Çin’in 80. Yıl Töreni: Silahların Gölgesinde Yeni Dengeler
Çin, II. Dünya Savaşı’nın sona ermesinin 80. yıl dönümünü anmak üzere 3 Eylül’de başkent Pekin’de kapsamlı bir askerî geçit töreni düzenleyecek. Yüzlerce askerî birlik, savaş uçakları, balistik füzeler ve insansız sistemler, Devlet Başkanı Xi Jinping’in katılacağı törende sergilenecek. Ayrıca törene Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in de katılması, aynı zamanda Batı’ya karşı şekillenen yeni ittifakların da ilanı olduğunu gösteriyor.
Yeni Silahlar, Yeni Düzen Arayışı
Geçitte hipersonik füze sistemlerinden elektronik harp cihazlarına, uçak gemisi konuşlu savaş jetlerinden insansız hava araçlarına kadar birçok yeni nesil silah ilk kez sergilenecek.
Tören, stratejik bir mesaj özelliğini taşıyor. Batı’nın “tek kutuplu dünya” dayatmasına karşı, askerî sahada da yeni bir denge kurmaya yöneldiklerini gözler önüne sermektedir.
Batı Düzenine Karşı Yeni Denge
Yaklaşık 70 dakika sürecek olan “Zafer Günü” töreni, Çin için yalnızca tarihî bir anma değildir. Aynı zamanda dünya siyasetine verilen bir uyarıdır: “Artık tek merkezli dünya yok.” Rusya’nın törende yer alması da bu mesajı pekiştirmektedir. ABD’nin merkezinde olduğu düzen, Ukrayna’dan Orta Doğu’ya, Afrika’dan Asya’ya kadar çatırdamaktadır.
Bu tablo, “Batı’nın silahı ve parası olanın söz sahibi olduğu düzeni”nin mi, yoksa çok merkezli, bağımsız aktörlerin kendi çıkarlarını savunduğu yeni bir düzenin mi ağır basacağını ortaya koymaktadır. Çin ve Rusya, askerî törenleriyle yalnızca güçlerini değil, “Batı’ya mahkûm olmayan bir gelecek vizyonunu” da sahneye çıkarmaktadır.
İslâm Dünyası İçin Dersler
Çin, tarihini, sanayisini ve askerî gücünü birleştirerek Batı’ya karşı meydan okuma kapasitesi geliştirmiştir. Oysa İslâm dünyası, sahip olduğu stratejik coğrafya ve doğal kaynaklara rağmen, Batı’ya bağımlı yönetimler ve parçalanmış yapılar sebebiyle bu gücü ortaya koyamamaktadır. Batı’nın “insan hakları ve demokrasi” maskesi altında yürüttüğü işgaller, talan ve sömürü politikaları ortadayken; Müslüman halkların ihtiyaç duyduğu şey, kendi ruh köküne yaslanan bağımsız bir siyasal nizamdır.
Bugün Çin’in yaptığı şey, Batı’nın karşısına kendi iradesiyle çıkmaktır. Bizim yapmamız gereken ise, İslâm’ın adalet ölçüleriyle dünyaya söz söylemek ve kendi istiklâlimizi ve kudretimizi inşa etmektir.
Kaynak: Aljazeera





