İsrail'in Filistin'e yönelik saldırıları ve soykırımı İstanbul, Sakarya, Marmara, İstanbul Teknik üniversitelerinin akademik kadroları ve YÖK yetkililieri tarafından cübbelerle protesto edildi. 

Cuma namazı sonrasında toplanan Akademisyenler adına açıklamayı Sakarya Üniversitesi öğretim Görevlisi Doç. Dr. Yaşar Kahraman Okudu. Ortak açıklamada , "İsrail'in 75 yıldır uyguladığı ve son 40 gündür soykırıma dönüşen zulmüne karşı Türkiye'de tepkiler yükselmektedir. İslam Ülkeleri Akademisyen ve Yazarlar Birliği (AYBİR), Eğitim Bir-Sen ve Cihannüma Derneklerinin ortak çağrısıyla Beyazıt Meydanı'nda toplandık. Bilim insanları ve üniversite çalışanları aydın sorumluluğunun gereği olarak Uluslararası toplumu Filistin'de yaşanan vahşet ve katliamı durdurmak üzere göreve çağırıyoruz. İsrail Temel insan Haklarını ihlal etmektedir. İsrail'in hukuk tanımaz tavrının altında işgalci, gaspçı ve terörist tavrı yatmaktadır.

Dolayısıyla bölgede ve dünyada barışın tesisi için tek çözümün İsrail'in 1947 öncesi Filistin sınırlarının dışına çıkartılıp Filistin adlı tek bir devletin tanınmasıdır" dedi.

Giderek kitlesel bir biçimde yozlaşan ve fosilleşen bir nesille karşı karşıyayız Giderek kitlesel bir biçimde yozlaşan ve fosilleşen bir nesille karşı karşıyayız

Doç. Dr. Yaşar Kahraman, "75 yıllık İsrail işgalinin soykırıma dönüştüğü, Batılı devletlerin işbirliğiyle 5 bini çocuk olmak üzere 10 binden fazla sivilin katledildiği, üniversite, okul ve hastanelerin bombalandığı Gazze'deki vahşete dur demek ve Filistinlilere destek vermek için alanlardayız. Arap Birliği Filistin'i yalnız bırakmış Birleşmiş Milletlerde katliamları görmeden gelmektedir. Her gün yüzlerce masum insan katlediliyor. Dünyanın tüm meydanlarında vicdanlı insanlar özgür Filistin diye haykırmaktadır. İşgalci İsrail ve destekçilerini toplum vicdanlarında mahkum etmişlerdir. Devlet olmayıp terör yapılanması olan İsrail bir an önce durdurulmalıdır. İki devletli değil Filistin adı altında özgür tek devletli çözüm sağlanmalıdır. İşgal edilen Filistin'de 19 üniversite kapalı 88 bin öğrenci eğitim alamıyor. Çocukların çoğu eğitim diplomaları yerine şahadet diplomalarını almıştır.. Yaşam hakkı ihlal edildi. 12 bin insan katledildi. 5 bine yakın çocuk şehit edildi. İnsani yardımlar engellenip , hastaneler, okullar, camiler, kiliseler ve yüzbinlerce ev ve konut kullanılmaz hale getirildi. 365 kilometrelik alan 18 bin ton bomba kullanılarak kullanılmaz hale getirildi" dedi.

İsrail'in Gazze'de uyguladığı vahşetin "soykırım" tanımının da ötesine geçtiğini belirten akademisyenler özellikle eğitim alanında yaşanan ihlallere de dikkat çektiler. Uluslararası savaş hukukunu hiçe sayarak hastane, okul, cami ve kilise gibi sivil kurumları fütursuzca bombalayan İsrail'in Gazze'deki üniversiteleri bombalamasını; rektör, akademisyen ve öğrencileri şehit etmesini, en temel hak olan eğitim hakkının kullanılamaz hale gelmesini şiddetle kınadılar. Eğitim alanındaki ihlallerin Gazze ile sınırlı olmadığını, Batı Şeria ve Filistin genelinde tüm eğitim kurumlarının kapalı olduğu vurgulandı.

Türkiye'deki ve dünyadaki meslektaşlarına da çağrıda bulunan akademisyenler İsrail eğitim kurumlarıyla her türlü ilişkinin kesilmesi ve Filistinli akademik kurumlarla iş birliğinin artırılması çağrısında bulundular.