Çakal Carlos, Baran Dergisi'ne yaptığı mülakatta, Venezüella’ya dönebilmesi için ihtimalleri olduğunu söyledi. Venezüella'nın politk durumunun çöktüğünü ve kurulmasının zor olacağını dile getiren Carlos, kendisinin cezaevinde olma sebeplerinden birinin de bu durum olduğunu belirtti.

Carlos, Venezüella’ya dönme ihtimalini de şöyle anlattı:
"Chavez iktidara geldikten sonra, 1999 senesinde Fransa cumhurbaşkanı Jacques Chirac ile ben de cezaevindeyken bir anlaşma imzaladı. Chirac, çeşitli sebeplerle suçlanan birçok mahkûmu Venezüella’ya geri gönderdi. Bu Venezüella devleti ile Fransa devleti arasında imzalanan bir anlaşmasının neticesiydi. Şartları devam eden uluslararası bir anlaşmadan bahsediyoruz. Kendi şahsî meselemden bahsediyorum; ama benim meselem birçok şeyi gözler önüne seriyor. Ortada uluslararası bir anlaşma var, Venezüella devletinin başında komünistler var ve Amerika’ya karşılar; sadece bu durum bile Venezüella devletinin içinde bulunduğu durumu gösteriyor. Mesela referandum sonrasında bu hafta görevden alınan başsavcı Ortega… Amerika’nın emrine amâde, Venezüella devriminin ve halkının düşmanı olan bir kadının Venezüella’da başsavcı olması nasıl izah edilebilir. Bunun gibi görevlerde olan Katolik görünümlü birçok Yahudi var orada. Ortega’nın görevden alınması benim şahsî meselemin çözülebilmesi adına bir adım atılmasını sağlayabilir. Burada orduya bir parantez açarsak; Venezüella ordusunun çok çok büyük bir kısmının Bolivarcı vatanseverler olduğunu belirtmemiz gerekir. Onlar Bolivar devriminin devamlılığını sağlamak ve onu savunmak için her şeyi yapacaklardır. Koruyamamaları hâlinde ise hükümet düşer ve hiç istenmeyen şeyler olur. Hükümetin de bugüne kadar birçok yanlışı oldu. Bunların başında ise “Chavista”ların hükümetten tasfiyesiydi. Bu insanların sayısı hem halk arasında, hem de devlette çok fazladır. Hatta Güney Amerika’nın her yerinde, halklar ve devlet görevlileri arasında Chavez takipçileri vardır; Arjantin’de, Ekvator’da, Şili’de, Kolombiya’da, Paraguay’da, Brezilya’da Chavez’in yolunu izlemeye çalışan liderler var. Bu insanların hepsi baskı altında tutuluyor. Yeni bir emperyalist dizayn yapıyor ve Putin liderliğindeki Rusya’nın da burada söz söyleyeceğini düşünüyorum."

Carlos, Venezüella’nın üzerindeki emperyalist baskının bu denli fazla olmasının sebeplerinden birinin de , Venezüella’nın petrol rezervleri olduğunu söyledi. Venezüella en zengin ve en kaliteli petrol yataklarına sahip olmasına rağmen ihracat konusunda problemler yaşadığını vurgulayan Carlos, "Güney Amerika’nın diğer ülkelerindeki, Arjantin’deki, Peru’daki, Ekvator’daki ve diğer ülkelerdeki vatanseverlerin Amerika’nın arkada bahçesi olmaktan kurtulması için birlikte hareket etmesi ve Venezüella’ya sahip çıkması gerekiyor. Avrupa devletleri de bugün açık bir şekilde Venezüella’ya saldırıyorlar. Bilhassa Fransa, Venezüella’ya iktidar tarafından yapıldığı iddia edilen şiddetin durdurulması yönünde çağrılarda bulunuyor. Fransa, Libya’ya saldırdı, Suriye’ye saldırıyor, Afrika’ya saldırıyor. Bunun yanı sıra bir de Venezüella’ya saldırıyor. Niçin? Çünkü Venezüella, Fransa tarafından yapılan “Lambertist” sızmanın önüne geçecek adımlar atıyor. Bu da kontrolü kaybetmelerini sağlayacak. Avrupa rejimleri, emperyalizm ve Siyonizm destekçisi rejimlerdir. Hatta Fransa, Almanya’dan ve İngiltere’den daha fazla böyledir. Venezüella’nın üzerindeki bu baskının bir an evvel savuşturulması gerekmektedir" diye konuştu.