Ayasofya’nın açılması ve İslâm’ın önündeki önemli bir setin kaldırılması için Ayasofya’yı kapatan iradenin bütün kalıntılarıyla silinmesi gerekir. Eğer işin edebiyatında değilsek aksiyonumuz bu olmalıdır.

Fikirde Birlik ve Mücadele Platformu’nun “Ayasofya’da Kıyamdayız” sloganıyla tüm Müslümanları davet ettiği Ayasofya eylemi, 1 Şubat 2019 Cuma günü gerçekleştirildi.

Gerçekleşen Ayasofya eyleminde Baran Dergisi Yayın Kurulu Üyesi Kâzım Albay, yapmış olduğu konuşmada Ayasofya’nın ehemmiyetinden bahsederken “provokasyon” söylemlerine de değinerek “Müslüman sürünmez ezer.” dedi ve Ayasofya etrafında yaşanan kavganın İslâmcı-Batıcı kavgası olduğunu söyledi. Albay’ın konuşması alandakilerin heyecanını artırırken, sık sık sloganlarla kesildi.

Konuşmanın tam metni şöyle:

İslâm inkılâbının gençliği, muhterem müminler...

Ayasofya’yı açacak olan ne hükümet, ne şu, ne budur. Ayasofya’yı açacak olan sadece Müslümanların iradesi, azim ve kararlılığıdır. Kimse kimseye özgürlüğünü vermez, özgürlük kazanılır.

Ayasofya’nın açılması ve İslâm’ın önündeki önemli bir setin kaldırılması için Ayasofya’yı kapatan iradenin bütün kalıntılarıyla silinmesi gerekir. Eğer işin edebiyatında değilsek aksiyonumuz bu olmalıdır. Türkiye’nin önünde ayakbağı olarak duran bu zihniyetin artık devri kapanmıştır. İstikbâl İslâm’ındır. İstikbâlimiz Ayasofya’nın bahtında doğacak güneş ile orada prangaya vurulan Fatih Sultan Mehmed’in zihniyeti tekrar dirilecektir. Bunu yapacak olanlar ise Allah Resûlü’ne âşık olan ve O’nun hadisi peşinde koşan kutlu komutanın günümüzdeki askerleri olacaktır.

Allah Resûlü’ne savaş açan ve O’nun kutlu mesajını reddedip modernizm ve kapitalizm bataklığında yuvarlananlar Ayasofya’yı da kapatmışlardır. Batı’ya şirin gözükmek için böyle bir ihanet içine girmişlerdir. Türkiye’deki kavga Batıcı-İslâmcı kavgası olup bu mücadelenin sonunda dünya milletlerine ebedî şifayı da dağıtabiliriz. Ancak bunu Necip Fazıl’ın dediği gibi Büyük İslâm inkılabı ile sağlayabiliriz.

Bugün Cuma ve 1 Şubat. Güneşli bir kış günü. Bir tevafuku hatırlatalım. 1 Şubat, Kemalist düzen tarafından İBDA Mimarı Salih Mirzabeyoğlu’nun ilk gözaltına alınışıdır. Merhum mütefekkirin 28 Şubat dönemindeki çağrısı bugün de geçerlidir: “Müslümanlar dik durun, karşınızda leşler var!”

İcazetli dava yürümez. Dost düşman herkes şunu bilsin ki, İslâmcı hareket savunmada değil, taarruzdadır. Yalvarmanın değil, emretmenin avantajına inanıyoruz. Kimseden sadaka istemiyoruz! Hakkımızı ve hürriyetimizi almaya geldik!

Şu mevzuya da temas etmek istiyorum. Her şeye provokasyon demek doğru bir tavır değildir. Bir zamanlar, her şeye “Yahudi oyunu” deme huyu vardı. Düşman düşmanlığını yapacak ama biz de pasifize olmamalıyız. Osman Gazi’nin söylediği gibi, “savaşı biz başlatır, biz bitiririz!”. Yani amacımızı çerçeveledikten sonra ve niyetimiz hâlis olduktan sonra, eğer birileri bir şey yapacaksa, o zaman “provokasyonlar da bize yarar” deriz. Ancak içimizdekilerin sık sık provokasyon söylemi ve paranoyası ile düşmanın manipülasyonu gibi davranmasını da kabul edemeyiz. Davan haksa yürüyeceksin, hiçbir hesap yapmadan, hiç kimseden çekinmeden! Şeyh Edebali’nin dediği gibi, “haklı olduğun mücadeleden korkma!”

15 Temmuz şehidlerimizi de rahmetle analım. Zira şehidler bizim işaret kandillerimizdir. Onların emanetini yere düşürmeyeceğiz ve daha ileri götüreceğiz!

Dinimizin, dilimizin, ilmimizin, ırzımızın ve mâbedimizin öcünün davacısı bir gençlik olmaya geldik! Organize eden Fikirde Birlik ve Mücadele Platformu’na teşekkür ederiz.

Batı emperyalizminin içimizde yetiştirdiği gönüllü ajanlardan ve ilmimize, irfanımıza, eğitimimize ve rejimimize vurduğu prangalardan kurtulmakla ancak hürriyet olur. Ancak o zaman İslâm âlemine ve bütün dünyaya İslâm’ın kurtarıcı mesajını ulaştırabiliriz. Emperyalizme karşı ezilen tüm halkları sahiplenebiliriz. Venezüella lideri Nicolas Maduro’ya buradan selam olsun.

Hâkim davaya mahkûm tavır yakışmaz.

Müslüman sürünmez, ezer!

Ya Muntakîm Allah, bizi, intikamına memur et!

Baran Dergisi 630. Sayı, 7 Şubat 2019