G7 grubunun dışişleri bakanları dönem başkanı İngiltere'nin başkenti Londra'da biraraya geldi. İki yıldan uzun süredir ilk defa yüzyüze biraraya gelen dışişleri bakanlarının gündeminde "sağlık, refah ve demokrasi" gibi konular bulunuyor.

İngiltere Dışişleri Bakanı Dominic Raab bu yılki toplantının açık, demokratik toplumları biraraya getirmek ve ortak zorluklar ile yükselen tehditlerle mücadele edilmesi gereken bu zamanda birliktelik sergilemek için bir fırsat olduğunu kaydetti.

Salı günü başlayan ve iki sürecek olan toplantıda ev sahibi İngiltere, giderek saldırganlaşan faaliyetler içerisinde olan Rusya, Çin ve İran'ın demokratik toplumlara ve uluslararası hukuk kurallarına meydan okuduğu uyarısında bulundu.

Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Kanada, Fransa, Almanya, İtalya, Japonya ve İngiltere'nin oluşturduğu G7 grubu dışişleri bakanları toplantısına Avustralya, Hindistan, Güney Kore ve Güney Sfrika Cumhuriyeti dışişleri bakanları da davet edildi. Bu davetin sebebinin İngiltere'nin bu coğrafyalarda ilişkilerini derinleştirme arzusunun yattığı belirtiliyor.

Borrell: Libya ve İran konusunda umut veren ilerlemeler var

Toplantının gündemine ilişkin en kapsamlı açıklama Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell'den geldi. Borrell, İran ve Libya ile ilgili umut verici gelişmelerin olduğuna işaret etti.

İran'ın nükleer anlaşmasıyla ilgili müzakerelerde son durumu ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'la görüştüklerini ifade eden Borrell, bunun zor bir süreç olduğunu ama devam ettiğini ve cuma gününden itibaren yeni bir tur müzakerelere başlayacaklarını açıkladı.

Borrell Libya'da ateşkesin sürdüğünü kaydederek, iyimser olduklarını ve iyi haber umduklarını dile getirdi.

Çin'le ilişkiler, Rusya, Etiyopya, Somali, Sahara bölgesindeki sorunları mevkidaşlarıyla görüşme fırsatı bulduğunu belirten Borrell Kolombiya'da bir haftadır süren protesto eylemlerinde 19 kişinin hayatını kaydettiği olaylardan endişe duyduğunu da sözlerine ekledi.

Borrell toplantıda , AB'nin üçüncü ülkelerden birliğe seyahat edeceklerin AB onaylı aşı olduklarını kanıtlamaları halinde sınırların açlıması üzerine görüş alışverişinde bulunduklarını da sözlerine ekledi.

Euronews