Duvar Gazetesi yazarı Berrin Sönmez, 14 Ağustos’ta köşesinde yayınladığı yazıda, “Laiklik, Müslüman olarak kalabilmenin de ön koşulu” dedi.

Berrin Sönmez, yazısında ilk Taliban’a verip veriştiriyor, çok matah bir şeymiş gibi ve memleketin kurtuluşuna tek sebepmiş gibi demokrasinin olmadığını söylüyor. Sönmez belli ki 20 yıllık ABD işgali altındaki Afganistan’da demokrasi olduğunu sanıyordu ki, işgalciler def edilince demokrasi de gitmiş oldu!

Yazısında İran ve Afganistan örneği vererek demokrasinin faydalarından başlıyor, modernleşmiş ülkelerin daha çok gelişmiş olduğunu dile getiriyor.

Yargıtay Başkanı Ömer Kerkez oldu Yargıtay Başkanı Ömer Kerkez oldu

Cumhuriyet rejimi ve laik hukuk sayesinde bugünlere kadar geldiğimizi aktarıyor ve sanki 100 yıl boyunca Müslümanlar hiç asılmamış, kesilmemiş, zulüm görmemiş, başlarından başörtüleri ve sarıkları alınmamış, kıyafetlerine ve diline müdahale edilmemiş gibi “yer yüzünde cehennemi yaşatanları durduran tek sistem laik hukuk ve hukukun üstünlüğüne bağlı devlet yapısı” diyor.

Sönmez, “Din adına yapılan siyasi ve hukuki baskılar din düşmanlığı yaratırken laik hukuk sistemi inanç özgürlüğü ile dindarların hayatını kolaylaştırabiliyor.” diyor. Belliki Sönmez, laik hukuk rejimi altında 100 yıllık bir İslam düşmanlığının her geçen gün katlanarak arttığının farkında değil.

Çok laik teyze LGBT’yi de araya sıkıştırıyor

Başörtülü sapık yazısının devamın, “Kısacası eşitlik ve özgürlük yani insanın insanca yaşayabilmesi için demokrasi ve demokratik haklara uyumlu laik sistem, günümüzde samimi bir Müslümanın, Müslüman kalabilmesi için de şart.” diyerek Müslümanlarla da dalga geçiyor.

Sönmez, yazısında LGBT’iye de selam çakıyor ve “Laiklik ve demokrasi deneyimini yok etmek isteyen yönelimlerle kadın erkek eşitliği, toplumsal cinsiyet kavramı, eğitim eşitliği ve karma eğitim ile inanç özgürlüğünü yok edecek yönde ilerliyor.” diyor.

Ev zencisinin bahsettiği laiklik

Başörtülü sapığın zihnindeki laiklik tam olarak nedir, biz dile getirelim. Türkiye’de laiklik İslam’a ait tüm izlerin silinmesi demektir. Yani Batıdaki gibi bir laiklik değil bizdeki. Laiklikle birlikte açılan serbestlik üzerinden İslam’a ait ne kadar unsur varsa ortadan kaldırılmasıdır.

Türkiye’deki laiklikle neler yapıldı:

Hilâfet ilga edildi.

İstiklâl Mahkemeleri kuruldu.

Şapka giymeyenler asıldı.

Sarık ve başörtüsü yasaklandı.

İslâm harflerini yasaklandı.

Ezan Türkçeleştirildi.

Arapça ezan okuyanlar cezalandırıldı.

Hac ve umre yasaklandı.

Ayasofya müzeye çevrildi.

Müslümanlara zorla gâvur kisvesi giydirildi.

Medreselere, tekkelere kilit vuruldu.

Camiler ahıra çevrildi.

Kur'ân-ı Kerim basılması yasaklandı.

Kur'ân-ı Kerim öğretilmesi ve dinî eğitim verilmesini yasaklandı.

Vakıflar kapatıldı.

Allah’tan ve İslam’dan bahsetmek yasaklandı.

Nice alim ve şeyh efendiler asıldı.