Prof. Dr. Şahin Filiz isimli sapık, bugün Veryansın’da yayınlanan yazısında cemaat ve tarikatlara saldırdı.

Enes Kaya’nın intiharını cemaate bağlı olmasına dayandıran, felsefeci Şahin Filiz, cemaatlerin İslâm dışı olduğunu, buraların ilim-irfan çatısı olmadığını, dahası “hücre evi” olduğunu öne sürdü. Filiz yazısında, “Üniversite gençliğinin nasıl korkunç bir cendere içinde olduğunu apaçık görüyoruz. Fetö’yü bir deneyim fırsatı olarak değerlendiren cemaat ve tarikatlar, taktiklerini geliştirmiş; yurtlar kurmakla birlikte asıl ağırlığı ev örgütlenmelerine vermişlerdir. Nitekim rahmetli Enes Kara’nın kaldığı hücre-cemaat evi, Nurcuların Okuyucular grubuna aittir. Bilindiği gibi Fethulllahçılık, Said-i Nursi’nin ana kollarındandır. Okuyucular da aynı kaynaktan gelen bir başka nurcu koldur. Bağlantısal ve bütünsel düşündüğümüzde bunların birbirinden farkı olmadığını; eşeğin karpuz kabuğunun tümünü ıslattığını; değmeyen, işe yarar bir tarafının olmadığını anlarız. Aynı kaynaktan türeyen cemaatleri Fetö’den farklı görmek, bir ağacın ana dalını o ağaca ait değil diye kesip diğer kalanların o ağaca ait olduklarını öne sürmek kadar akıl dışı bir sanıdır.” diyor.

“Gençler cemaat yurtlarında tutukludur. Merhum Enes kara, bir günlük yurt hayatında ne olup bittiğini açıkça dile getirmiş. Verdikleri bir kap yemek ve bir yatağın karşılığında, gençlerimiz cemaat yurtlarında adeta tutsak olarak tutulmaktadır.” diye yazısına devam eden sözde profesör, hâdisenin “ailevi olmaktan” çıktığını, “bekâ sorunu” olduğunu söylüyor. Sapıklıklarınızı bir bir faş edeceğiz!