Güney Kore Ulusal İstihbarat Servisi (NIS), Kuzey Kore'nin Rusya'ya ek asker gönderdiğini açıkladı. Özellikle Kursk bölgesine konuşlandırılan bu birliklerin, Ukrayna'ya karşı Rus güçlerine destek vermesi planlanıyor.

Daha önce, Ekim 2024'te yaklaşık 12.000 Kuzey Kore askerinin Rusya'ya gönderildiği bildirilmişti. Ancak bu birlikler, deneyimsizlik ve bölgeye yabancılık nedeniyle ağır kayıplar verdi. Ocak ayında yaklaşık 300 askerin öldüğü ve 2.700'ünün yaralandığı rapor edildi. Son olarak, ek olarak 1.000 ila 3.000 arasında askerin daha gönderildiği belirtiliyor.

İstanbul'da Kritik Diplomatik Görüşmeler

27 Şubat 2025 tarihinde, İstanbul'da Rus ve ABD'li diplomatlar, büyükelçiliklerin işleyişine dair sorunları ele almak üzere bir araya geldi. Görüşmeler, ABD'nin İstanbul Başkonsolosluğu rezidansında gerçekleştirildi. Bu toplantı, 18 Şubat'ta Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da yapılan ve iki ülke arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesini hedefleyen görüşmelerin devamı niteliğindedir.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, toplantının amacının, önceki ABD yönetimi döneminde biriken ve büyükelçiliklerin çalışmalarını engelleyen sistematik sorunları çözmek olduğunu belirtti. Lavrov, "Diplomatlarımız, eski yönetim döneminde biriken sistematik sorunları ele alacak." ifadelerini kullandı.

Savaşın Rusya'ya kaybettirdikleri

Ukrayna Genelkurmay Başkanlığı'nın verilerine göre, 24 Şubat 2022 ile 2 Şubat 2025 tarihleri arasında Rusya'nın toplam asker kaybı en az 840.360 olarak kaydedildi. Bu rakam, son 24 saatteki 1.320 kaybı da içeriyor. Ayrıca, Rus ordusu bu dönemde 9.908 tank, 20.667 zırhlı muharebe aracı ve 22.528 topçu sistemi gibi önemli miktarda askeri teçhizatını da yitirdi.

Azalan Askeri Kapasite ve Lojistik Zorluklar

Savaşın üçüncü yılında, Rusya'nın askeri ilerleyişi belirgin şekilde yavaşladı. 2025'in başlarında, Rus kuvvetleri Manhattan büyüklüğünde bir alanı ele geçirmek için neredeyse altı güne ihtiyaç duydu; bu, önceki aylara kıyasla önemli bir yavaşlama. Bu durum, artan kayıplar, azalan asker sayısı ve lojistik zorluklardan kaynaklanıyor. Özellikle, tank rezervlerinin tükenmesi, Rusya'nın askeri operasyonlarını sürdürmesini zorlaştırıyor ve Kuzey Kore gibi müttefiklerden destek arayışına itiyor.

Ekonomik Yük

Savaşın maliyeti, Rus ekonomisi üzerinde de ağır bir yük oluşturuyor. Moskova, gayrisafi yurt içi hasılasının %8'ini askeri harcamalara ayırmak zorunda kaldı ve uzun süredir bir tür savaş ekonomisi yürütüyor.

Terörist Yahudiler Batı Şeria'daki Filistinlileri gözaltına almaya devam ediyor Terörist Yahudiler Batı Şeria'daki Filistinlileri gözaltına almaya devam ediyor

ABD'nin Yeni Dış Politika Yaklaşımı

ABD Başkanı Donald Trump'ın göreve başlamasıyla birlikte, ABD'nin Rusya'ya yönelik dış politikasında önemli değişiklikler gözlemleniyor. Trump yönetimi, önceki dönemde uygulanan izolasyon politikalarından vazgeçerek, Moskova ile diplomatik ve ekonomik ilişkileri geliştirmeyi hedefliyor. Bu kapsamda, Suudi Arabistan'da gerçekleştirilen görüşmelerde, iki ülke arasında büyükelçilik personelinin artırılması ve ekonomik iş birliğinin güçlendirilmesi konularında mutabakata varıldı.

Ancak, Trump yönetiminin bu yeni yaklaşımı, Ukrayna ve Avrupa'daki müttefikleri arasında endişelere yol açtı. Özellikle, Ukrayna'nın savaşın çözümünde dışlanabileceği ve güvenlik çıkarlarının göz ardı edilebileceği kaygıları dile getiriliyor. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ise, ABD ile ilişkilerin yeniden inşası için güvenin tesis edilmesi gerektiğini vurguladı.

Türkiye'nin Arabuluculuk Rolü

Türkiye, Rusya ve ABD arasındaki bu kritik görüşmelere ev sahipliği yaparak, bölgesel barış ve istikrarın sağlanmasında önemli bir rol üstleniyor. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Numan Kurtulmuş, "Ukrayna ile Rusya arasında savaş sona ermeli. Diplomasi masası mutlaka sürdürülmeli. Biz diyalog için çaba sarf ettik, Rusya - Ukrayna arasında arabulucu olabiliriz." ifadeleriyle Türkiye'nin arabuluculuk teklifini yineledi.