Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) Anayasa Mahkemesi Kur'an kurslarının anayasanın laiklik ilkesine karşı olduğu gerekçesi ile kapatılmasına karar verdi.

Bu gelişmeden sonra Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, "Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi’nin Kur’an kurslarının kapatılmasıyla ilgili almış olduğu karar ideolojik ve dogmatik bir aklın ürünüdür. Laikliği bu denli sığ ve yanlış bir şekilde yorumlamak temel hak ve özgürlükleri ortadan kaldırmaya yönelik bir adımdır.” diye bir açıklamada bulundu.

Laiklik, aslına bakılacak olursa tam da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde çıkan kararın arkasındaki zihniyetin kendisidir. Çıkan böylesi bir karara mukabele etmenin yolu, laikliği aklamaktan yahut başka anlamlarda teviline gitmek yoluyla değil, laikliği kaldırmaktan geçer. Kavramlar teamül hâline geldiği ve uygulama şeklinde farklılığa gidildiğinde nedense özü de yitiriliyor ve üzerine hiç düşünülmüyor. Bir Müslüman, Müslüman memleketi neden, niçin laik olsun?

Laiklik, devlet yönetiminde herhangi bir dinin referans alınmamasını ve devletin dinler karşısında tarafsız olmasını savunan bir prensiptir. Bu prensip kabul edildiği andan itibaren devlet laik olmakla beraber dinsiz olmuş olur. Tıpkı devlet gibi kişinin de herhangi bir dini referans almadığı, dinler karşısında tarafsızlık iddiasında olduğu andan itibaren sekülerleşerek dinsizleşmesi gibi...

Dinsizliğin prensip olarak kabul edildiği yerde, “bütün dinlere eşit mesafedeyiz” iddiasında olmak ancak kuyruklu yalandır. Yalnız iki yol olduğuna, bunlar da iman ve küfür olduğuna ve laiklik küfür tarafına düştüğüne göre, nasıl olur da laik bir rejim İslâm’a ve küfre aynı mesafede olabilir?

Hasılı kelâm, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin anayasası, tam da laiklik prensibine uygun bir gerekçeyle davranmış ve Kuran kurslarının kapatılmasına hükmetmiştir.

Bir kez daha ifade etmek gerekirse, burada tartışılması gereken laiklik kavramının nasıl yorumlandığı değil, laiklik prensibine karşı mı, yoksa taraf mı olunduğudur.

İşte, dünyaya seküler pencereden bakınca, böyle iyi laiklik kötü laiklik tartışmasına girer de bir türlü Müslüman gibi bakamazsın.