Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Sierra Nevada Corporation (SNC) ile birlikte Atatürk Havalimanı'nı havacılık ve uzay merkezi yapacaklarını açıkladı.

Kılıçdaroğlu’nun “hayatımın projesi” diyerek gündeme getirmesiyle merak uyandıran SNC’nin, karanlık bir geçmişinin olduğu ortaya çıktı.

Sierra Nevada Corporation (SNC) ve Kılıçdaroğlu’nun iddiasıyla sözde Türk kökenli Özmen ailesi, ABD ile karmaşık ve karanlık bir ilişki ağına sahip. Özmen ailesi, SNC'yi 1994'te satın aldı ve yıllar içinde 3 bin çalışanlı dev bir şirkete dönüştürdü. Bu başarının arkasında, Özmen ailesinin kurduğu siyasi ilişkiler yer almakta.

2000'lerde Özmen'ler, Nevada Valisi ve Kongre üyesi olan Jim Gibbons ile yakın ilişki kurdu. Gibbons, Silahlı Kuvvetler Komitesi'nin başkanıydı ve 500 milyon dolara yakın karşılığı olan bir işi Özmen'lere bağladı.

Bu sayede SNC, değerini 5 yılda katladı. Ancak bu ilişki, Özmen'lerin valiye para akıttığı ve eşini tatile gönderdiği iddialarının gündeme gelmesiyle tepki topladı.

Özmen ailesi, 11 Eylül sonrası siyasi bağlantıları sayesinde ABD'nin "karanlık dünya" olarak adlandırılan askeri projelerine dahil oldu. Bu projelerde, 6 yılda tam 602,5 milyon dolarlık sözleşme imzaladı. Ayrıca, SNC'nin federal sözleşmeler alması için lobicilere milyonlarca dolar ödedi.

SNC'nin ABD Özel Operasyonlar Komutanlığı adına casusluk yapmak üzere Afrika'daki gizli savaşın ön saflarında yer aldığı iddialar arasında. Şirketin ABD Afrika Komutanlığı ile yakın çalışarak gizli görevlerin desteklenmesine yardımcı olduğu ifade ediliyor. Pentagon ve CIA, yıllardır gizli operasyonlar için SNC gibi şirketleri kullanıyor.

Öte yandan Sierra Nevada ABD dışındaki operasyonlarında işkence iddiaları ve yolsuzluk suçlamalarıyla karşı karşıya kaldı. Ayrıca, şirketin Türkiye karşıtı faaliyetlerde bulunduğu, Irak, Suriye ve Libya'da ABD Özel Kuvvetlerini taşıyan uçaklarla casusluk faaliyetleri yürüttüğü ileri sürülmekte.

Bu bağlamda, Sierra Nevada Corporation ve Özmen ailesinin ABD ile olan ilişkisi, siyasi bağlantılar, askeri projeler, lobicilik ve casusluk faaliyetleri üzerinden şekillenen karmaşık ve karanlık bir yapıya sahip olması, Kılıçdaroğlu’nun tam da kendisine verilen görev çerçevesinde Türkiye’nin sözde havacılık faaliyetlerini özde ise devlet sırrı niteliğindeki bilgiler dair mahrem odalarını yeniden ABD’nin denetimine açma hayali kurduğunu ortaya çıkardı.