İçişleri Bakanı Gérald Darmanin, 14 Aralık’ta, başkent Paris’e 100 kilometre mesafedeki Bilal Camisi’nde radikal içerikli vaazlar verildiği, imamın ‘Hristiyanları, eşcinselleri ve Yahudileri’ hedef aldığı gerekçesiyle kapatılması için yasal süreç başlatıldığını söylemişti. İmam ve camiyi yöneten birliğe yanıt ve savunma için 10 gün süre verilmişti.

Kentin sınırlarında olduğu Oise bölgesinin yetkilileri, imamın ‘cihat savunuculuğu’ yaptığını, ‘cihat için savaşanları kahraman olarak’ nitelediğini, şiddet ve nefret söylemini körüklediğini ve kapanma kararının alındığını açıkladı.

Yerel gazete Courrier Picard, imamın ‘yakın geçmişte Müslüman olan’ bir isim olduğunun altını çizerken, camiyi yöneten birliğin avukatı, sözlerinin konu bütünlüğünden çıkarıldığını ve çarpıtıldığını savundu. Avukat, ‘gönüllü olarak vaaz veren’ imamın görevden uzaklaştırıldığını söyledi.

Darmain, geçen yıl ‘aşırıcılıkla’ bağlantılı camilerin ‘bölücülük ve ayrımcılığı’ körüklemeleri halinde kapatılacağını açıklamıştı. Bu, açıklama kafası kesilerek öldürülen öğretmen Samuel Paty ve Nice kentindeki katedralde bıçaklanarak öldürülen üç kişinin ölümünden sonra gelmişti.

Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un 2 Ekim 2020’de ‘ayrılıkçılık’ yasası olarak açıkladığı bir tasarı, ağustosta kabul edilmişti. Yasada tarafsızlık ve cumhuriyet prensiplerine uygunluk, çok eşlilik ve zorla evlendirme, uzaktan eğitimin kısıtlanması, özel okulların durumunun gözden geçirilmesi, derneklerin hem faaliyet hem finansal anlamda denetlenebilir olması gibi konular ele alınıyor.

Fransa İçişleri Bakanlığı, 100’e yakın cami hakkında inceleme başlatmış, ‘aşırılıkçı belirti gösteren’ 21 cami kapatılmıştı.