Türkiye ile Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) arasında geçtiğimiz mart ayında yeni dönemin temelleri atıldı. İki ülke arasında Kapsamlı Ekonomik Ortaklık Anlaşması imzalandı. BAE, yaklaşık 10 milyar dolarlık ikili ticaret hacmi ile Türkiye'nin Körfez bölgesindeki en büyük ticaret ortağı konumunda bulunuyor.

Müteahhitlikten gastronomi ve lojistiğe, finanstan sağlık, eğitim ve turizme kadar çeşitli hizmet sektörlerinde küresel anlamda markalaşmış pek çok Türk firması, bu ülkede başarılı işlere imza atıyor. Anlaşmayla, yüksek katma değerli hizmet sektörlerinin gelişimine imkan tanınması, yatırım süreçlerinin kolaylaştırılması, verimli uygulamalar ve işbirlikleri ile ekonomik öngörülebilirliği artırarak iki ülke arasında ticaretin ve yatırımın teşvik edilmesi planlanıyor. İmzalanan anlaşma ile mal ticaretinde pazara giriş kapsamında tüm tarife satırlarının yüzde 80'i taraflarca taviz kapsamına alınırken, Türkiye'nin küresel anlamda rekabetçi konumda olduğu otomotiv, beyaz eşya, petrokimya ürünleri, tekstil ve halı, ayakkabı üretimi, plastik ürünleri ile makineler ve çeşitli elektronik cihazlar başta olmak üzere pek çok sektörde önemli kazanımlar elde edildi.

BEŞ YILLIK PLAN DEVREDE

Sabah'ın haberine göre, Anlaşmanın, ikili ticaret hacmi ve karşılıklı yatırımları en yüksek seviyeye çıkararak iki ülkenin beklentileri ve menfaatleri doğrultusunda güçlü bir enstrüman olması öngörülüyor. İki ülke ticaret hacminin 5 yıl içerisinde artması öngörülüyor. BAE'nin kamu iştirakleri ve firmaları, Türkiye'de pek çok sektörde aktif şekilde faaliyet gösterirken, BAE'nin ülkedeki yeni yatırımları ve ticari iş birliklerinin sayısı da katlanarak artıyor. Anlaşmanın imza töreninde Ticaret Bakanı Mehmet Muş, "İkili ticaret hacmi ve yatırımların en yüksek seviyeye çıkartılmasına hizmet edecek bu anlaşma iki ülke için hayırlı olsun" demişti.

YENİ PAZARLAR GÜNDEMDE

2020'de Türkiye ile BAE arasındaki toplam 8.9 milyar dolarlık ticaretin yüzde 93.25'ini yapan limanın işletmecisi DP World'un Avrupa Bölge CEO'su Rashid Abdulla da "BAE ve Türkiye arasındaki anlaşma, işletmelerin yeni fırsatları keşfetmesi ve daha güçlü ortaklıklar kurması, operasyonları genişletmesi, maliyetleri azaltması ve yeni pazarlara girmesi için geniş kapsamlı bir çerçeve ve güçlü bir potansiyel sağlıyor. Teknoloji ve yenilikleri kullanarak, daha verimli ve devamlılığı olan tedarik zincirleri oluşturabiliriz, maliyetleri azaltabilir ve büyümeyi hızlandırabiliriz. Bu sadece BAE ve Türkiye'deki işletmelere fayda sağlamayacak, aynı zamanda Avrupa genelinde olumlu etkiler yaratacaktır" dedi.

HEDEF BEŞ YIL İÇİNDE 40 MİLYAR $ OLUR

Anlaşmanın, tarımsal teknoloji, gıda güvenliği ve temiz enerji gibi endüstrileri de kapsayacağı ve inşaat ve gayrimenkul projelerindeki devam eden işbirliğini kolaylaştıracağı öngörülüyor. BAE Ekonomi Bakanı Merri, anlaşmayla, petrol dışı ürünlerden alınan gümrük vergilerinin ya kaldırılacağını ya da yüzde 93 oranında azaltılacağını ifade etti. Merri, böylelikle halihazırda 19 milyar dolar olan karşılıklı ticaret hacminin gelecek 5 yıl içinde 40 milyar dolara ulaşacağını söylemişti.

İŞBİRLİĞİ İLE 100 BİN İSTİHDAM SAĞLANACAK

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı Sani bin Ahmed ez-Zuyudi de Türkiye ile imzalanan Kapsamlı Ekonomik Ortaklık Anlaşması ile Türk ekonomisinde yaklaşık 100 bin istihdam sağlanacağını söylemişti. İmzalanan anlaşmanın BAE ekonomisinde yaklaşık 25 bin, Türk ekonomisinde ise 100 bin istihdam yaratacağını kaydeden Zuyudi, anlaşmanın, prosedürlerin onaylanmasının ardından 3 ila 6 ay içerisinde yürürlüğe gireceğini, 1 yıl içinde de uygulamaya koyulacağını aktarmıştı. BAE Ekonomi Bakanı Merri ise Abu Dabi yönetiminin, iki ülkenin beklentilerine hizmet edecek gerçek bir ekonomik bütünleşme için dost ülke Türkiye ile ekonomi alanında işbirliğine devam edeceğini dile getirmişti. Söz konusu anlaşmaya imza atarak, iki ülke arasındaki tarihi ilişkilerde yeni bir aşamaya geçildiğini aktaran Merri, "BAE ve Türkiye'nin bölgenin en dinamik ekonomileri olmaları hasebiyle uluslararası ticaret akışında oynadıkları rolü göz önüne aldığımızda Türkiye ile yaptığımız bu ortaklığın tüm Orta Doğu'ya ve genel olarak küresel ticaret akışına olumlu yansıması olacaktır" demişti.