Dergimizin 21 Aralık Salı günü baskıya gönderdiğimiz 780. sayısında ABD’nin Rusya tarafından Ukrayna, Çin tarafından Tayvan’da köşeye sıkıştırılmasını işledik ve “2022’ye hazır mıyız?” manşetini attık. Dergimizi baskıya gönderdikten sonra tesadüf ettiğimiz Julia Davis imzalı haberde, Rusya’nın ABD’nin öncülüğünü yaptığı NATO’ya karşı nasıl bir hazırlık içerisinde olduğunun çok net bir şekilde ortaya koyulduğunu gördük. The Daily Beast’te yayınlanan ve Türkiye’de pek mevzu edilmese de gidişatın istikametini gösteren bu çalışmanın tamamını sizler için tercüme ettik:

Kremlin tarafından finanse edilen devlet televizyonundaki konuşma, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in NATO’ya verdiği ültimatomun ne kadar acil olduğunu gözler önüne serdi. Devlet televizyonundaki 60 Dakika programının sunucusu Olga Skabeeva salı günü şunları söyledi: “Endişe en üst seviyeye çıktı. Ültimatomun sona ermesine 20 gün kaldı ve öyle olmadığı düşünülse de risk artıyor.”

Moskova’nın NATO’nun Avrupa’da konuşlandırılmış askerlerini geri çekmesi ve Ukrayna ile diğer eski Sovyet ülkelerinin NATO’ya üyelik taleplerini reddetmesini kapsayan Rusya-ABD güvenlik anlaşmasının taslağını sunmasından bir gün sonra, Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergei Ryabkov, Batı'nın taleplerini ciddiye almaması durumunda Moskova’nın el yükselteceği tehdidinde bulunmuştu. Ryabkov pazartesi günü Rus Haber Ajansı Interfax’a Rusya’nın acil cevap beklediğini çünkü şartların çok zor olduğunu söyledi.

Ne tür bir gerilimin beklendiği ile alakalı boşlukları ise Kremlin yanlısı propagandistler ve devlet medyası uzmanları doldurdu. News of the Week'in Pazar sayısında, devlet televizyonu sunucusu Dmitry Kiselyov şunları söyledi: “Zaten kritik bir noktada olduğumuza göre dürüst olmak gerekirse Rusya, istikrar ve nükleer savaşın önlenmesi için yazılı önerilerini hazırlayıp Amerikalılara teslim etti. Aslında basit. ABD ve NATO sınırlarımızdan geri çekilmeli, aksi takdirde mecazi anlamda sınırlarında biter, simetrik ve kabul edilemez riskler yaratırız… Eğer kafamıza silah dayarsanız, aynı şekilde karşılık veririz… Ukrayna topraklarının Batı bloğu tarafından geliştirilmesi sadece Ukrayna'nın meselesi değildir. Bu, küresel dengenin tamamen bozulmasıdır ki bu Rusya için varoluşsal bir tehdit oluşturur. Başka bir deyişle, Rusya için bu bir ölüm kalım meselesidir. Biz ve sorumlular için maliyeti ne olursa olsun buna izin vermeyeceğiz.”

Rusya'nın ABD'yi bir radyoaktif kül yığınına dönüştürebilecek tek ülke olduğuna yönelik iddiasıyla ün salan Kiselyov, Putin'in mantıksız teklifini ABD’nin niçin kabul etmek zorunda olduğunu bu iddiasını yeniden dile getirerek açıkladı. Rusya'nın sonucu ne olursa olsun istediğini elde etmek için her yola başvurmaya hazır olduğunu iddia eden Kiselyov şunları söyledi: “Daha önce hiç kimse önerilen anlaşmaların metinlerini yayınlamadı. Ancak 21. yüzyılda daha önce mesele hiç bu kadar ciddi boyuta ulaşmamış ve riskler bu kadar büyük olmamıştı. Olağan olmayan şartlar, olağan olmayan yaklaşımlar gerektirir. İkincisi, elimizde çok güçlü kartlar tutuyoruz. Hipersonik silahlarımız, Amerika'nın duymak istemeyeceği bir etki üretme garantilidir: Radyoaktif küle dönüştürmek!"

Putin, bu hafta sonu iki nükleer kapasiteli uzun menzilli bombardıman uçağının Avrupa hava sahasında uçmasını emretti. Sadece bir hafta önce Rusya, Ronald Reagan ve Mihail Gorbaçov arasındaki 1987 anlaşmasında yasaklanmasından bu yana ilk kez orta menzilli nükleer silahları Batı sınırına -Orta Avrupa’ya dikkat çekici yakınlığa- yeniden konuşlandıracağı konusunda uyardı.

Ayrıca Rus hükümetinden gelebilecek şeylerin korkunç işaretleri var. Geçtiğimiz aylarda hükümet tarafından “Barış ve savaş zamanında cesetlerin acilen gömülmesi” konusunda yeni bir ulusal standart getirildi. 1 Şubat 2022'de yürürlüğe girecek olan yasada, cesetlerin buldozerler tarafından kazılacak toplu mezarlara gömülmesi ve 24 saatlik bir zaman diliminde bin kadar cesedin imha edilmesi düzenleniyor. Cesetler “dört kat halinde, önceden hazırlanmış torbalara, tahta tabutlara veya çinko tabutlara konulacak ve ardından çamurla kaplanacak. Daha sonra toplu mezarlar buldozerle sıkıştırılacak, mineral bağlayıcı ile doldurulacak ve cesetlerin bozulması sırasında oluşan tehlikeli radyoaktif kimyasalların ve biyolojik kalıntıların emilmesi ve etkisiz hale gelmesi için cihazlar ile donatılacaktır.”

Rusya'nın yeni standartların oluşturulmasından sorumlu devlet kurumu, gazetecilerin bu çabanın amacına ilişkin sorularına cevap vermedi. Askeri uzman Alexander Goltz, Novye Izvestiya gazetesine şunları söyledi: “Bu standartları hazırlayanlar, ya küresel bir salgın ya da sadece ordunun değil sivil nüfusun da öleceği küresel bir savaş olacağını düşünüyorlar. Bu ancak nükleer silahların kullanılmasıyla mümkündür.”

Eski askeri sözcü Viktor Baranets de aynı fikirdeydi ve şunları söyledi: “Sadece Donetsk ve Lugansk bölgelerine değil, büyük Ukrayna'ya da asker göndermemiz gerekebilir. Karadeniz bölgesinde yanan bir fitil var. Belarus bölgesinde tehlikeler ve Kaliningrad bölgesinde endişeler var. NATO’nun Kaliningrad bölgesini, anında işgal etmek hatta nükleer silah kullanmak için önemli planları var. Öyleyse cesetleri nasıl gömeceğiz? Birer birer mi? Büyük krizlere hazırlanıyoruz.”

2016 yılında çıkan “Kış Geliyor: Neden Vladimir Putin ve Özgür Dünyanın Düşmanları Durdurulmalı” kitabıyla zamanının çok ötesinde olan satranç efsanesi ve Kremlin'in oldukça bilgili eleştirmeni Garry Kasparov, Rus hükümetinin “toplu gömme” standardını “kıyamet yolundaki işaret direklerinden biri” olarak niteledi.

Rusya'nın devlet tarafından finanse edilen televizyonundaki propagandistler, Moskova'nın artık Batı'ya güçlü bir konumdan yaklaştığını vurguladılar. Kremlin'in ABD ve müttefiklerine yönelik cesur ültimatomlarını ele alan Kiselyov, “Bu, Amerika ile ilişkilerimizde karşıtlığı tamamlamaya yaklaştığımız gerçek bir andır… Güçlü bir konumdan, basitçe bir sebep-sonuç ilişkisi belirlersin. İşte böyle olacak." Rusya'nın önde gelen propagandistlerinden biri, The Godfather'dan rol çalan bir gangster küstahlığıyla şu sonuca vardı: "Siz, ABD, NATO ve AB kendiniz karar verin: Rusya reddedilebilecek bir teklif mi yapıyor?"

Cumartesi günü Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Alexander Grushko, Putin'in ABD ve NATO'ya verdiği ültimatom hakkında, Sovyet orak-çekiç amblemi ile süslenmiş kırmızı bir kapüşonlu giyen Kremlin yanlısı propagandist Vladimir Soloviev ile görüştü. Grushko, Soloviev'in programının "NATO'nun Kapitülasyonu" başlıklı bölümünde şunları söyledi: "Gerçek an geldi. Bir kırmızı çizgimiz var. Tasarımız bu kırmızı çizginin aşılmamasını ve güvenlik çıkarlarımızı ön plana çıkaracak normal diyalogu başlatmayı amaçlıyor.” Grushko Kremlin'in Batı'ya yönelik ağır talebini “bataklıklarına taş atmak” olarak nitelendirdi ve Batı'nın Moskova'nın kurallarına göre oynamayı reddetmesinin “askeri veya askeri-teknik bir tepki” ile sonuçlanacağını ve Rusya'nın ABD ve müttefiklerine “karşı tehditler yaratacağını” açıkladı.

Pazartesi günü Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov Rusya'nın Belarus'a nükleer silah konuşlandırıp konuşlandıramayacağı sorusuna cevap olarak gazetecilere şunları söyledi: “Sınırlarımızın yakınlarına bizim için tehlike oluşturabilecek şekilde çeşitli silahlar konuşlandırılmasına karşı durumu dengelemek için gerekli adımların atılacağı bir sır değil. Çeşitli seçenekler mevcut.”

Geçtiğimiz yıllarda Rus milletvekilleri, Rusya'nın gelişmiş silah sistemlerinin Küba'ya, Orta Amerika'ya ve "Amerika'nın göbeğinde" başka yerlere yerleştirilmesini savunuyorlardı. Bu seçenekler muhtemelen Moskova'nın ajandasında yer almaya devam eder. Zira salı günü, devlet televizyonu sunucusu Olga Skabeeva, "Nükleer silahlarımızı Küba veya Venezuela'ya yerleştirmeyi düşünüyoruz." dedi.

Rusya'nın milli buz hokeyi takımı, Euro Hockey Tour'un Pazar günü Moskova'da düzenlenen organizasyonunda Sovyet formaları giyerek “SSCB ya da iflas” şeklinde özetlenebilecek mesajı iletti ve bu Avrupa'da tepkilere yol açtı. Sovyetlere dönüş imajı, Soğuk Savaş’ta Batı’ya karşı kaybeden Sovyetler yenilgisine karşı rövanş almak isteyen Putin'in Batı'ya verdiği ültimatomla tam bir koordinasyon içinde.

Pazartesi günü, Skabeeva “ABD, hegemonyasının sona erdiği fikrini imzalamalı.” dedi ve ekledi: “Askeri müdahaleye ilişkin açıklama Dışişleri Bakanlığımız tarafından yapılıyor, ki bu daha önce hiç olmamıştı. Rusya, ABD'yi kazanamayacak bir duruma sokuyor. Ya gönüllü olarak geri çekilirler ya da biz onları geri çekilmeye zorlarız. Aynı zamanda Rusya, Ukrayna'nın egemenliğinin korunmasına yönelik bir sorumluluk da üstlenmiyor.” dedi.

Tercüme: Faruk Hanedar