LEVHA: 14 Şubat 1989… YALÇIN Turgut’la beraberiz… Bir asker, ortadaki direğe BAYRAK çekiyor… Bayrak MAVİ renkli ve üzerinde BEYAZ bir yıldız var… Bu İBDA bayrağıymış ve sanki ne yaptığının farkında değil… Yalçın Turgut, “sadece burada değil, kimbilir kaç yerde böyle bayrak çekiliyor!” diyor… Ve bayrağı selâmlamak için yerini alırken, ben de yerimi almak için davranıyorum… Bu sırada biri “Hey!” diye sesleniyor… “Eyvah beni anladılar!” diye kaçmaya başlıyorum… Arkamdan koşan bir genç… Taşlı çukurlu, bayır aşağı ve sonra bayır yukarı sokak aralarında koşarken, arkadan kovalanıyorum diye kendi gölgemden mi kaçıyorum düşüncesiyle, bakınıyorum… Bu sırada o genç yaklaşıyor ama, şaka için koştuğu belli!..

*

İbranice, HAYALÎ-Askerî. (İbranice, Hayil-Ordu. Ordu kuvveti: 59: Mehdî… Bolu Dağı: 1059: Hami-Himaye eden, koruyan… İbranice, Hen-Evet: 59: Hen-İbranice, “Onlar”… Farsça, İşân: Onlar. Bâtın kahramanları): 1060: BÜYÜK DOĞU… Süryanice, DQODEM-Gelecek. İstikbâl. (Süryanice, Qdim-Geçmiş. Kadim: 2059: Buro Afel Mafrguto-Süryanice, “Çöle İnen Nur”, Bütün zaman ve mekâna): 60: DON-Şimdi… Süryanice, MUHO-Zekâ. Akıl. “Nefyetmek-dışta bırakmak”: 60: MACYO-Süryanice, “Miâ’, bağırsak. Baş. Başak”. (Arnavutça, Zorre-Bağırsak. “Faydalıyı tutup, zararlıyı atan”: 1417: Gito-Süryanice, “Hayat”. Zâtıyla hareketli… Başak Burcu, –Sünbüle Burcu–, unsuru Toprak, tabiatı Kuru-Soğuk, türü Birleşik, yıldızı “Utarid-İkizler”, vücutta tesir yeri Bağırsaklar, cinsiyeti Dişi, simya’da Damıtma safhası… Süryanice, Sfar Mele-Kamus. Lûgat: 1417: Necib Fazıl Kısakürek… Mia-Günlük adı verilen zamk. “Alak, yapışkan, kan”: 1112: Salih İzzet Erdiş… Mia’-Bağırsak. Baş. Başak: 125: Potkradati-İbranice, “Çalma”. Emme. Özümseme… Süryanice, Folah-Felyesof. Hakîm: 125: Adlî-Tıbb… Fely: Keskin kılıç. Şiirin ince mânâlarını çıkarmak. Bit toplamak… Askerî: Asgarî. En küçük, seyyar. Devredici… Nun: Bir harf. Kılıç. Kalem. Balık. Allah’ın “Nur” ismine işaret eder): 60: MÜEYYED-Teyid eden. Doğrulayan. Sağlamlaştıran. Yardım eden. Kuvvet veren… NEVED-Doksan. (Sad harfinin ebcedi: 90: Melik-Mülk ve melekut sahibi. Padişah. Mutasarrıf. Bir kavmin başı. Mâlik): 60: HİNNA’-Kanat. (Boşnakça, Par-Çift: 203: Per-Kanat… İbranice, Par-Boğa: 2203: Safuno-Süryanice, “Sabun”… Sevr-Boğa. Boğa Burcu: 706: Fikir Kahramanı-“Aktör”… Karaçay Malkar Lûgatı’nda, Sabun-Mühür. “Derviş Muhammed-442”: 559: Kaptan Kusto Müslüman… Seyyid Mustafa Nur. “Rüya’da görülen bir isim”: 559: Mehdî Salih İzzet Mirzabeyoğlu)

*

3 HİLÂL VE STAR. (Star-Yıldız: 661: Hilâl-Sâfi ve hâlis. Sıdk ile dostluk etme. Zaman ve vakit. İki şey arasına sokulmuş olan. Buluttan yağmurun çıktığı yer. Ara. Aralık. “Sızılan”… 3 Hilâl: 196: Manzur-Nazar edilen. Gıpta edilen… Şatranc-ı Urefa’nın kablarından biri, Nazar-Bakılan, görülen. Bakan: 1150: Mehdî Muhammed… Abdülhakîm Arvasî Hazretleri: Manzur-u Nazar-ı Piran-ı Kiram): 857: DERVİŞ MUHAMMED MÜHRÜ… MAZBUT-Zaptolunmuş, ele geçirilmiş. Sağlam. Yazılmış. Kaydedilmiş. Hatırda tutulmuş. Derli toplu. Muhafazalı. Korunmuş. Belli. Belirtilmiş: 857: EL KUBTAN KUSTO MÜSLİM-Arabça- “Kaptan Kusto Müslüman”… İbranice, YATMUT-Yetimlik. (Üstadım’ın “Çocuk” isimli şiirinden: Allah diyor ki: “Geçti gazabımı rahmetim” / Bir merhamet heykeli, mahzun bakışlı yetim!): 857: KOŞİT HELO-Süryanice, “Kum yığını”. (Urdu-Pakistan dilinden, Kum-Canlanıp kalk!: 146: Merec-el Bahreyn Yeltagıyan-Kabaran iki denizin birbirine kavuşması. “Rahman Suresî 19. âyet”… Süryanice, Nilos-Nil nehri: 146: Mendohem-Arnavutça, “Düşünceye dalmak”… Süryanice, Mayqo-Nil. Yokluk, leysî. Nokta. Bit. Zirve: 62: Who am I?-İngilizce, “Ben Kimim?”… İbranice, Süryanice, Tılai Csar Fores-Mehdî’yi Hamil On Süvari: 62: Mehdî)

*

3 HİLÂL ve NECME. (Necme-Yıldız: 493: Mgalyuto-Süryanice, “Tecelli”… Süryanice, Aqefto-Silsile: 493: Metaliqo-Madeni… Süryanice, Metalun-Madenler; bu mertebe, Allah’ın Aziz ismi ve Kamer menzillerinden “Sa’du’z Zabih”le ilgilidir; Kurban kesme, nefsi feda, yakınlık: 3525: Hato Hfuğyo-Süryanice, “Yeni Devir”… Arnavutça, Nije-Bir. “Mekr”: 62: Djall-Arnavutça, “Cin”… Süryanice, Mcsito-Cin Hastalığı: 525: Qeloyto Qeso-Süryanice, “Ölüm Odası”… Süryanice, Qetmonoyo-Gri renk. Allah’ın “Kahhar” ismi ile ilgilidir: 524: Kelime-i Tevhid… İmam-ı Rabbanî Hazretleri: “Allahu Teala’nın gazabını teskin hususunda Kelime-i Tevhid’ten daha faydalı bir şey yoktur. Bu söz, Cehennem’e girmeye sebebiyet veren gazabın teskinine sebeb olabiliyorsa, başka gazapların teskinine haydi haydi sebeb olur!”… Yine: “Kelime-i Tevhid’in, ahiret için bekletilmekte olan 99 rahmetin anahtarı olduğunu hissediyorum. Küfür karanlıklarını, şirk lekelerini bertaraf etmede bu güzel kokulu kelimeden daha şefaatçi bir şey olmadığını biliyorum!”… Ehadis-Hadîsler: 524: Zekifut-Süryanice, “Dik durmak” demek): 1688: GROSTOYO-Süryanice, “Ot”. (İbranice, Ot-Harf: 406: Tbac-Süryanice, “Öc almak; aramak, sormak, bulmak. Dalmak, derinleşmek. Resimlemek, mühürlemek” demek)

*

Süryanice, HUTRO D’OTO-Bayrak direği: 1036: RUHO BİŞTO-Süryanice, “Cin”. (Be harfi, Allah’ın “Lâtif” ismi, “Cinler-Gizliler, gizlilikler” mertebesi, Kamer menzillerinden “Mukaddem min-ed delâl”e işaret eder; öne alınmış delile, Takdim’e)… SELASE-Üç: 1035= 36: EBCEL-İri cüsseli adam. “Üstad”… Süryanice, TLO OTO-Bayrak çekmek: 848: SEFROYUT COLMO-Süryanice, “Dünya Edebiyatı”. (Edebiyat; ilm-i edeb denen lisân ilimlerinin hepsini kuşatan, kâinat nizamına dair irfan)

*

GÖLGESİNDEN KAÇAN. (Üstadım’ın “Ben” isimli şiirinden: “Ben, yankısından kaçan çocuk kendi sesinin!”… Gölgesinden: 245: Mühr… Kaçan: 154: Mehdî Muhammed): 400: TE harfinin ebcedi; Allah’ın “Kaabid-Kısıcı, sıkıcı” ismi, Esir mertebesi, Kamer menzillerinden “Kalb”e işaret eder… TAHT-Alt: 1399= 400: OSMANLILAR-SELÇUKLULAR.
                        

“SENİN RÜYAN GÛYA…”

 
LEVHA: 25 Şubat 2016… Kumandanımız’la beraber gökyüzünde hızla uçuyoruz. Almanya’da, kuyruğa girmiş kalabalığın arasına iniyoruz. Burasının müzeye çevrilmiş eski bir Cezaevi olduğunu öğrendiğimizde, o içeri girip ziyaret etmek istiyor. Müze için biletleri aldığımda, kendimizi BOLU Cezaevi’nin nizamiyesinde buluyoruz. Kumandanımız, “gelmişken Ethem Köylü’yü ziyaret edelim, hem de benim kaldığım koğuşu sana göstereyim!” diyor. Cezaevi’nin yüksek duvarlarının etrafında dönüp duruyoruz, fakat içeriye girebileceğimiz hiçbir kapı bulamıyoruz! (Mustafa Fişengçi - Düsseldorf)

*

Süryanice, FROHO-Uçma: 300: NA’K-Karga avazı. “Pîr sesi. Ölüm haberi”. (Keraker-Kuzgun. Karga. “Kur’ân’da, siyah renginden dolayı ululuğa mecaz olarak geçer”: 441: Miat-Yüz. Yüz sayıları. Şatranc-ı Urefa’nın 100 kabı ki, 10 çarpan (x) 10… Necib Fazıl Kısakürek: 1441: Salih Mirzabeyoğlu)… FİKR: 300: ASİF-Yevmiyeci. Para ile tutulan işçi. “İrfanla tutulan”. (Boşnakça, Par-Çift: 203: Per-Kanat… Bir: 212: Pîr… Kürtçe, Bîr-Hatırlamak: 212: Malik-ül Mülk-Allah’ın “Bütün sahibliklerin sahibi” mânâsına gelen, 99 güzel isminden biridir)

*

Süryanice, FARFLUTO TARES-Kanat takma: 1465: TOS-Süryanice, “Uçma”. (Üstadım’dan: Gönlüm uçmak dilerken semavî ülkelere / Ayağım takılıyor, yerdeki gölgelere)… Süryanice, TUHOMO-Mühürlü: 466: YARUQO MDİNO NOSUĞO-Süryanice, “Yeşil Medine Yazarı”… Arnavutça, SOT-Bugün: 466: SOT-Süryanice, “Kulak vermek”… NÜÜTİ-Gemi Kaptanı: 1465: RİŞONO MCALYO QATNUTO-Süryanice, “Başyücelik Devleti”

*

Boşnak dilinde, LETİTİ-Uçmak: 851: RUHAMÎ-Mermerden yapılmış, mermerle ilgili. “Abdülhakîm Koltuğu’nun yan mermerlerini hatırla!”. (Ruhama-Rahîm olanlar: 250: Mir-Amir. Bey. Baş. Kumandan. Vâli… Sanduk-Sandık. Kutu. Kab. Tabut: 250: Muhrib-Harb gemisi. “Tabut-üs Sekine’yi hatırla!”… Süryanice, Qardolo-Kab. “Şatranc-ı Urefa’nın 100 kabı ve Kamer menzilleri ile aynı 21 sistemini hatırla; rüyâ’da gelen 21 sistemli harb gemisini de!”: 250: SMFA-Seyyid Muhammed Fehim Arvasi)… Süryanice, MAŞLMONO SAFONO KUSTO-Müslüman Kaptan Kusto. “Takdim yazım”: 2851: DAŞTO AHET MAFRGUTO-Çöle İnen Nur. “Üstadım’ın eseri”… DAİN-Doğruluk. Maden. Asıl: 851: MATEHET-İbranice, “Metal”. (Süryanice, Metalun-Zı harfi, Allah’ın Azîz ismi, Madenler mertebesi, Kamer menzillerinden Kurban kesen, boğazlayan: 3525= 528: Şehîd Taha Cizro + Seyyid Fehim Arvasî + Esseyyid Abdülhakîm Arvasî “Üçışık” + Necib Fazıl Kısakürek + Salih Mirzabeyoğlu)… KAZZAN-Pire: 851: ŞEFAAT-Af için vesile olmak.

*

Arnavutça, FLUTURİM-Uçmak: 772: MÜSTA’BİR-Rüyâ tâbir ettiren. (Necib Fazıl Kısakürek: 1417= 418: Tazi-Arablar. “Arab, tâbirci demektir”… Süryanice, Gito-Hayat: 1416= 417: Sfar Mele-Kamus. Lûgat… Süryanice, Yatbo-Oturma. “Abdülhakîm Koltuğu”: 417: Etedbah-Süryanice, “Şehîd”… Süryanice, Etedbah Derviş Muhammed-Şehîd Derviş Muhammed: 1079: Mellah-Kaptan… Mehdî Derviş Muhammed: 673: Rüyâ tâbir etmek)… Arnavutça, FLUTUROJ-Uçmak: 1735: MEHDÎ Salih İzzet Erdiş… Boşnakça, POLETİTİ-Uçmak: 859: MÜDDE-İ UMUMÎ-Umumun vicdanı.

*

SALİH İzzet Erdiş: 1683: MÜTERCİM-Tercüme eden. Anlatan, anlaşılmayan bir mânâyı açıklayan. “Tabirci”. (Anafor isimli şiir kitabımdan: Senin rüyân güyâ / Benim yerime görüldü!)… MÜTERCEM-Tercüme olunmuş. Bir lisândan başka bir lisâna çevrilmiş: 1683: MUSTAFA FİŞENGÇİ-“Rüya’yı gören”… MUHALATA-Karışma, güzel uyuşma, anlaşma: 684: MAHLUCE-Rey ve fikri doğru olmak.

*

Süryanice, MUZEU-Müze. Eski devirlerden kalan eşya ve eserlerin sergilendiği yer. (Asar-ı Atika-Eski eserler: 1277= 278: Arvasî-Abdülhakîm… Müze: 52: D’yole-Süryanice, “Sindirim”… Aslan Burcu, unsuru Ateş, tabiatı Sıcak-Kuru, türü Sabit, yıldızı Güneş, vücutta tesir yeri Kalb ve Sırt, cinsiyeti Erkek, simya’da Sindirim safhası… Ene-Ben: 52: Ene-Kab… Ben: 52: Ene-Karaçay Malkar Lûgatı’nda, “Anlatmak, söylemek”… Magabıt-Gıbta edilme. İmrenilme: 1052: Hadvo D’cido-Süryanice, “Bayram Sevinci”… Bün-Temel. Esas. Kök. Netice: 52: Hüvam-Hayranlık hâli): 1060: BÜYÜK DOĞU
 

PÎR-RAÎ

 
LEVHA: 20 Şubat 2016… Bir sokağa bitişik evlerden biri bizim ev. Gece vakti, sağımız ve solumuzdaki evlerden bizi rahatsız edecek gürültüler geliyor. Çocuklarla dışarı çıkmaya karar veriyoruz. Sokağa çıkınca, sol taraftaki evde oturan komşunun, yıkadığı bembeyaz çarşafları sokağa çaprazlama astığı iplere sermekte olduğunu görüyorum. Biz, biraz ilerideki arastaya gidiyoruz, alışveriş yapacağız… Orada da üç kadın, rahatsız edici hareketler ve sözlerle, peşimizdeler. İyice sıkıldığım bir ânda, çarşıda güvenlik için dolaşan genç bir Polis, başkalarına belli etmeden bana yaklaşıyor ve ince bir kamçı gibi olan copu ile başkalarına belli etmeden koluma dokunup dikkatimi çekiyor; “Cumhuriyet Savcısı sizi gözetliyor!” diyor. Ben son kelimeyi tam anlayamıyorum; “galiba, gözetliyor dedi” diye seviniyorum… Emniyet hissi geliyor ama, acaba olumsuz mânâda kullandı da ben mi yanlış anladım diye de sormaya çalışıyorum. O deşifre olmamak için arkasını dönüp gidiyor. (Hayran Erdiş)

*

SİT-Gürültü, patırdı, çatırtı. Ün, şöhret: 500: SİTEM-Nazikâne çıkışma. Eziyet, cefa… SOHBET: 500: TEKMİL-Bitirmek, tamamlamak. Kemâle erdirmek. Tam, bütün, eksiksiz… KAZEZ-Pire: 1500: SALİH İzzet Mirzabeyoğlu… METİN-Sağlam, metanet sahibi. Kendine güvenilir olan: 500: QUST DİYA-Süryanice, “Muhafız”. (Hafiz-Koruyan, muhafaza eden. Muhafız: 1998: Hazafir-Canibler. Bir kavmin ileri gelenleri. Mecmuu, hepsi): 1500: TESELLİ-“Şatranc-ı Urefa’dan bir kabtır”… Süryanice, FUHTO-Ceylan. (Ceyl: Yengeç… Ceylan: Boynuzlu, çift tırnaklı hayvan… Hemze, Allah’ın “Bedi’-Güzel Yaratıcı” ismi, İlk Kalem mertebesi, Kamer menzillerinden “Seretan-Yengeç, Nath-Tos vuran, başvuran”a işaret eder): 500: SADTUY-Çok katlı, yüz kareli. (Şatranc-ı Urefa’nın 10 x 10= 100 kabı hatırda)… SE-Bir harf. Allah’ın “Rezzak” ismi, Bitkiler mertebesi, Kamer menzillerinden “Sa’du’l Bul’a” işaret eder; değirmen taşının tane dökülen yerine. (Rezzak-Rızık veren. “Bütün mahlûkatın rızkını veren Allah’ın 99 güzel isminden biri”: 308: Arvasî): 1499= 500: BİMA İNANGERDAN-Kürsî dizgini… Kürtçe, İSOTE TUJ-Acı biber: 1500: MEHDÎ Salih Mirzabeyoğlu.

*

MÜDDE-İ UMUMÎ-Savcı. Umum adına iddia hazırlayan, davacı. “Nefste vicdan”. (Şatranc-ı Urefa’nın kablarından, Tan-ı Hulk-Birinin davranış ve huyunu ayıplamak: 859: Mahuza-Temiz, itibarlı, şerefli, asil, saf, halis, katıksız… Süryanice, Qotuluto-Öldürme: 859: Boruyo D’lo Melto Hemso-Kelimesiz düşünmek Yaradanı): 290: RAK’-Eğilmek. “Tos vurmak”. (Rak: Erkek yengeç, ceyl. “Ceylân”… Arnavutça, Gaffure: Yengeç… Rak: Kaftana yama vurmak. Bitiştirmek, tahkim etmek. Süs etmek)… KÜRSÎ-Taht. Koltuk. Kaide. Merkez. Vazife. Kudret ve mülk, saltanat. Mânevî makam. Arş altında bir tabaka. “Abdülhakîm Koltuğu”: 290: SARR-Cem etmek. Yukarı kaldırmak. Zammetmek. Arttırmak… MÜDDE-İ UMUMÎ-Savcı: 2269: Mahmud Ustaosmanoğlu.

*

RAÎ-Re harfine mensub. Görücü. Gören. Vali. Çoban. Koruyan. (Re harfi, Allah’ın Musavvir ismi, 5. Sema Tabakası, Kamer menzillerinden Gafr’a işaret eder): 212: PÎR-İbranice, “Maden Ocağı. Maden kuyusu. Kuyu”… Pîr Genç?.. MURAKABE-Kontrol etmek. Gözetmek. Teftiş etmek. İç âlemine bakmak. Hıfz etmek. Beklemek. Dalarak kendinden geçmek. (Kültür Davamız isimli eserim hakkında Üstadım: Bu kitab, Cumhuriyet sonrası kavruk nesillerin ilk ciddi fikir sesi ve ilk çileli nefs murakabesi eseridir!): 348: MUHARRAK-Yakışmış. Yanmış. Tahrik olunmuş… MAKBUR-Gömülmüş, kabre konulmuş: 348: İSTİFAZE-Feyz alma, feyz bulma.

 
SIR ORTAĞI KÜRSÎ
 

LEVHA: 22 Şubat 2016… Sadettin’le Kumandan karşılıklı konuşuyorlar, ben de oradayım, dinliyorum. O arada Kumandan, “Saçımı tarayayım!” diyor ve taramaya başlıyor… Ben, “az önce Mahmud Efendi’nin eniştesi ve Hocası rahmetli Dursun Efendi benim saçımı taramıştı!” diye düşünüyorum. Birkaç sene önce Şah-ı Nakşibend Hazretleri de saçımı taramıştı. “Acaba saç taramanın ne hikmeti var?” diye Sadettin’e sorunca, “kıymeti kendinde arama!” der gibi lâtifeyle, “Kendinden bilme, kendi hikmetin gibi düşünme!” diyor. Saçımın taranışını ve ucunda parlak, şeffaf, beyaz damla benzeri şeyler olduğunu hatırlıyorum da, tepemde toplanmış olan saçımı nasıl görüyorum? Kumandan’ın yanından ayrıldıktan sonra Bey’e, “Kumandan saçını neden taradı?” diye soruyorum. Bana, “Kumandan’ın aile duygusu o kadar fazla ki…” diyor. (Hatice Ustaosmanoğlu)

*

SAFSAF-Saç ve sakal tarama: 740: MÜTEFEKKİR… Süryanice, BAT ROZO-Sır ortağı. (Sırr-Şiddetli ateş veya soğuk: 290: Fatır-Benzeri bulunmayan şeyi yaratan, Allah): 622: QATDORO-Süryanice, “Kürsî”… MENAR-Nur yeri. Fener kulesi. Câmi minaresi. Yol işaretleri: 290: MERİN-Hâl, durum, ahlâk… RİSL-Vakar. Ciddiyet. Sekinet: 290: RESL-Kıvırcık olmayan saç. (Şiar: Saç. İz, belirti, nişân, ayırd edici iyi âdet. Üstünlük veren işaret. Ölüm. İnsanın gömleği… Şa’r-Saç. Sakal. Kanat. Ateş yakmak. Cenk koparmak: 570: Şer’-Şeriat… Şiir-Bir idrak buudu: 570: Sistem-Tefekkür eseri)… KİSRA-Hükümdar: 290: FERY-İyi iş işlemek… DAMLA: 76: SAYE-Gölge. Himaye. Arka çıkma… ABD-Kul. Allah’ın kulu. Mahlûk. İnsan: 76: DUA-Allah’a karşı rağbet, niyaz, yalvarış. Namaz. Salavat getirmek. Bir kimseyi bir isimle tesmiye etmek. Birisini çağırmak. Söz, kelâm… DERVİŞ Muhammed Semerkandi: 1076: LÜHAM-Herşeyi yutan. Çok miktar asker.

*

HADİCE Ustaosmanoğlu. (Hatice Ustaosmanoğlu: 2793= 795: Müncezib-Cezbedilen): 2788= 790: TEŞEFFİ-Şifa bulmak. Rahatlamak… MÜTERAFİ-Duruşma için hâkime giden: 790: İZZET Mirzabeyoğlu. (Sadettin Ustaosmanoğlu ile beraber, Yeniden Yargılama Mahkemesi’ne)


Baran Dergisi 488. Sayı