Altı gün önce Kahramanmaraş Pazarcık’ta 04:17'de 7.7 büyüklüğünde deprem oldu. Ardından 13.24'te 7.6 büyüklüğünde ikinci bir büyük deprem meydana geldi.

AFAD'ın verdiği son bilgilere göre bu 10 ili kapsayan depremlerde 20 bin 665 kişi hayatını kaybetti, 80 bin 88 kişi de kurtarıldı. Can kayıpları da hala gelmeye devam ediyor.

Deprem ve benzeri hadiselerin hepsi hem maddî yönden hem de manevî yönden bizlerin ders çıkarması gereken felaketler. Bu felaketler bize hem maddî yöndeki imar hususunda, hem de bela hususunda bir uyarıdır. Her iki yönden de tedbir alınması gerektiği ikaz edilir. Başımıza gelen bu büyük felaketin ilk gününden itibaren Müslüman Anadolu, birlik oldu ve deprem bölgelerine koştu, arama kurtarma çalışmalarına katıldı, enkazlara girdi, nice yaralıları kurtardı, yaraları sardı, aş evleri kurdu, yiyecek ve giyecek dağıttı, yardım organizasyonları oluşturdu ve devletle birlikte canla başla mücadele verdi ve mücadele vermeye devam ediyor.

Oturdukları yerden yardım edenlerin saçı sakalıyla uğraşıyorlar

Hiçbir dini ve vicdani hassasiyeti olmayan, kendi kültür ve değerlerine düşman, her fırsatta İslam’a ve Müslümanlara düşmanlıklarını gösteren Kemalist laikler, depremde de Müslümanlarla uğraşıyor.

Kimi yardım edenlerin saçı sakalıyla, bıyığıyla, giydiği elbiseyle uğraşıyor, kimi yardım eden birinin sarığına laf ediyor, kimi getirilen tekbirlere cinayettir diyor, hakaret ediyor, rahatsız oluyor, kimi enkaz alanında namaz kılanlara sallıyor, kimi yapılan yardımlara engel oluyor, kimi Müslümanların deprem bölgelerinde olmadığına dair fitne yayıyor, kimi ise sırf bir tarikata bağlı diye yaptığı yardımları görmezden geliyor.

Bu tayfa bir asırdır hiç değişmeyen, tarihini, kimliğini, dinini, dilini, milletini, değerlerini reddeden, Batı budalalığıyla malul Kemalistler... Kendileri dışında yaşadığı coğrafyada kimseyi insan yerine koymayan bu alçaklar, Müslümanlara depremde bile en ufak hassasiyet ve saygı göstermedi.

Kemalistlerin “şair”lerinden Nevzat Çelik, İsmailağa Derneği’nin deprem bölgelerine sağladığı afet çadırı için “ticaret yapıyorlar” iftirasını attı. Çelik, “Tarikatlar ve cemaatler tek damla ter dökmedikleri felakette, on binlerce insan göçük altında yatarken, belki de binlercesi yaşarken hâlâ, ticaret yapmak için çıkmışlar meydana! Öfkemin kelimeleri, kelimelerimin öfkesi kifayetsiz.” dedi.

Örümcek kafalı Çelik, bir başka tivitinde ise eski depremlerden kalan bir fotoğrafı yeniymiş gibi paylaşıp, deprem bölgesinde depremzedeler için mücadele eden Türk Kızılay ekibinden iki şalvarlı ve sarıklı şahsın fotoğrafına “Beklenen Kızılay bu mudur?” diyerek hem nefretini izhar etti hem de hedef gösterdi. Hem “neden deprem bölgelerinde yoklar” diye paylaşım yapan, ardından da deprem bölgelerinde olan Müslümanlara da “niye bunlar gitmiş” diyebilecek kadar alçalıyorlar.

  

Bizans tohumu Sol Haber de Müslümanların deprem bölgelerine çadır toplamasını hedef aldı ve alçaklığını gösterdi.

Bizans tohumu, Yunan dölü İslam düşmanları, böylesi zor bir günde bile Müslümanlara yaptıkları bu hakaretlerinin hesabını elbet verecek. Böylesi bir afetten bile ibret almayıp, daha çok belaları üstümüze çekercesine yapılan iftira ve fitnelerin hesabını Müslüman Anadolu en kısa zamanda size soracak.