Dayatılan aşıların bedeli: Kalp hasarı bizzat kabul edildi
Dayatılan aşıların bedeli: Kalp hasarı bizzat kabul edildi
İçeriği Görüntüle

"50 bin ölüm zorunludur"

Haliva, kayıtlarda Gazze'de 50 bini aşan şehid sayısına atıfta bulunarak bu vahşeti, "Filistinli gelecek kuşaklara verilecek gerekli ve zorunlu bir mesaj" olarak nitelendiriyor. Bu ifadeler, terörist İsrail'in Gazze'de yürüttüğü operasyonun anlık bir öfke veya savunma değil, nesilleri yok etmeyi hedefleyen planlı bir soykırım politikası olduğunu kanıtlıyor.

Haliva, 1948'de yüz binlerce Filistinlinin vatanlarından sürülerek İsrail'in kurulduğu Büyük Felaket'e (Nakba) gönderme yapıyor ve "Ara sıra bedeli hissetmeleri için bir Nakba’ya ihtiyaçları var" diyerek etnik temizlik arzusunu gizlemiyor.

"Toplu cezalandırma"

Siyonist generalin bu sözleri, Filistinlilere yönelik sistematik olarak kullanılan "insan hayvanlar" gibi ifadelerle ve Gazze'de "masumların bulunmadığı" yönündeki açıklamalarla birleştiğinde, yürütülen soykırımın ideolojik altyapısını da deşifre ediyor. Çocukları dahi hedef gösteren bu kitlesel imha çağrısı, uluslararası hukukun kesin bir dille yasakladığı "toplu cezalandırma" suçunun pervasızca itirafı olarak tarihe geçti.

Kanal 12, bu konuşmaların "son aylarda" yapıldığını belirtirken, Haliva'nın tam olarak kimlerle konuştuğunu veya kayıtların nasıl sızdırıldığını açıklamadı.

Siyonist medyanın sansürü

Haliva'nın itirafları, terörist rejiminin diğer ana akım medya kuruluşlarında beklenen yankıyı bulmadı. Siyonist medya, generalin Filistinli sivillerin ve çocukların kasıtlı olarak hedef alınmasına yönelik emirlerini manşetlere taşımak yerine, onun Netanyahu hükümetine yönelik eleştirilerine ve "istihbarat zafiyeti" uyarılarına odaklanmayı tercih etti.

7 Ekim'de Hamas'ın öncülüğündeki direnişçiler tarafından gerçekleştirilen Aksa Tufanı Operasyonu'nda yaklaşık 1.200 İsrailli öldürülmüştü. O günden bu yana terörist İsrail'in Gazze'ye yönelik barbarca saldırılarında şehid edilen Filistinlilerin sayısı ise 62 bine yaklaştı. Bu şehidlerin ezici çoğunluğunu kadınlar ve çocuklar oluştururken, yüzlerce kişi de siyonist ablukanın sebep olduğu açlık sebebiyle şehit oldu. Haliva'nın itirafları, bu tablonun kasıtlı bir imha politikasının sonucu olduğunu bir kez daha belgeliyor.