Türkiye, uzun bir süredir memleketin gündemini işgal eden, fert ve ailenin fıtrî niteliklerini tahrip edici olduğu için milliyeti alakadar eden, ucu dışarıdaki zincirlerden biri olan İstanbul Sözleşmesi’nden ayrılarak, kendisini kurtardı. Şimdi ise sıra bu sözleşmeyi hararetle savunup en iyi niyetli ifadesiyle idraksizlik ederek Müslümanları ifsad faaliyetlerinde, cemiyetimizin öz değerlerinin talan edilmesi projesinde bayraktarlık yapan müesseselere geldi.

Hiç şüphesiz mevzu bahis müesseselerin başında Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) geliyor. Misyonunu “Kadının insanlık onurunu teslim etmek üzere savunuculuk yapan bir sivil toplum kuruluşudur.” şeklinde izah eden bu müessese başından beri bilhassa Müslüman kadınları İslâm’dan uzaklaştıran ve İslâmdışı görüşlere kanalize eden programlarıyla ve İstanbul Sözleşmesi’ne verdiği kayıtsız şartsız destekle biliniyor.

Nitekim KADEM, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının verilmesinin ardından da bir açıklama yaparak Türkiye sözleşmeden çekilse dahi kendilerinin sözleşmenin gerekliliklerinin yerine getirilmesi hususunda verdikleri mücadeleye devam edeceklerini şu sözlerle beyan etti:

İstanbul Sözleşmesi kadına şiddetle mücadele için önemli bir girişimdi. Geldiğimiz noktada zemininden koparılmış ve toplumsal bir gerilim öznesi haline dönüştürülmüş durumda. Verilen fesih kararını da bu gerilimin bir neticesi olarak okuyoruz. Kadın ve Demokrasi Derneği olarak bu konudaki tercihimiz, Avrupa Konseyi’ne söz konusu tartışmaları bertaraf edecek bir yorum beyanı verilmesi yönündeydi. Nitekim şimdiye kadar hükümetin kadın hakları konusunda tüm ön açıcı ve destek politikalarıyla önemli kazanımlara imza atıldı. KADEM olarak, bundan önce olduğu gibi bundan sonra da "Varoluşta Eşitlik Sorumlulukta Adalet" sloganıyla genel kadın hakları mücadelesinde kazanımlarımızın ısrarlı takipçisi olacağız. Şiddetle mücadele noktasında 6284 sayılı kanunun daha da güçlendirilmesi ve uygulamalardaki sorunların giderilmesi için tüm gücümüzle çalışacağımızı kamuoyuna ilan ediyoruz.

Açıklamada İslâm ile bağdaşmayacak şekilde “Varoluşta Eşitlik” sloganını öne çıkaran KADEM, kuruluşundan beri Müslüman kadınları modernitenin rüzgârına kapılmış, dinî ve millî ahlâkından arındırılmış, kadınlıktan koparılarak erkekleştirilmiş fertler hâline getirme adına faaliyetler yürütüyor.

Yine üstüne basarak söylüyoruz ki; Ak Partili taban da dahil Müslüman Anadolu halkının nefretinin hedefi olmayı başarmış, bugün ise Müslüman Anadolu halkının derin iradesine karşı durmaya çalışan isimleri barındıran KADEM, en iyi niyetli ifadeyle idraksizlikten cemiyetin köklerine dinamit koymaktadır. Derhal kapatılmalıdır!