Sudan'da ordu ile çatışan isyancı Hızlı Destek Kuvvetleri'nin (HDK), askeri alandaki kayıpları ve siyasi projelerinin başarısızlığa uğramasının ardından sivil altyapıyı hedef alan yeni bir stratejiye yöneldiği bildiriliyor.
Askeri kaynaklar ve yerel analistler, HDK'nin "C Planı" olarak adlandırılan bu stratejiyle, ordu kontrolündeki bölgelerde hayatı felç etmeyi ve hükümetin başarılarını gölgelemeyi amaçladığını ifade ediyor. Bu kapsamda Port Sudan, Hartum ve Merowe gibi stratejik şehirlerdeki enerji santralleri, su şebekeleri, yakıt depoları ve havalimanları gibi sivil hedeflere yönelik saldırılar düzenlendiği kaydediliyor.
Başarısız Olan "A" ve "B" Planları
Analistlere göre, HDK'nin Nisan 2023'te başlattığı isyanın temel amacı olan "A Planı", başkent Hartum başta olmak üzere tüm ülkenin kontrolünü ele geçirmeyi hedefliyordu. Ancak Sudan ordusunun direnişi ve karşı taarruzları sonucu bu plan başarısız oldu. Ordu, Hartum'un önemli bir bölümü ile El-Cezire, Vad Medeni ve Sennar gibi kilit eyalet ve şehirlerde kontrolü yeniden sağladı.
Askeri başarısızlığın ardından HDK'nin, kontrolü altındaki Darfur bölgesinde paralel bir devlet kurmayı amaçlayan "B Planı"nı devreye soktuğu belirtiliyor. Ancak Sudan ordusunun El-Faşer'deki güçlü direnişi ve plana yönelik uluslararası ve bölgesel düzeyde destek bulamaması, bu girişimin de sonuçsuz kalmasına yol açtı.
"Yıkım Siyaseti" ve Uluslararası Tepkiler
HDK'nin son stratejisi olan "C Planı", askeri hedeflerden ziyade sivil yaşamı ve altyapıyı hedef alan bir "yıkım siyaseti" olarak nitelendiriliyor. Ordu tarafından kurtarıldıktan sonra El-Cilil petrol rafinerisinin bombalanması ve Merowe Barajı'ndaki trafo merkezlerine yönelik saldırı girişimleri, bu stratejinin en somut örnekleri arasında gösteriliyor.
Bu saldırılar, uluslararası alanda savaş suçu olarak değerlendirilirken, HDK'nin diplomatik alanda daha da izole olmasına neden oldu.
Siyasi Çözüm Arayışları ve Gelecek Perspektifi
Diğer yandan, Sudan'da siyasi çözüm arayışları devam ediyor. Cidde'de 2023'te varılan mutabakat, uluslararası toplum tarafından çözümün temeli olarak görülüyor. Anlaşma, HDK'nin şehirlerden ve sivil bölgelerden çekilmesini, silahlarını teslim etmesini ve savaş suçları için bir geçiş adaleti mekanizması kurulmasını öngörüyor.
Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan, defalarca bu şartlar altında siyasi bir çözüme açık olduklarını vurgulamıştı.
Bu süreçte, teknokrat bir isim olan Kamil İdris'in başbakanlık için önerilmesi, meşru hükümete yönelik uluslararası desteği artırma potansiyeli taşıyor. Hükümetin, özellikle Port Sudan gibi güvenli bölgelerde hayatın normalleşmesi ve temel hizmetlerin iyileştirilmesi için çalıştığı bildiriliyor.
Sudan ordusunun, Kurban Bayramı'nın ardından başkent Hartum'a tam dönüş için hazırlık yaptığı ve kentin çevresindeki güvenlik çemberini güçlendirdiği belirtilirken, ülkenin geleceğinin sahadaki askeri gelişmeler ve diplomatik çabaların seyrine bağlı olduğu vurgulanıyor.