Filistinli Çocuklara Yönelik Sistematik Zulüm
İşgalci İsrail rejimi, Filistinli çocukları hedef alarak sistematik bir baskı politikasını sürdürüyor. İsrail, dünyada çocukları askeri mahkemelerde yargılayan tek ülke olma unvanına sahip ve her yıl 500 ila 700 Filistinli çocuk işgal mahkemelerinde yargılanıyor. Ancak son dönemde, herhangi bir suçlama yöneltilmeden, idari gözaltı emirleriyle hapishanelerde tutulan çocukların sayısında keskin bir artış yaşandı. Aralık 2024 itibarıyla 112 Filistinli çocuk, hiçbir gerekçe gösterilmeksizin İsrail hapishanelerinde tutuluyor. Bu sayı, 7 Ekim 2023 öncesine kıyasla beş kat artmış durumda.
İsrail’in idari gözaltı politikası, özellikle işgal altındaki Batı Şeria’da yaşayan çocuklar üzerinde büyük bir tehdit oluşturuyor. 15-17 yaş arasındaki gençler başta olmak üzere, bazen 12 yaşındaki çocuklar bile gözaltına alınıyor ve aylarca hukuksuz bir şekilde hapsediliyor. Gözaltına alınan çocuklar hakkında herhangi bir delil sunulmazken, ne kendileri ne de aileleri neyle suçlandıklarını öğrenebiliyor. İsrail askeri yetkilileri, çocukları süresiz olarak hapsetme hakkını kendilerinde görerek uluslararası hukuku hiçe sayıyor.
Hapishanelerde İnsanlık Dışı Koşullar
İsrail hapishanelerinde tutulan Filistinli çocuklar, sistematik işkence ve kötü muameleye maruz kalıyor. Avukat ve aile ziyaretleri büyük ölçüde yasaklanmış durumda, dolayısıyla çocuklar tamamen dış dünyadan koparılıyor. Hapishanelerdeki temel hijyen olanakları yok denecek kadar az ve çocuklara verilen yemekler çürümüş, sağlıksız yiyeceklerden oluşuyor.
Gözaltından serbest bırakılan Filistinli çocukların aktardıklarına göre, hücreler kapasitelerinin iki katı dolulukta ve çocuklar yer olmadığı için sırayla yerde uyumak zorunda bırakılıyor. 16 yaşındaki Filistinli çocuk Jamal, İsrail hapishanelerinde yaşadıklarını şöyle anlatıyor:
"Hapiste bize verilen yemekler çiğ, kötü kokulu ve yetersizdi. Midem hassas olduğu için sürekli rahatsızlandım. Hücrelerde yatak sayısı yetersizdi, bu yüzden bazılarımız yerde uyumak zorundaydı. Banyo ve tuvaletlere erişimimiz kısıtlıydı."
Ancak yaşanan işkenceler bununla da sınırlı değil. İsrail askerleri, gözaltına aldıkları çocuklara hem fiziksel hem de psikolojik işkence uyguluyor. Gözaltına alınan çocuklar saatlerce aç bırakılıyor, yüksek sesli müzik ve zorla diz çöktürme gibi tekniklerle psikolojik baskıya maruz kalıyor. Jamal, İsrail askerlerinin kendisine uyguladığı işkenceyi şu sözlerle anlatıyor:
"Evime gece baskın yaptılar ve beni yaralı bacağımdan sürükleyerek götürdüler. Askerler, yaralı dizimin üzerine oturmamı emrederek beş saat boyunca kıpırdamamı engelledi. Hareket ettiğimde ise dövüldüm. Daha sonra, kulaklarıma kulaklık takarak aşırı yüksek sesli ve rahatsız edici müzikler dinlettiler. Sağ kulağım zaten duyma problemi yaşadığı için, bu durum sol kulağımda ve başımda dayanılmaz ağrılara yol açtı."
İsrail’in Çocukları Hedef Alması Savaş Suçudur
İsrail’in Filistinli çocuklara yönelik bu uygulamaları, uluslararası hukuka ve insan haklarına tamamen aykırı. Çocuk hakları konusundaki uluslararası sözleşmeler, bir çocuğun tutuklanmasının yalnızca son çare olarak ve en kısa süreli olacak şekilde yapılmasını öngörüyor. Ancak İsrail, Filistinli çocukları sistematik olarak hedef alıyor ve işkencelerle yıldırmaya çalışıyor.
7 Ekim 2023’ten bu yana, İsrail’in Filistinlilere yönelik baskıları katlanarak arttı. Mahkum edilen çocuklar, hiçbir mahkeme süreci işletilmeden ve ne zaman serbest bırakılacakları bilinmeden hapishanelerde tutuluyor. Özgürlüğüne kavuşan bazı çocuklar, ailelerinin medya ile konuşmasını engellemek amacıyla İsrail makamlarının tehditlerine maruz kalıyor. Bu, Filistinli ailelerin tamamen izole edilmesine yönelik bilinçli bir politika olarak uygulanıyor.
Batı Dünyasının Sessizliği İsrail’i Cesaretlendiriyor
İsrail’in bu uygulamaları savaş suçu niteliğinde olmasına rağmen, Batı dünyası bu vahşeti görmezden geliyor. İnsan hakları örgütleri ve uluslararası kuruluşlar, İsrail'in Filistinli çocukları hedef alan baskıcı politikalarına tepki gösterse de, somut bir yaptırım uygulanmıyor. ABD ve Avrupa ülkeleri, İsrail’in insan hakları ihlallerini örtbas eden politikalar izleyerek işgalci rejimi daha da cesaretlendiriyor.
İsrail’in, Filistinli çocuklara yönelik bu sistematik zulmü durdurulmadıkça, işgal altındaki topraklarda baskı ve şiddet artarak devam edecek.
Middle East Eye
