Anestezi altındaki masumlar
Mahkeme belgelerine göre, Le Scouarnec, anestezi altındaki veya ameliyattan yeni çıkmış çocuk hastaları istismar etti. Kurbanların ortalama yaşının 11 olduğu belirtilirken, en küçük mağdurun 1 yaşında olduğu kaydedildi. Le Scouarnec’in evinde yapılan aramalarda, istismar faaliyetlerini ayrıntılarıyla kaydettiği defterler ve 300 binden fazla çocuk istismarı içeren fotoğraf ve video materyali ele geçirildi. Defterlerden birinde, “Ben bir pedofilim ve hep öyle olacağım” şeklinde bir itirafın yer aldığı iddia ediliyor.
Bu dehşet verici detaylar, Batı’nın sözde medeni toplumunda yaşanan sapkınlığın boyutlarını gözler önüne seriyor. Modern Batı’nın insan hakları ve özgürlük naraları altında, masum çocukların nasıl birer kurban haline getirildiği, bu vaka ile bir kez daha ispatlanmış oldu.
Sistemik ihmaller
Le Scouarnec’in 2005 yılında çocuk istismarı içeren görseller bulundurmaktan dört ay ertelenmiş hapis cezası aldığı biliniyor. Ancak bu durum, işverenleri, Fransa Sağlık Bakanlığı ve doktorlar birliği L’Ordre des Médecins tarafından ciddi bir yaptırımla karşılanmadı. Bu ihmalkâr tutum, Le Scouarnec’in 2014 yılına kadar mesleğini sürdürmesine ve yeni suçlar işlemesine olanak sağladı.
Mahkemede, bu süreçteki sorumluluklar da sorgulanıyor. Özellikle doktorlar birliğinin, bu kadar ağır suçlamalar karşısında nasıl hareketsiz kaldığı tartışma konusu oldu. Çocuk koruma derneği La Voix de L’Enfant’ın avukatı Frédéric Benoist, “Meslek örgütünün sanıklarla aynı konumda olması skandaldır” ifadesiyle sistemik sorunlara dikkat çekti.
Mağdurların çığlığı
Dava kapsamında 60’tan fazla avukat, mağdurların haklarını savunuyor. 256 mağdurun 15 yaşından küçük olduğu belirtilirken, mağdurların ifadeleri önümüzdeki aylarda mahkemede dinlenecek. Mağdurlardan biri olan Marie, “Tüm travmamızın tanınmasını istiyoruz. Yıllardır içimizde olan bir acıyı taşıyoruz ve artık bu sessizliğin sona ermesini bekliyoruz” şeklinde konuştu.
Le Scouarnec’in eski eşi ve üç çocuğu da mahkemede ifade verecek. Bu durum, olayın sadece bireysel değil, aynı zamanda toplumsal ve ailevi boyutlarını da ortaya koyuyor.
Davanın yaklaşık dört ay sürmesi beklenirken, Fransa kamuoyunda büyük bir infial yarattı. Olay, çocuk koruma mekanizmalarının yetersizliği, meslek örgütlerinin sorumlulukları ve adalet sisteminin işleyişi hakkında ciddi soruları gündeme getirdi.