Amerika Halkları için Bolivarcı İttifak-Halkların Ticaret Anlaşması (ALBA-TCP) üye ülkelerinin temsilcileri, XIX Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi'ne katılmak üzere geçtiğimiz hafta Venezuela'ya geldi.

Zirvede, dijital sömürgecilik konusuna girdikleri zaman bertaraf edildiklerini ifade eden St. Vincent ve Grenadinler Başbakanı Ralph Gonsalves, “Toplumlarımızı sosyal laboratuvarlara dönüştürmek istiyorlar. ALBA-TCP bir bütün olarak, parçalarının toplamından daha fazlasıdır. Birbirimizi savunmak ve yoldan çekilmemek bizim elimizde. Bizim görevimiz Küba Devrimi'ni ve Bolivarcı Devrim'i savunmak” diye konuştu.

Zirve, “ALBA-TCP 19. Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi Bildirgesi” ile sona erdi.

Deklarasyonda, Latin Amerika ve Karayip bağımsızlık kahramanları anıldı ve ideolojilerinin haklılığı dile getirildi. Carabobo Savaşı'nın tarihsel önemine vurgu yapıldı. Emperyalistlere ve artan tehditlere karşı Latin Amerika ve Karayipler entegrasyonuna olan bağlılığı güçlendirmek istedikleri dile getirildi.

Çokuluslu Bolivya Devleti’nde anayasal düzenin yeniden kurulması ve Bolivarcı Venezuela Cumhuriyeti'nin yeni Ulusal Meclisi'nin kurulması memnuniyetle karşılandı. Sandinista Hükümeti Başkanı Daniel Ortega Saavedra’ya destekleri yinelendi. ABD’nin kardeş Nikaragua Cumhuriyeti'ne karşı saldırıları ve iç düzen bozucu girişimleri kınandı.

ALBA-TCP ile BM sistemi, CELAC, CARICOM, ACS, SICA, Afrika Birliği, Arap Ligi, SELA, ECLAC, Avrasya Ekonomik Topluluğu, ECOWAS arasındaki ilişki ve iç hukuka saygı memnuniyetle karşılandı. Karayip ülkelerinin adil yönetimi hakkı yinelendi ve destek sözü verildi. CARICOM kardeşlere karşı alınan önlemler şiddetle reddedildi.

Küresel sağlık krizinin mevcut bağlamında saldırgan ve özellikle ahlaksız olan Küba tıbbi iş birliğine karşı ABD hükümeti tarafından teşvik edilen itibarsızlaştırma kampanyası reddedildi.

Dünya Sağlık Örgütü'nün çalışmaları desteklendi. Uygun fiyatlı aşı, tıbbi malzeme ve ekipman dağıtımında destek sözü verildi. ABD’nin uluslararası hukuku ihlal eden ve tek taraflı zorlayıcı tedbirleri dayatması şiddetle reddedildi.

Yaşam ve sağlık hakkının emperyal güçler tarafından siyasi amaçlarla kullanılması kınandı. ABD’nin Küba'ya dayattığı soykırım niteliğindeki ekonomik, ticari ve mali abluka, 240'tan fazla tek taraflı zorlayıcı tedbirler kınandı ve bu soykırımın son beş yılda 17 milyar dolar zarar olduğu belirtildi.

Küba Cumhuriyeti'nin, ABD’nin sahte terör sponsorları listesine dahil edilmesi, şiddet eylemlerini destekleyen, içişlerine müdahale eden ve anayasal düzeni bozan utanç verici davranışlar reddedildi.