Gazze'deki Şifa Hastanesi'nin müdürü, yenidoğan yoğun bakım ünitesinin elektrik yetersizliği nedeniyle çalışmayı durdurmasının ardından iki prematüre bebeğin hayatını kaybettiğini açıkladı.

Müdür Muhammed Ebu Selmiye, hastanede kuvözleri çalıştıracak yakıtın tükenmesi nedeniyle yenidoğan yoğun bakım ünitesinde bulunan 37 bebeğin daha hayatını kaybetme riski altında olduğunu söyledi.

Gazze'deki en büyük tıbbi kompleksin müdürü Ebu Selmiye, "Maalesef elektrik kesintisi nedeniyle 39 bebekten ikisini kaybettik" dedi.

İki bebeğin hastanede kuvözlere elektrik sağlayarak sıcaklığın artmasını ve sürekli oksijen akışını sağlayan yakıt eksikliği nedeniyle öldüğünü açıkladı.

Hastane kuşatma altında ve İsrail'in şiddetli saldırılarına hedef oluyor.

Ebu Selmiye, "Düşük sıcaklık ve oksijen yetersizliği nedeniyle öldüler. Şimdi onları hayatta tutmak için ilkel yöntemler kullanıyoruz" dedi.

Sabaha kadar yetecek elektriğin olduğunu belirten Ebu Selmiye, "Elektrik kesildiğinde bu yenidoğanlar da diğerleri gibi hayatını kaybedecek" diye uyarıda bulundu.

Şifa Hastanesi cerrahlarından Muhammed Ubeyd de yenidoğanların öldüğünü doğruladı ve yetişkin bir hastanın da solunum cihazına elektrik olmadığı için yaşamını yitirdiğini söyledi.

Tıbbi yardım örgütü Sınır Tanımayan Doktorlar (Medecins Sans Frontieres ya da MSF) "Birilerinin bize hastaları tahliye edebileceklerinin garantisini vermesini istiyoruz, çünkü yaklaşık 600 yatan hastamız var" dedi.

"Yeni doğmuş bebeklerimin güvenliğini sağlayamıyorum"

İsrailli rehinelerin aileleri Tel Aviv'de yol kapattı İsrailli rehinelerin aileleri Tel Aviv'de yol kapattı

Şifa Hastanesi'nde Mira ve Dahab adında iki prematüre kız bebeğin babası olan İsmail Yasin, eşiyle birlikte Gazze'nin güneyine tahliye edilmek zorunda kaldığında 33 günlük ikizlerinden ayrı kaldığını söyledi.

İsmail Yasin, "Şifa Hastanesi'ndeki kuvözlerde geride kalmak zorunda kaldılar. Duygularımı tarif edemem. Yeni doğan çocuklarımın güvenliğini sağlayamıyorum" dedi ve çocuklarının nakledilmesine yardımcı olmaları için Kızıl Haç ve uluslararası kurumlara başvurduğunu da sözlerine ekledi.

Yasin, "Kızlarım hakkında bilgi almak istiyorum. Umarım iyilerdir. Birinin kızlarımı Şifa'dan bana ve güneydeki annelerine ulaştırmasını istiyorum" diyerek Al Jazeera'ya telefonda yalvardı.

Hastanedeki görgü tanıkları AFP haber ajansına telefonla yaptıkları açıklamada, aralıksız silah sesleri, hava saldırıları ve topçu ateşinin insanların sağlık kompleksi içinde bile hareket etmesini engellediğini söyledi.

Ebu Selmiye'ye göre, hastane Kızıl Haç ile bir tahliye organize etmeye çalıştı ancak onların yardım edip etmeyeceği belirsizliğini koruyor.

Ebu Selmiye, "Kızıl Haç ile iletişime geçip onlardan koruma talep ettiğimizde, bize bebekleri bir saat içinde başka bir yere taşımamız için izin verdiler" dedi ve ekledi:

"(Bebekleri) hayatta tutmak için güvenli bir çıkışa ve ambulanslar ve kuvözlerle güvenli bir nakle ihtiyacımız var. Bu güvenceler Kızıl Haç tarafından sağlanırsa bunu yapacağız."

"İsrail ordusundan yardım yok"

Ebu Selmiye, bir tahliye ayarlama girişimlerine rağmen İsrail ordusunun bebeklerin taşınmasına yardım etmeyi teklif ettiğini reddetti.

"Bunu onlara [İsrail ordusuna] teklif ettim. Bebekleri ambulanslarla güvenli yerlere tahliye etmeyi teklif ettim ama cevap vermediler" dedi.

İsrail ordusu Cumartesi günü yaptığı açıklamada bebeklerin tahliyesine yardımcı olacaklarını ileri sürmüştü.

İsrail ordu sözcüsü Daniel Hagari televizyondaki basın toplantısında, "Şifa Hastanesi personeli yarın [Pazar] çocuk bölümündeki bebeklerin daha güvenli bir hastaneye gitmelerine yardımcı olmamızı talep etti. İhtiyaç duyulan yardımı sağlayacağız" dedi.

İşgal altındaki Doğu Kudüs'ten Al Jazeera muhabiri Alan Fisher, Hagari'nin bebekleri başka bir hastaneye taşıma planının gerçekçi görünmediğini söyledi.

Fisher, "Bu bir dizi soruyu gündeme getiriyor. Birincisi, 'Bu nasıl olacak? Bölgede çatışmalar devam ederken bebekleri nasıl güvenli bir şekilde taşıyabilecekler?" dedi ve ekledi:

"İkincisi, hangi hastaneye gidecekler? Gazze Şeridi'nin dört bir yanından prematüre olanlar da dahil olmak üzere bebekleri tedavi etmek için gerekli malzemelerin tükenmekte olduğunu öğrendik."