Diplomatik kaynaklar, 9 Temmuz'da Beyaz Saray'da gerçekleştirilecek zirvenin görünürdeki amacının "ticari fırsatları" görüşmek olsa da, ana odak noktasını Çin'in küresel pazardaki hakimiyetine karşı kritik bir hamle olarak görülen nadir toprak elementleri ve stratejik madenlerin oluşturacağını belirtiyor.

Beyaz Saray'dan bir yetkili, Gabon, Gine-Bissau, Liberya, Moritanya ve Senegal liderlerinin katılacağı toplantıya ilişkin, "Başkan Trump, Afrika ülkelerinin hem Amerikan halkına hem de Afrikalı ortaklarımıza fayda sağlayan inanılmaz ticari fırsatlar sunduğuna inanıyor," demekle yetindi. Ancak bu davet, Trump yönetiminin Afrika politikasını hayırseverlik ekseninden çıkarıp, doğrudan ABD'nin ulusal güvenlik ve ekonomik çıkarlarına hizmet eden stratejik ortaklıklara dönüştürme niyetinin en net işareti olarak yorumlanıyor.

Kritik Madenlerde Çin Tekeline Karşı Arayış

Zirvenin merkezinde, modern teknoloji ve savunma sanayisinin bel kemiği olan nadir toprak elementleri (NTE) bulunuyor. Akıllı telefonlardan elektrikli otomobil bataryalarına, güdümlü füzelerden savaş uçaklarına kadar birçok kritik teknolojinin üretiminde vazgeçilmez olan bu madenlerin küresel tedarik zincirinin yaklaşık %80'i Çin'in kontrolünde bulunuyor. Bu durum, Pekin'e stratejik bir koz verirken, ABD ve Batılı ülkeler için ciddi bir tedarik zinciri riski oluşturuyor.

Trump yönetiminin, bu bağımlılığı azaltmak amacıyla Afrika'nın zengin maden yataklarına yöneldiği ve kıtayı Çin'e alternatif bir tedarikçi olarak konumlandırmayı hedeflediği belirtiliyor. Zirveye davet edilen Batı ve Orta Afrika ülkeleri, nadir toprak elementlerinin yanı sıra kobalt, lityum, boksit ve uranyum gibi geleceğin teknolojileri için hayati önem taşıyan diğer madenler açısından da zengin rezervlere sahip potansiyel taşıyor.

Politika Değişikliği: "Önce Amerika" İçin Ticaret

Bu stratejik hamle, Trump yönetiminin "Önce Amerika" politikası kapsamında Afrika'ya yönelik dış yardım modelini kökten değiştirmesiyle paralellik gösteriyor. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun geçtiğimiz günlerde belirttiği gibi, Washington artık "hayırseverlik temelli" bir modeli terk ederek, "kendilerine yardım etme yeteneği ve isteği gösteren" ve ABD'nin ticari çıkarlarıyla uyumlu ülkelerle iş birliğine öncelik veriyor.

Mısır'ın borç sarmalı: Stratejik konumun bedeli ve 'kontrollü kriz' siyaseti
Mısır'ın borç sarmalı: Stratejik konumun bedeli ve 'kontrollü kriz' siyaseti
İçeriği Görüntüle

Dışişleri Bakanlığı'nın Afrika İşlerinden sorumlu üst düzey yetkilisi Troy Fitrel de daha önce yaptığı bir açıklamada, kıtadaki ABD elçilerinin performansının artık gerçekleştirdikleri ticari anlaşmalara göre ölçüleceğini söyleyerek bu yeni doktrini teyit etmişti.

Görüşmenin, taraflar arasında özellikle madencilik, enerji ve altyapı projelerine yönelik yeni anlaşmaların kapısını aralaması bekleniyor. Zirve, sadece bir ticaret toplantısı olmanın ötesinde, ABD'nin 21. yüzyılın en büyük jeopolitik rekabetinde Afrika'yı kendi safına çekme ve stratejik kaynaklar üzerindeki küresel mücadelede yeni bir cephe açma girişimi olarak değerlendiriliyor.