Esir takası anlaşması kapsamında İsrail hapishanelerinden serbest kalan bazı Filistinlilerin elleri ve ayaklarında işkence izlerinin yanı sıra İsrail'in uyguladığı aç bırakma politikasının etkisiyle zayıf ve bitap düştükleri görüldü.
İsrail cezaevinden serbest bırakılarak, Gazze'nin güneyinde yer alan Han Yunus şehrindeki Nasır Hastanesi önüne bırakılan Dahlan, ailesiyle buluşurken duygu dolu anlar yaşadı.
Yaklaşık 2 yıl sonra kavuştuğu eşi ve kızına uzun uzun sarılan Dahlan, "Allah’a şükür. Bu özgürlük, halkımızın direnişinin ve sabrının bir sonucudur. Filistin direnişi hiçbir fedakarlıktan kaçınmadı." dedi.
Dahlan, özgürlüğüne kavuşmanın ardından hissettiklerine dair, "Tarifsiz bir duygu. Önce Allah'a, sonra azimle direnen halkımıza ve bizi kurtarmak için elinden geleni yapan (Filistin) direnişe şükürler olsun." ifadelerini kullandı.
İsrail hapishanelerinde tutulan diğer Filistinlilerin de bir an evvel serbest kalmasını ümit ettiğini belirten Dahlan, "Hamdolsun, yaşayanların mezarlığından çıktık." diyerek son derece zor koşullar altında yaşadıklarını söyledi.
"Unutmayacağız, bağışlamayacağız, affetmeyeceğiz"
İsrail hapishanesinde açlık, işkence gibi kötü muamelelere maruz kaldıklarını söyleyen Dahlan, "Unutmayacağız, bağışlamayacağız, affetmeyeceğiz." sözleriyle, kötü muameleye maruz kalan, yiyecek ve ilaçtan mahrum bırakılan yüzlerce Filistinli esirin hislerine tercüman oldu.
Serbest bırakılan Filistinlilerin Açıklamaları
- Serbest bırakılan Filistinliler, İsrail cezaevlerinde “şiddet, işkence, aç bırakma, tıbbi bakım yoksunluğu” gibi insanlık dışı muameleye maruz kaldıklarını söyledi.
- Tarek Rabie Safi adlı sağlık görevlisi, neredeyse bir yıl süren gözaltı sürecinde dövüldüğünü, yeterince gıda ve su verilmediğini ve tıbbi müdahale olmadığını aktardı.
- Alaa al-Bayari, Gazze’ye döndükten sonra “İşkence, dövülme, aşağılama… aklınıza gelebilecek her şey” tanımını kullanarak cezaevi şartlarını anlattı.
- Birleşmiş Milletler raporuna göre, 7 Ekim sonrası tutuklanan Filistinliler arasında su işkencesi, uykusuz bırakma, elektrik şoku, cinsel istismar da dahil olmak üzere çeşitli işkence yöntemleri uygulandığı aktarıldı.
- B’Tselem’e göre “hapishane değil işkence kampı” niteliğinde şartlar; keyfi şiddet, küçük düşürme, hijyen yetersizliği, ibadet yasağı gibi ihlaller sıkça dile getirildi.
- Serbest bırakılanlar arasında bazıları ciddi sağlık sorunlarıyla teslim edildi; kilo kaybı, yara izleri, enfeksiyon belirtileri görüldü.
Gazze'de ateşkes ve esir takası anlaşması
ABD Başkanı Donald Trump 9 Ekim'de, Mısır'da devam eden müzakerelerde İsrail ile Hamas'ın, Gazze'de ateşkes planının ilk aşamasını onayladığını duyurmuştu.
Müzakerelerin yapıldığı Mısır'da anlaşma imzalanırken İsrail hükümetinin onayıyla 10 Ekim'in ilk saatlerinde anlaşma devreye girmişti.
İsrail ordusunun anlaşmada belirtildiği üzere "sarı hat"ta çekilmesinin ardından Gazze Şeridi'nde ateşkesin aynı gün 12.00 itibarıyla yürürlüğe girdiği açıklanmıştı.
Hamas, Gazze'de ateşkes ve esir takası anlaşması kapsamında 20 sağ İsrailli esiri serbest bırakmış, karşılığında 250'si müebbet ve uzun süreli hapis cezasına çarptırılanlardan 1718'i Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'nden alıkonulanlar olmak üzere 1968 Filistinli esirin serbest kaldığı duyurulmuştu.
İsrail'in Gazze Şeridi'ne 8 Ekim 2023'ten ateşkes anlaşmasına kadar geçen sürede düzenlediği saldırılarda 67 bin 682 kişi şehit edilmiş, 170 bin 33 kişi yaralanmıştı.
AA




