İsviçre Federal Savcılığı, Credit Suisse'in rakibi UBS tarafından devlet desteği ile "acil" devralınmasına soruşturma açtı.

İsviçre Federal Savcılığından yapılan açıklamada, "Credit Suisse'i çevreleyen olayların soruşturulması gereken çok sayıda yönü olduğu ve bunların savcının yetkisine girebilecek herhangi bir suçu tespit etmek için analiz edilmesi gerektiği" vurgulandı.

Savcılığın ulusal ve bölgesel makamlara "olası suçları analiz etmek ve tespit etmek" için bilgileri araştırma ve derleme talimatı verdiği belirtildi.

Açıklamada, "Federal Savcılık temiz bir İsviçre finansal sistemine katkıda bulunmak için misyon ve sorumluluğunu aktif şekilde yerine getirmek istiyor ve sorumluluk alanına giren konularda derhal harekete geçmek için bir izleme sistemi kurdu." denildi.

Savcılık soruşturmanın ne kadar süreceği konusunda bilgi vermedi.

Credit Suisse'teki güven krizi, küresel finans piyasalarında şok dalgaları yaratırken, UBS, 260 milyar dolara varan devlet ve merkez bankası desteğiyle 19 Mart'ta Credit Suisse'i 3 milyar franga satın alacağını duyurmuştu.

Credit Suisse'in kurtarılması, bankaların tahvil fiyatlarının baskı altında olması nedeniyle Avrupa piyasalarında oynaklığa neden olmuştu.

Küresel finansal istikrarı sağlamaya yardımcı olmak için devlet yardımıyla tasarlanan anlaşma, 1,6 trilyon dolarlık varlığa sahip yeni bir bankanın büyüklüğüne ilişkin endişeleri artırmıştı.

UBS, rakibi Credit Suisse'i devlet yardımıyla "acil" satın aldıktan 1,5 hafta sonra eski Üst Yönetici (CEO) Sergio Ermotti'nin göreve geri döneceğini açıklamıştı.

İsviçre kamuoyunda, Credit Suisse'i kurtarmak için İsviçre hükümeti ve merkez bankası tarafından sağlanan olağanüstü desteğe ilişkin endişeler tartışılıyordu.

UBS'in bir üst yöneticisine atıfta bulunularak İsviçre gazetesi Tages-Anzeiger'de yer alan haberde ise Credit Suisse'in UBS tarafından devlet desteğiyle "acil" bir şekilde devralınmasının on binlerce istihdama mal olacağı belirtildi. 2 bankanın 120 bin olan istihdamının yüzde 20-30 azaltılması gerektiği kaydedildi.