Bu camianın tabiatı belli ve yüzbinlerce gencin enerjisini nasıl heba ettiğini, sömürdüğünü bilmeyen yok… Dolayısıyla asıl mevzuya geçmeden birkaç hatırlatma yeterli gelecektir. Bu okulların büyük bir kısmının (%70’ler gibi) eğitim dili İngilizce, yani çocuklar günboyu- yıl boyu İngilizce üzerinden eğitim alıyor. Ve Türkçe bazı yerlerde seçmeli ders olarak mevcut. Her yerde ve her sınıfta değil. Hoş olsa ne olur; o dilde ne dediğin önemli nece konuştuğun değil. Müslüman olmayan ülkelerde İslâma dair bir anlatım dersi yok. Müfredat ne ise sımsıkı bağlılık söz konusu. Bazı yerlerde bırakın namazı taharet için “resmi korku” gereği musluk yok. Öte yandan elin çocuğunu şarkıcı, türkücü, dansçı yetiştirmek midir hizmet? Basireti bağlanmışlık bu değil de nedir? Bununla kalkıp kendini sahabe ile özdeşleştirmek zırva değil de nedir? Evet gelelim asıl mevzuya. Burada küçük dilinizi yutmamak için özel çaba gösterin. Haber aynı çevrenin yayı organlarından aynen. Sponsora dikkat, küfür şubesinin bir numaralı isimleri…

Geçtiğimiz yıllarda kendi çapında ve sınırlı imkânlarla düzenlenen organizasyon bu yıl Türkiye'nin önde gelen saygın kuruluşlarının sponsorluğunda sahne alacak.

Uzun süre 'önemsizleştirilmeye' çalışılan ve görmezden gelinen Türkçe Olimpiyatları bu yıl hayli popüler. Bunu da olimpiyatlara sponsor olmak için sıraya giren ünlü firmalardan anlıyoruz... Onlarca büyük firma içinde iki firma var ki Türkiye'nin iyiden iyiye normalleşme sürecine girdiğinin adeta en büyük kanıtı.

11. Uluslararası Türkçe Olimpiyatlarına ilk kez Koç grubu ve NTV ve Star'ın da sahibi olan Doğuş grubu sponsor oldu. Her iki firma olimpiyatların platinyum sponsorları arasında yer aldılar.

Eee 28 Şubat'ta da bunlar aynı idi, 1987 başörtü eylemlerinde de bunlar aynı idi, 12 Eylül’de hocaları aynı idi.

Ve bu çocukların müthiş reklam aracı olarak kullanılmaları işin daniskası. Öte yandan “hizmet” çerçevesinde yabancı ülkelerdeki okulların kapitalist endüstriyel faaliyetlerin koordineli bir şekilde yürümesi için kullanılması ise bir başka handikapı… Ne diyelim. Bir ara Pensilvanya’dan dansöz getirin oynatalım.