Ülkeyi Nisan 2023’ten bu yana kaosa sürükleyen iç savaşta, sahadaki askeri kayıplar ve eş zamanlı gelen zıt diplomatik hamleler krizin boyutunu değiştiriyor. Bir yanda sahada ilerleyen Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) lideri Dagalo "3 aylık tek taraflı ateşkes" kartını açarken, diğer yanda toprak kaybeden ordu lideri Burhan, ABD öncülüğündeki planı "teslimiyet tuzağı" olarak nitelendirerek reddetti.

Diplomatik Satranç: "Barış Güvercini" ve "Direnen General" Rolleri

Sahadaki askeri üstünlüğü ele geçiren HDK lideri Muhammed Hamdan Dagalo (Hemedti), uluslararası baskıları hafifletmek ve diplomatik meşruiyet kazanmak adına sürpriz bir hamle yaptı. Dagalo, ABD Başkanı Donald Trump’ın girişimi ve uluslararası çağrılara yanıt olarak 3 ay süreli insani ateşkes ilan ettiğiniduyurdu. Bu hamle, isyancı liderin kendisini "çözüm isteyen taraf" olarak konumlandırma çabası olarak yorumlanıyor.

Ancak Port Sudan’da konuşan General Burhan, bu girişimi ve ABD’nin sunduğu ateşkes taslağını sert bir dille geri çevirdi.

“Orduyu Parçalayan Planı Kabul Etmeyeceğiz”

İsrail’in genişleyen “Sarı Hat” uygulaması Gazze’de mahalleleri işgal etti, aileleri yerinden etti
İsrail’in genişleyen “Sarı Hat” uygulaması Gazze’de mahalleleri işgal etti, aileleri yerinden etti
İçeriği Görüntüle

General Burhan, masadaki teklifin Sudan Silahlı Kuvvetleri’nin (SAF) kurumsal yapısını zayıflattığını savundu. Burhan'a göre öneri, HDK güçlerinin işgal ettikleri evlerden ve kamu binalarından çekilmesini şart koşmuyor, aksine isyancı grubu ordu ile eşit bir statüde konumlandırıyor.

Burhan konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

"Bize sunulan bu plan, şimdiye kadar gördüklerimizin en kötüsüdür. Sudan ordusunu parçalamayı ve isyancı milisleri devletin bir parçası haline getirmeyi hedefleyen, taraflı arabulucular tarafından hazırlanmış bir tuzaktır. Biz savaşın bitmesini istiyoruz ancak teslim olmayacağız."

Burhan’ın "taraflı arabulucular" ifadesiyle, ateşkes masasının kilit aktörlerinden biri olan ve HDK’ye lojistik destek sağlamakla suçlanan Birleşik Arap Emirlikleri’ni (BAE) hedef aldığı belirtiliyor.

Sahadaki Gerçeklik: Neden Biri "Evet", Diğeri "Hayır" Diyor?

Diplomatik restleşmenin arka planında, Sudan ordusunun sahada yaşadığı ciddi toprak kayıpları yatıyor. Uzmanlara göre HDK, ele geçirdiği bölgeleri konsolide etmek için ateşkesi isterken, Ordu kaybettiği toprakları geri almadan masaya oturmayı "siyasi intihar" olarak görüyor.

  • Darfur’un Kaybı: Geçtiğimiz haftalarda Kuzey Darfur’un başkenti ve ordunun bölgedeki son kalesi olan El Fasher, büyük ölçüde HDK’nin kontrolüne geçti. Bu durum, ülkenin batısının fiilen Hartum yönetiminden kopması anlamına geliyor.

  • Orta Sudan Tehdit Altında: HDK birlikleri, ülkenin "tahıl ambarı" olarak bilinen Cezire (Gezira) eyaletinde yeni bir saldırı dalgası başlattı. Son bir ayda bölgeden 135 binden fazla sivilin göç etmek zorunda kaldığı rapor ediliyor.

Küresel Vekalet Savaşı: Veto ve SİHA Desteği

Sudan’daki çatışma, yerel bir iktidar mücadelesinden çok uluslararası güçlerin hesaplaşma alanına dönüşmüş durumda.

  • Rusya Kalkanı: Burhan’ın, sahadaki yenilgiye rağmen ABD planını reddetme cesaretini, 18 Kasım’da Rusya’dan aldığı destekten bulduğu düşünülüyor. Moskova, BMGK’de İngiltere’nin sunduğu ateşkes tasarısını veto ederek Hartum yönetimine diplomatik bir koruma kalkanı sağladı.

  • İran Faktörü: Sudan ordusunun son dönemde İran yapımı Mohajer-6 tipi SİHA'ları sahada daha aktif kullandığı ve Tahran ile askeri işbirliğini derinleştirdiği gözlemleniyor.

İnsani Bilanço ve Bölünme Riski

HDK’nin "ateşkes ilanı" ile Ordu'nun "savaşa devam" kararı arasındaki bu tezat, çatışmaların fiilen durmayacağını gösteriyor. BM verilerine göre 11 milyonu aşkın yerinden edilmiş insanla dünyanın en büyük göç krizine sahne olan Sudan, "Libya senaryosuna" benzer şekilde fiilen ikiye bölünme tehlikesiyle karşı karşıya.