İstiklâl Mahkemeleri kurup şapka giymeyenleri asan, İslâm harflerini yasaklayan, tekbir, ezan, kamet, sala ve hutbeyi Türkçeleştiren, hacca ve umreye gidilmesini yasaklayan, Ayasofya'yı müzeye çeviren, Müslümanlara zorla gâvur kisvesi giydirip giymeyenleri de idam eden, cami ve mescitleri ahıra çeviren, tekkeleri kapatan, Kur'ân-ı Kerim basılmasını, öğretilmesi dinî eğitim verilmesini yasaklayan, vakıfları kapatan, Batılılaşmayı hedef haline getiren, Allah’tan ve ahlâktan bahsedilmesinin önüne geçen Kemalizm’in en büyük cinayetlerinden biri de 3 Mart 1924'te Hilafetin kaldırılmasıdır.

Hilâfet müessesesi, Müslümanların reisi manasına gelen ve ümmetin din de dahil her sahada liderliğini yapan siyasî bir kurumdur. Başta İngiltere olmak üzere sömürgecilerin İslâm coğrafyasında emellerini gerçekleştirebilmelerinin yolu hilâfet kurumunu ortadan kaldırmaktan geçmekteydi.

Devlet-i Aliyye’nin Birinci Dünya Harbi’nden yenik çıkmasının ardından, TBMM ile sömürgecilerin Lozan Barış Konferansı’da konuştukları ve anlaştıkları en önemli husus, hilâfetin ilgasıdır.

Lozan’da İngilizlere verilen sözlerden biri de Hilafetin kaldırılması olmuştur. Dile söylemesi kolay gelmesine mukabil hilafetin ilgası tüm dünya Müslümanları açısından son derece ehemmiyetli ve bugün Müslümanların dağınık vaziyetine sebep olan bir hadisedir.

Haberin tamamı için TIKLA