İstanbul Üniversitesinden yapılan açıklamada, sivil halka yönelik her türlü şiddet eylemi kınanarak, tarafların uluslararası hukuk kurallarına uymaları istendi.

Saldırıların ve ambargonun devam etmesi halinde bölgede yaşananların savaş suçları ve insanlığa karşı suçların ötesine geçeceği, Filistin halkının soykırım ile karşı karşıya kalmasından endişe edildiği aktarılan açıklamada, "Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 465 (1980), 476 (1980), 1397 (2002), 1515 (2003) ve 2334 (2016) sayılı kararlarının ivedilikle hayata geçirilmesini talep ediyoruz. İstanbul Üniversitesi olarak bu konuda bilim insanlarının da insanlığa ve masumlara karşı sorumluluğu olduğuna inanıyor, tüm ülkeleri bölgede kalıcı barışın sağlanması yönünde çaba göstermeye davet ediyoruz." ifadeleri kullanıldı.

İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa'dan (İÜC) yapılan açıklamada, Gazze'de tüm dünyanın gözü önünde özellikle sivil halka yönelik artarak devam eden saldırıların büyük bir endişe ile takip edildiği belirtildi.

Saldırıların şiddetle kınandığı ifade edilen açıklamada, "Masum sivillere yönelik uygulanan orantısız şiddetin bir an önce durdurulması ve bölgede kalıcı barışın tesis edilmesini temenni ediyoruz." ifadelerine yer verildi.

Açıklamada, üniversitenin bölgedeki olumsuz şartlar nedeniyle kendisi ya da ailesi etkilenen uluslararası öğrenciler ile personellerin, bağlı bulundukları birim yönetimi ile iletişime geçtikleri takdirde kendilerine gerekli desteğin sağlanacağı vurgulandı.

"Tüm insani haklara ulaşımı engelleyen bu saldırıları şiddetle kınıyoruz"

Yıldız Teknik Üniversitesinden "Barış ve İnsanlık için Birlikte Durma Zamanı" başlığıyla yapılan açıklamada, "Gazze'de yaşanan özellikle sivillere yönelik artarak devam eden şiddet olaylarına büyük bir endişe ve üzüntü ile takip ediyoruz. Masum sivillerin yaşam hakkını tehdit eden, tüm insani haklara ulaşımı engelleyen bu saldırıları şiddetle kınıyoruz. İsrail'in bölgedeki saldırıları kabul ve telafi edilemez felaketlere yol açmakta, barış çabalarını ve umutlarını olumsuz etkilemektedir." değerlendirmesinde bulunuldu.

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesinden yapılan açıklamada, 7 Ekim'den bu yana Filistin ile İsrail arasında yaşanan ve doğrudan sivil halka zarar veren saldırıların endişeyle izlendiği kaydedildi.

Saldırıların kınandığı açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

"Bölgede uluslararası hukuka, Birleşmiş Milletler kararlarına tarihi ve sosyal gerçeklere uygun bir barış ve istikrar düzeninin bir an önce sağlanması gerekmektedir. Taraflar arasında yaşanan gerilimin son bulması için başta Gazze olmak üzere, Filistinlilerin temel hak ve özgürlükleri derhal teslim edilmelidir. Bölgede acilen barış ve huzur ortamının sağlanması, uluslararası hukuk kurallarının devreye girmesi ile mümkündür. Bu yöndeki bütün çabaların destekçisi olduğumuzu kamuoyuna saygıyla duyururuz."

Marmara Üniversitesinden yapılan açıklamada, saldırıların doğrudan sivil halka dönük başladığı belirtildi.

"Bu orantısız şiddet karşısında, tarafları hamaset gözetmeden uluslararası hukuk kurallarına uygun davranmaya çağırıyoruz." ifadelerine yer verilen açıklamada, Orta Doğu'da yanan ateşin sivil halkın can güvenliği endişesinden çıkıp çok büyük acıya ve yıkıma dönüşmeye başladığı aktarıldı.

Açıklamada, Gazze halkına katliam derecesine varan saldırıların insan haklarına aykırı bir biçimde elektrik, su, gıda, sağlık gibi hayati engellemelerle devam ettiğinin altı çizilerek, "İsrail'in uluslararası hukuka ve insani değerlere bağlılıkla hareket edip sivil halka uyguladıkları her türlü şiddeti kaldırmalarını talep ediyoruz. Marmara Üniversitesi olarak Orta Doğu'da katliam boyutunda yaşanan durumla ilgili bilim insanlarının da sorumlulukla hareket etmesi gerektiğine inanıyor, tüm ülkelere ve devlet yöneticilerine bölgede kalıcı barışın sağlanması yönünde insanı hakları adına çaba göstermeye davet ediyoruz." değerlendirmesi yapıldı.

İstanbul Teknik Üniversitesinden (İTÜ) de İsrail'in Filistin'e yönelik saldırılarına ilişkin açıklama yapıldı.

Açıklamada, yüzyıllar boyunca birçok inancın önemli sembolü olan Kudüs'ün bugün işgali ve yıkımı temsil eder hale geldiği vurgulanarak, şunlar kaydedildi:

"İsrail'in yaptığı yoğun hava bombardımanlarında Gazze'deki sivil yerleşim yerleri, ibadethaneler, hastaneler ve eğitim kurumları başta olmak üzere tüm altyapı bilinçli bir şekilde ve yaşamı imkansız kılmak maksadıyla hedef alındı ve alınmaya devam ediliyor. Özellikle eğitim kurumlarına yapılan saldırı savaşın sadece bugünü değil, geleceği de etkileyeceğine bir kanıttır. Savaşları bitirebilecek yegane şey silahlar değil, kalemler ve kitaplardır. İTÜ ailesi olarak bölgedeki tüm aktörlere savaşın bitirilmesi, bölgedeki huzurun sağlanması ve yapılan insanlık suçlarına bir an önce engel olunması için adalet çağrısı yapıyoruz."

Galatasaray Üniversitesinden yapılan açıklamada, İsrail ve Filistin'deki çatışmalarda sivil halka yönelik her türlü şiddet eyleminin kınandığı ifade edildi.

Açıklamada, tarafların uluslararası insancıl hukuk kurallarına uygun davranmaları talep edilerek, "Bu yükümlülüğe dayanarak, orantısız bir şiddet ve sürgüne maruz bırakılan Gazze halkının ihtiyacı olan su, gıda, barınma ve sağlık hizmetlerine ulaşmasına yönelik tüm engellerin kaldırılmasını ve Birleşmiş Milletlerin ilgili kararlarının acilen uygulanmasını istiyoruz. Tarafların yanı sıra tüm ülkeleri ve devlet yöneticilerini de bölgede kalıcı barışın bir an önce sağlanması için insan hakları adına çaba göstermeye davet ediyoruz." denildi.

Haaretz'den önemli çıkış: ABD, işgal altındaki Filistin'i tanımalı! Haaretz'den önemli çıkış: ABD, işgal altındaki Filistin'i tanımalı!

 "Bütün dünyanın sivil halka destek çıkmasını talep ediyoruz"

Türk Alman Üniversitesinden yapılan açıklamada, İsrail ile Filistin arasındaki çatışma nedeniyle endişe duyulduğu aktarıldı.

Açıklamada, her türlü uyuşmazlığın uluslararası hukuk, insan hakları ve Birleşmiş Milletler kararları doğrultusunda barışçıl yollarla çözülmesi gerektiğine duyulan inanç vurgulanarak, "Bütün dünyanın bu kapsamda sivil halka destek çıkmasını ve Gazze'de insanların insani yaşamı için gerekli her türlü ihtiyaçlarının karşılanmasını talep ediyoruz. Tüm dünyanın bölgedeki insanları koruyacak ve başlamış ihtilafın sonlanması için gerekli insani, barışçıl ve hukuki girişimlerde bulunmasını talep ediyoruz." değerlendirmesi yapıldı.

"İnsanlığa karşı yapılan tüm saldırıları esefle kınıyoruz"

İstanbul Medeniyet Üniversitesinden yapılan açıklamada ise Müslümanların ilk kıblesi ve tüm inançlar için önemli merkez olan Kudüs'ün saldırı ve işgal altında olan bir bölge olarak anıldığı belirtildi.

"Filistin ve Gazze, İsrail'in 1967 sınırlarına uymayarak ve uluslararası hukuku çiğneyerek, yarım asırdır devam ettirdiği ağır saldırılara bir kez daha maruz kalmaktadır." ifadeleri kullanılan açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Yoğun hava saldırılarıyla bebeklerin, çocukların, kadınların ve sivillerin hedef gözetmeksizin katledildiği fosfor bombası gibi yasaklı silahların kullanıldığı, hastaneler ile eğitim kurumları ve yerleşim yerleri başta olmak üzere tüm altyapının kasıtlı bir şekilde imha edildiği, savaş hukukunun ve uluslararası hukukun hiçe sayıldığı bir insanlık dramıyla karşı karşıyayız. İstanbul Medeniyet Üniversitesi camiası olarak başta Birleşmiş Milletler ve uluslararası toplum olmak üzere bölgedeki tüm aktörleri savaşın sona ermesi ve kalıcı barışın sağlanması konusunda sorumluluk almaya davet ediyor, Gazze'deki katliamı ve insanlığa karşı yapılan tüm saldırıları esefle kınıyoruz."

"Filistin halkının yanında olduğumuzu bildiriyoruz"

İstanbul Medipol Üniversitesinden yapılan açıklamada da İsrail'in Gazze'de doğrudan sivil halka yönelik gerçekleştirdiği saldırıların vicdanlarda onulmaz yaralar açtığı belirtildi.

Açıklamada, her geçen gün artan şiddet olaylarının tüm uluslararası itidal çağrılarına rağmen devam ettiği ifade edilerek, "İstanbul Medipol Üniversitesi olarak zulme dönüşen şiddeti kınamakla kalmıyor, aynı zamanda masum Filistin halkının yanında olduğumuzu bildirerek, duyduğumuz üzüntü ve endişeyi açıkça ifade etmek istiyoruz. Katliama dönüşen şiddet döngüsüyle ilgili olarak bilim insanlarının da sorumlulukla hareket etmesi gerektiğine inanıyor, uluslararası kamuoyunu bölgede kalıcı barışın sağlanması adına gayret göstermeye davet ediyoruz." görüşlerine yer verildi.