Avrupa son on yılların en kötü kuraklıklarından birini yaşıyor ve bu da tarım ve sanayi için ciddi endişelere neden oluyor. Kuraklık, birçok nehir ve gölde su seviyesinin düşmesine ve hidroelektrik üretiminin azalmasına yol açtı. Ayrıca, çevre ve yerel topluluklar için yıkıcı sonuçlar doğurabilecek orman yangınları riskini de artırıyor.
Tarım, turizm ve enerji de dahil olmak üzere çok çeşitli sektörler kuraklıktan etkiliyor. İspanya'da çiftçiler ürünlerini sulamakta zorlanıyor ve bazıları tarlalarını tamamen terk etmek zorunda kaldı. İtalya'da ise kuraklık, ülkenin önemli bir ihraç ürünü olan zeytinyağı üretimini tehdit ediyor. Nehirlerdeki düşük su seviyeleri, gemilerin sığ sularda ilerleyememesi nedeniyle endüstrilerin mal taşımasını da zorlaştırıyor.
Kuraklık aynı zamanda birçok Avrupa ülkesinde önemli bir yenilenebilir enerji kaynağı olan hidroelektrik üretimi üzerinde de önemli bir etkiye sahip. Su seviyeleri düştükçe, hidroelektrikten üretilebilecek elektrik miktarı da azalıyor. 
Ayrıca kuraklık, özellikle Portekiz ve İspanya gibi zaten orman yangınlarına eğilimli ülkelerde orman yangını riskini arttırıyor. Kuru koşullar yangınların başlamasını ve yayılmasını kolaylaştırıyor ve bir kez başladıklarında kontrol altına alınmaları zor olabiliyor.