90: SAD harfinin ebcedi; Allah’ın “Ölümü Yaratan-Mümit” ismi, “Toprak-Hak” mertebesi ve Kamer menzillerinden Belde ile ilgili. (Arabça, Belde-Kasaba, şehir. Göğüs, sadr. Cennet’te biraz yıldız olan bir bölüm. Ayın 21. menzili. “21. menzil. Burçlar devri, 21 Nisan’dan başlar”: 436: Bulde-Mecazî olarak yay ve kılıç mânâsına kullanılan “kaşlar” ve “ileri uç” mânâsında mecazî olarak kullanılan “burun” kökü arasındaki boşluk)… Süryanice, BQİNO D’DAHBO-Altun Boynuz. (Tasavvufta zaman, boynuza benzetilmiştir. Boynuzun helezon şeklinde kıvrılarak daralışında, dar kısmı kimi büyük aşağı doğru, kimi büyük yukarı doğru diye kabul etmiştir… Üstadım: Zaman, kadans dedikleri ahenk helezonuna vakaların posasını değil de keyfiyetini yerleştirmekten başka gaye tanımaz!): 88: HABİBULLAH-Allah Sevgilisi… Süryanice, HAGONOYO-Bayramlık: 1087: MALVO-Süryanicede, “Bütün. Küll” demek.


Baran Dergisi 420. Sayı