AK Parti Eskişehir Milletvekili, AK Parti Sosyal Politikalar Bşk. Yrd. Prof. Dr. Emine Nur Günay, koronavirüsün ekonomide yol açtığı sarsıntıyı küresel çapta değerlendirirken, “bir virüslük dünya” değerlendirmesinde bulundu. 

“Dünya Çapında Ekonomik Daralma”
Baran’a konuşan Prof. Dr. Günay, Kovid-19 virüsünün çok ciddiye alınmadığını hatırlatarak şunları söyledi:

“Dünyada 2020 beklentilerinde çok olumsuz olmamakla birlikte küresel ticaretin ve ekonominin daralması bekleniyordu. Aralık ayında koronavirüs etkisiyle başladı. Çin tamamen izole edilmiş bir şekilde bu süreç yaşanacak diye düşünüldü. Bence dünya bu durumun ciddiyetinin çok farkında değildi. Zaten küresel köy haline gelmiş bir dünyada dört duvar arasında izole hale gelmiş durumdayız. Burada yapılması gereken, önce insan, önce sağlık diyoruz. Bu hususta ulusal politikalar değişiyor. Türkiye örnek bir ülke olarak gösteriliyor. İlk andan itibaren Çin’den uçuşlar durdurularak, kimseyi de mağdur etmeyerek tedbirler alınmaya başlandı.

Geldiğimiz noktada ise ulusal ekonomileri etkiler halde. Bütün dünya piyasalarında, borsalarda, tahvil piyasalarında düşüşler, emtia, özellikle ayrı bir boyutuyla petrol piyasalarının 2020’de daha da daralması bekleniyor.”

“Para ve Mali Politikaların Eşzamanlı Yürütülmeli”
Kovid-19’un artık Avrupa merkezli olarak değerlendirildiğine işaret eden Prof. Dr. Günay, Avrupa ekonomisinde alınan tedbirlerin sadece para politikaları bakımından yeterli olmayacağını belirtirken, doların rezerv para olması, dijital paranın piyasalara sürülmesi hususunda da görüş belirtti. Prof. Dr. Günay şunları söyledi: 

“İtalya, İspanya gibi bazı Avrupa ülkeleri daha kritik durumda. ABD’de de borsada ve tahvil piyasasında tarihî rekorlar kırıldı. Şunu vurgulamak istiyorum; şu anda bütün dünya para politikalarını sonuna kadar kullanıyor. Sıfıra düşürülen faizlerden, Avrupa’da eksiye düşürülen mevduat faizlerine kadar... Ama nereye kadar? Yalnız para politikaları ile mümkün değil, maliye politikalarının da eşgüdümle uygulanması gerekiyor. Hep bunun altını çiziyorum. Bazı ülkelerde bunu görüyoruz. IMF, Covid-19 salgınının küresel ekonomi üzerindeki olumsuz etkilerine karşı 1 trilyon dolarlık kaynağı kullandırmaya hazır olduklarını açıkladı. Ayrıca Covid-19’un Almanya ve AB ekonomisine etkisiyle birlikte, 2. Dünya Savaşı sonrası 614 milyar dolarlık (550 milyar euro) en büyük ekonomik yardım paketi açıklandı. Bu paket ticarî hayata da destek olmak üzere açıklanan bir paket. Burada bütün ülkelerin şunu yapması lazım. Para politikalarını uygularken, likiditenin kolaylaşması yanında iş dünyasına yönelik maliye politikalarının da uygulanması lazım. Dolar hakimiyeti, II. Dünya Savaşı’ndan sonra oluşan küresel sistem içerisinde gelinen nokta. 2003’ten beri doların uluslararası rezerv parası olması tartışılıyor. Ülkeler buna karşı dijital parayı ne ölçüde kendi sistemleri içerisinde tutabilir ve güvenilir olabilir, bunun için henüz biraz erken diye düşünüyorum. Bununla birlikte farklı tanımlarla uluslararası rezerv para biriminin oluşması söz konusu. Yaşadığımız küresel sağlık kriziyle birlikte bunun tekrar gözden geçirileceğini düşünüyorum.”

Türkiye ekonomisinde alınan tedbirleri de değerlendiren Prof. Dr. Günay, “Türkiye’nin, sağlık boyutu başta olmak üzere Ar-Ge çalışmalarıyla birlikte ekonomi politikalarıyla eş zamanlı şekilde bu süreci daha az etkilenerek atlatacağına inanıyorum.” dedi.

Colombo: Patlamanın Eşiğindeyiz
Hafta başında ABD borsaları büyük değer kaybetmişti. Nasdaq,  S&P 500 ve Dow borsalarında çakılma yaşandı, piyasalar 15 dakika boyunca işleme kapatıldı. Öte yandan Rusya ve Suudi Arabistan arasında başlayan petrol piyasası gerilimi önce küresel petrol fiyatlarının, ardından da petrol şirketlerinin değer kaybetmesine yol açtı.

Koronavirüsün DSÖ (Dünya Sağlık Örgütü) tarafından pandemi ilan edilmesinin ardından Kovid-19’un yeni bir küresel ekonomik krizin habercisi olduğunu söyleyenlerin aksine Forbes Dergisi’nde aylık ekonomi yazıları yazan Jesse Colombo, “Piyasalardaki düşüşün asıl nedeni koronavirüs değil” dedi.

2008 küresel ekonomik krizini önceden tahmin etmesiyle tanınan analist ve köşe yazarı Colombo birçok piyasada yeni balonların oluştuğuna işaret ederek, “Henüz ortada korona yokken bile resesyona doğru hızlıca ilerliyorduk.” dedi. İngiltere merkezli Independent’e görüş belirten Colombo, “Şu anda balon iyice şişmiş durumda. Korona virüs ikincil darbe görevi görüyor. Ama henüz korona virüs ortaya çıkmadan önce bile resesyona doğru hızlıca ilerliyorduk.” dedi. 

“Piyasada 20’den Fazla Balon Var”
2018 yılından beri ekonomik verilerin yeni bir finansal krizi işaret ettiğini, 2019 yılında 20’den fazla pazarda yeni balonların oluştuğunu ifade eden Colombo, bu pazarlar arasında ABD borsası, ABD ve Avrupa emlak piyasası, şirket borçları, teknoloji girişimleri, kaya enerjisi şirketleri gibi farklı sektörler olduğunu belirtiyor. “Balonlar nedeniyle oluşan enflasyona dayalı ekonomik iyileşme aslında bir illüzyon” diyen Colombo, “Patlamanın eşiğinde olduğumuzu düşünüyorum.” açıklamasını yaptı.

100 Trilyon Dolar Borç
Colombo 2008 krizinin kötü olduğunu ancak beklenen ekonomik krizin daha da kötü olacağını söyledi. Ona göre bu sorunun temel kaynağı ise 100 trilyon doları aşan borç yükü.

Colombo, “ABD’de konut balonu beş yıldan fazladır gelişiyor. 11 yıl boyunca uygulanan düşük faizler hem konutta hem de diğer alanlarda balonların oluşmasına neden oldu.” şeklinde konuştu.

Öte yandan 2020 Kasım’ında ABD’de yapılacak başkanlık seçimlerinde yarışan Demokrat parti adayları arasında adı geçen Massachusetts senatörü Elizabeth Warren da yeni bir krize ilişkin uyarılarda bulunmuştu. Kendisinin de 2008 krizi öncesinde uyarılar yaptığı belirtilen Warren, “Bugün ekonomimize baktığımızda, yeniden endişeleniyorum. Üretim alanında bir durgunluk görüyorum. Konut ve şirket borçları üzerinde gelişen kırılgan bir ekonomi görüyorum.” dedi.


Baran Dergisi 688.Sayı