2023 seçimlerine giderken memleketin içe ve dışa doğru manzarasını kısaca değerlendirebilir misiniz?

Pandemi sebebiyle yaşanan küresel ekonomik krizden en fazla etkilenen ülkelerden biri olarak ciddi sıkıntılar yaşıyoruz. Buna ilaveten Londra merkezli küresel operasyonlara maruz kalan ülke ekonomisi toparlanma eğilimine girdiği sıralarda gerçekten de “Yüzyılın felaketi” diyebileceğimiz depremlerle sarsıldık. Halkımız kendisinden beklendiği gibi büyük bir özveri ve fedakarlıkla deprem felaketine maruz kalan insanlara yardım elini uzattı. HÜDA PAR olarak biz de ilk günden itibaren deprem bölgesinde insani yardım noktasında elimizden geleni yapmaya çalıştık, çalışıyoruz. Yaraları sarmaya devam için seçim dönemine girdikten sonra da afet bölgelerinden ayrılmamaya özen gösteriyoruz. 12 ayrı ekiple sahada vatandaşlarımızın derdiyle dertlenmeye çaba sarf ediyoruz.

İçeride bu sıkıntılar yaşanırken ülkemizin çevresi de yangın yerine dönmüş durumda. Irak’ta bitmeyen kaos ortamı, Suriye’de on üçüncü yılına giren iç savaş ve ABD’nin yığdığı silahlar, şimdi durulsa da gerginliğin bitmediği barut fıçısı durumundaki Kafkaslar... ABD’nin silahlandırdığı Ege adalarında kirli hesapların yapıldığı ayan beyan ortada. Ukrayna-Rusya savaşının müdahalelerle bir dünya savaşına dönüşme riski ortadan kalkmış değil. 

Böyle bir dönemde ülkenin menfaatlerini düşünen bir liderliğe, ülkeyi bu krizlerden ve ateş çemberinden çıkarabilecek siyasi birikime ciddi bir ihtiyaç vardır.

Cumhur ittifakında yer alma kararı almanızın altında yatan temel saik nedir?

Mevcut şartlar içinde, yaşadığımız coğrafya özelinde bir kırılma dönemi yaşadığımızın sanırım herkes farkında. Diğer taraftan Türkiye’deki adil olmayan seçim sistemi ve cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi siyasi partileri ittifaklara icbar ediyor. HÜDA PAR siyasetinin toplumda karşılık bulabilmesi için, sesinin duyulabilmesi için bir ittifak içerisinde bulunmamız gerekiyordu. Yapılacak tercih hem ülkemizin geleceğini hem de İslam coğrafyasının durumunu etkileyecekti. Küresel hesapların yapıldığı böyle bir dönemde Müslüman duyarlılığıyla hareket ettiğimizi düşünüyoruz. CHP zihniyetinin iktidarda olmasa bile uzun yıllardır bürokratik ve askeri vesayet yoluyla toplumun inanç kodlarına karşı mücadele ettiğini, toplumun faydasına olan her şeye engel olmak için çaba harcadığını biliyoruz. Eline iktidar imkânı geçtiğinde çok daha büyük tahribatlara sebep olacağı da bizce muhakkaktır. Yaptıkları, yapacaklarının habercisidir. Bu sebeplerden dolayı tercihimizi Cumhur İttifakından yana kullandık.

14 Mayıs seçimlerine giderken halkın size karşı teveccühünde geçmişe nazaran bir artış gözlemliyor musunuz?

Bizler HÜDA PAR olarak sadece seçimden seçime sahaya inen, seçimlerden sonra kabuğuna çekilen bir parti değiliz. Sürekli olarak imkânlar ölçüsünde halkla iç içe olmaya, milletimizin derdini dinlemeye, sorunlarını çözmek için çabalamaya ve mefkuremizi milletimize anlatmaya gayret ediyoruz. Bu gayretin sonuçlarını da görüyoruz elhamdülillah. İnanıyorum ki milletimiz bizi tanıdıkça bu teveccüh artacaktır.

Bir röportajınızda ittifak içerisinde kendi parti programınız ve kimliğinizle yer alacağınızı belirttiniz. HÜDA PAR’ın kimliğini nasıl tanımlıyorsunuz?

HÜDA PAR, inancını hayatının merkezine alan, İslam’ı bir hayat nizamı olarak kabul eden bir siyasi harekettir. Bizler iki dünyalıyız. Yaradılış gayesini unutmayan insanlar, dünya hayatının her alanında; ticarette, eğitimde, komşulukta, çalışma hayatında, aile hayatında, dostunu seçmede, Allah’ın razı olacağı meşru dairede kalmak için gayret eder. Siyaset yaparken de bu meşru dairede kalmak zorundayız. HÜDA PAR, yaradılış gayesini unutmayan, siyasetini meşru dairede yapma gayretinde olan, doğru bildiği yolda yürürken kınayıcının kınamasından korkmayan, insanı eşref-i mahlukat olarak bilen ve siyasetinin merkezine insanı, hedefine de adaleti yeniden tesis etmeyi koymuş bir siyasi harekettir.

Parti programınız incelendiğinde yeni bir düzenin gerekliliğine dair işaretler açıkça görülüyor. Nasıl bir düzen arzusundasınız?

Parti sloganımız “Dürüst Siyaset, Gerçek Adalet” şeklindedir. Ölçümüz İslam’dır ve bunu açıkça beyan ettik. Bundan yola çıkarak İslam hukukçularının makasıd-ı hamse (beş temel maksat) olarak isimlendirdiği can, mal, din, akıl ve nesil emniyetinin sağlanması gereğini ve bu emniyetlerin tariflerini ve sınırlarını programımızda net olarak ifade ettik. Batılı ideolojiler ve yaşam modelleri dayatılarak halkımıza giydirilen deli gömleğinin çıkarılması gerektiğine, medeniyet köklerimizden beslendiğimizde kangrene dönüşmeye yüz tutan toplumsal sorunların çözülebileceğine inanıyoruz. Halkın kafasındaki “Vaadini yerine getirmeyen siyasetçi” profilini inancımızdan aldığımız güçle değiştirebileceğimize inanıyoruz. 

Sömürünün olmadığı, çalışanın emeğinin karşılığını alabildiği, adil bir vergi düzenlemesiyle çalışandan çok işverenden/sermaye sahibinden vergi alınmasının sağlandığı bir düzen talep ediyoruz. İnsanların dil, kültür ve mezhep ayırımına uğramadan insan olarak hukuk karşısında eşit kabul edildiği bir düzen talep ediyoruz. Aktüel ve hayatî bir meseleden misal verirsek, bu memleketin iki temel unsuru olan Türkler ile Kürtlerin kardeşliğinin de ancak İslâm çatısı altında sürdürülebileceğini düşünüyoruz. Zaman ve zemine göre değişen beşerî ölçüleri değil, değişmez ilahi ölçüleri esas alan bir düzen talep ediyoruz. 

Son olarak seçim sonrasında yaşanabileceklere dair düşünceleriniz nelerdir? Sonuca bağlı olarak kaotik bir süreç bekliyor musunuz?

Eğer CHP zihniyeti kazanır ise memleketi zor günler bekliyor demektir. Cumhurbaşkanlığı seçimini kazansalar dahi anayasayı değiştirebilecek kadar milletvekili çıkarmaları mümkün görünmüyor. Halbuki en temel söylemlerinden biri parlamenter sisteme dönmektir. Bunun için de anayasayı değiştirmek gerekiyor. Yeterli sayıya ulaşamazlarsa bunu yapamayacaklar. Yedi yardımcılı bir cumhurbaşkanı ve konseyi tarafından yönetim kolay olmayacak. Eğer Cumhur İttifakının adayı seçimi kazanır fakat meclis çoğunluğu Millet İttifakında olursa yine sıkıntılı bir süreç yaşanması kuvvetle muhtemeldir. Ama inşallah bu ihtimaller gerçekleşmeyecektir. Bu ihtimalleri bertaraf etmek için elden gelen çabayı ortaya koymak gerekir, bizim yaptığımız budur.

Vakit ayırdığınız için teşekkür ederiz, Allah muvaffak etsin.

Ben de teşekkür ediyorum.

Aylık Baran Dergisi 14. Sayı, Nisan 2023.