Sabah gazetesi, Yeni Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'le bir söyleşi gerçekleştirdi. Söyleşide LGBT sapkınlığını ve FETÖ ile yapılan mücadeleyi sordu.

İşte soru ve cevaplar:

-2014 yılında dershanelerin kapatılması sürecinde adınızı çok duymuştuk. O günden bu yana neler değişti?

28 Şubat iradesi, kendi düşündüklerini hayata geçirmek için paravan olarak FETÖ'yü kullanmıştı. Dolayısıyla 28 Şubat'çılar eğitimle ilgili konuların ihalesini de FETÖ'ye verdiğini düşünüyorum. Nihayet MİT krizi, Gezi olayları ve dershanelerin kapatılması sürecinde bu açığa çıkmış oldu.

Benim düşüncem FETÖ ile 28 Şubat'çılar o dönemde birlikte hareket ediyordu. Biz de mili iradenin üzerinde olmaya çalışan bu tür vesayet odakları ile mücadele ettik.

Milli Eğitim ayağını da o dönemde biz yürüttük. Eğer FETÖ ile etkin mücadele yapılmasaydı, bu örgüt sadece Milli Eğitim'de değil, yetiştirdiği adamlar aracılığıyla kamuda ve askeri/sivil bürokraside bugün çok güçlü durumda olacaktı.

CUMHURBAŞKANIMIZIN EĞİTİMDEN BEKLENTİSİ YÜKSEK

-Bakanlığınız döneminde milli eğitimdeki öncelikleriniz neler olacak?

Sayın Cumhurbaşkanı'mızın Türkiye Yüzyılı ile ilgili bizim önümüze tuttuğu bir projeksiyon var. Bu Türkiye Yüzyılı'nı inşa edeceksek bunun başlangıç noktası elbette Milli Eğitim ve okullar olması gerekiyor.

Öncelikle bu vizyonu hayata geçirecek tedbirler almak istiyoruz. İkincisi, Cumhurbaşkanı'mızın müteaddit defalar söylediği eğitimle ilgili beklentilerin karşılanmadığı yönünde eleştirileri var.

Biz bu anlamda Cumhurbaşkanı'mızın ve halkımızın eğitimdeki beklentilerini karşılamak istiyoruz. Eylem planımızı da yakında kamuoyu ile paylaşacağız. Öğretmenlerimizle ilgili de şunu söyleyebilirim. Karar verme sürecine dahil edeceğiz ve birlikte çalışacağız.

DEPREM BÖLGESİNE EK KONTENJAN

-Göreve gelir gelmez LGS imtinanı ile ilgili deprem bölgesindeki öğrencilerimize bir müjdeniz olmuştu.

Evet, LGS ile ilgili olarak deprem bölgesindeki arkadaşlarımız, o kadar can kaybı ve yıkımın yaşandığı bir bölgede sağlıklı bir ortamda eğitim hizmetine erişemediğini düşündük.

Ya da hazırlanmak için yeterli psikolojik ortam oluşmamış da olabilir. Bu nedenle oradaki arkadaşlara diğer bölgelerde bir rahatsızlık olmayacak şekilde bir ilave kontenjan sağladık. Oradaki eksikliği bu şekilde telafi etmeye çalıştık.

YARIŞ MANTIĞI PEDAGOJİK OLARAK YANLI

-Bu yıl LGS'de 562 öğrenci tam puan aldı. Bunu nasıl yorumladınız?

562 birinci meselesi çok soruluyor. Ben ilkesel olarak sekizinci sınıftaki bir çocuğun birinci-ikinci gibi bir yarış içerisine girmesini doğru bulmuyorum. O tartışmalara hiç girmiyorum.

Açıklamalarımızda da şu kadar birinci ve bu kadar ikinci var şeklinde bir beyanımız da olmadı. Ben bu sınıflandırmayı pedagojik olarak doğru bulmuyorum. Bu sıralama sadece çocuklarımızı orta öğretim kurumlarına yerleştirmek için bir derecelendirme.

LGBT PROPAGANDASINDA TAVRIMIZ ÇOK AÇIK

-Bir öğretmenin ilkokul çocukları ile LGBT bayrağı önünde fotoğraf çektirmesi tepki çekmişti. Okullarda bu tür faaliyetler konusunda neler yapacaksınız?

LGBT dayatması konusunda bizim bakış açımızı şekillendiren iki husus var. Birincisi toplumsal değerler. Milli Eğitim Bakanlığı toplumsal değerleri gelecek kuşaklara aktarmak için çaba sarfeden bir kuruluş. Toplumsal değerlerimizle ters düşen konularla bir mücadele etmek zorundayız.

GEREKEN ÖNLELERİ ALDIK

Hokkabazlık jestleriyle milli şuurumuz uyanmaz Hokkabazlık jestleriyle milli şuurumuz uyanmaz

İkincisi de bizim korumamız gereken bir öğretmen itibarı var. Bu tür olaylar 1 milyon öğretmen ailesini rahatsız ediyor. Onların hukukuna zarar verecek konuların cezalandırılması gerektiğini düşünüyorum. Korumamız gereken 1 milyon kişinin itibarı var. Gereken önlemi aldık, bundan sonra da almaya devam edeceğiz.