Döviz kurları kontrolsüzce yükselirken ilk olarak açıklanan döviz tevdiat hesabı, yani olası kur farkının devlet tarafından garanti altına alınarak mevduat sahibine ödeneceğine yönelik tedbirden sonra, şimdi de yastık altındaki altınların ekonomiye kazandırılması için altın düzenlemesine gidildi.

Maliye Bakanı Nureddin Nebati, yaptığı açıklamada, “Şimdi altınla ilgili tasarruf önerimiz nedir? Bu model yastık altı birikimleri finansal sisteme kazandıracak, büyümenin finansmanında dış tasarruflar yerine yerliyi merkeze almasını sağlayacak. TL cinsi tasarrufların cazibesini artırılmasını sağlayacaktır. Nasıl çalışacak? Bugüne kadar çalışmalar bütüncül yaklaşım olmadan, paydaşlarla yürüyordu. Yastık altında büyük miktarlarda bulundurulan tasarruflar ülke gerçeği olmasına rağmen ekonomiye kazandırılmasında yeterince yol alınamadı. Bu hem vatandaşa yeni kazanç kapısı açacaktır. 2022 mart ayınca 1 Mart'tan itibaren 81 ilde en az 1 adet olmak üzere 2022 yılında da 1500'ün üzerindeki kuyumcunun dahil olacağı çalışmaları başlatıyoruz. Uygulama ile Ahmet amca, Ahmet dayı, bunlar tasarruflarını sağlayacak adımlar atacak. Tasarruflarını kolay şekilde kuyumcular ve bankalar aracılığı ile finansal sisteme teslim edecekler. Fiziki olarak da talep etmeleri halinde geri alabilecekler. Altınların karşılığı TL ile altın dönüşümlü mevduat ve katılım hesabı açarak değer koruması sağlayacaklardır. Fiziki altın teslim noktaları bankalar olacak. Altın depo hesapları, altın katılım hesapları, çeyrek hesap, altın dönüşümlü mevduat hesabı ve transfer sistemi Takasbank ile bu işlem yürümüş olacak. Bu madenin artık ülke ekonomisini güçlendirecek, TL'yi özendirecek bir araç haline dönüştürülmesinin tam zamanı. Şimdi artık tüm vatandaşlarımızın bu konuda gerekli adımı atmalarını bekliyoruz. Bankalar da an itibarıyla, katılım bankaları (Emlak, Vakıf, Ziraat, Türkiye Finans, Kuveyt Türk ve Albaraka) bu işin önde gidenleri olacak. Alım satım çeyrek hesap 1 Mart'tan itibaren, altın dönüşümlü TL hesabı ve altın transferi sistemi teminat işlemleri işlemsel hale gelecek. Bankalarımız artık her ilde en az 1 şubesi kuyumculuk faaliyetlerini de götürecek hale dönüşecek. Vatandaşlarımız finansal sistemin erişimini kolaylaştıracak dijital çözümler üzerinde de kurumlarımızın çalışmaları büyük bir hızla devam ediyor.” dedi.

Yükü hakiki bir değere yüklemek zorundasınız

Alınan tedbirleri ve atıl vaziyetteki değerlerin ekonomiye katılmasını elbette destekliyoruz; fakat bunun için izlenen yolun yarımlığını ve kamu maliyesi ile vatandaşın sırtına binmesi muhtemel yüksek maliyet riskini anlamakta gerçekten de güçlük çekiyoruz. Bundan önceki yayınlarımızda defalarca kez dikkat çektiğimiz üzere, ne şekilde payandalanırsa payandalansın, Türk Lirası, global planda yaşanan dalgalanmalardan son derece sert ve menfî bir şekilde etkileniyor ve bu düne kadar yalnız vatandaşa enflasyon olarak dönerken, bugün devlet sorunu çözmek yerine yüke ortak olmak yolunu benimsiyor.

Oysaki, bir para biriminin yük olmak yerine devlet ve vatandaşı sırtında taşıyacak bir fonksiyon ifâ etmesi gerekmektedir. Bunun yolu da para biriminin muhtelif fedakârlıklarla devlet ve millet tarafından payandalanmasından değil, hakiki bir değere endekslenmesinden geçmektedir. Yine daha evvel defalarca kez ikaz ettiğimiz üzere, Türk Lirası direkt olarak yahut onun yanına ayrıca bir para birimi ilâve edilerek hiç zaman kaybedilmeksizin altına endekslenmelidir ve bu para biriminin sözleşmelerde kullanılmasının, banka hesapları arasında transfer edilmesinin, ödeme aracı olarak kullanılabilmesinin önü açılmalı ve böylelikle mahalli ve global iktisadî dalgalanmalardan kaynaklanan yük kamu maliyesi ve vatandaşın sırtından alınarak hakiki bir değer olan altına yüklenmelidir.

Bunun dışında Türk Lirası’nı mevcut hâliyle payandalamaya yönelik olarak ekonomiye katılacak yatırımların çarçur edilmeye mahkûm olduğunu, Türkiye’nin belki de elinde kalan son sıçrama vesilesini böylesini beyhude bir çabaya mahkûm etmemesi gerektiğini bir kez daha ikaz ederiz.