Geldiğimiz noktadan bakacak olursak… Kadını iş hayatına mecbur eden ekonomik şartlar yeniden tertib edilmeden, kadının evde olmasını sağlayacak teşvik politikaları uygulanmadan, hatta evlilik kurumunu aşağılayıcı, sorumsuzluğu teşvik edici çalışmalar engellenmeden bu mesele vuzuha kavuşmayacak. Özellikle, “acaba kadın neden doğurmuyor, bir sahaya inip bakalım” diyerek, hiç evlenmemiş veya çocuk yapmamış kadınların sahada araştırma yapmaya gitmesi de Nasreddin Hoca’nın samanlıkta kaybettiği iğnesini bahçesinde aramasına benziyor. Yani diledikleri kadar sahaya inilsin, o kaçtıkları ve kendilerine bile itiraf etmekten imtina ettikleri sorunun cevabı herkesçe malum! Yahut “neden kimse doğurmuyor?” sorusunun cevabını en çok doğum yapan ilde arasınlar.
Aile yapısının bozulması ve tekrar inşa edilmesine dair
Kadını evden kopararak annelik gibi mukaddes bir hüviyet ile aile gibi mukaddes bir müesseseyi tahrip etmek hiçbir topluma fayda getirmeyecektir. Asırlardır bu deneniyor ve dünyanın geldiği içinden çıkılamaz vaziyet ayan beyan ortada. İdeal aile yapısı ancak İslâmî değerler çerçevesinde teşkil edilebilir ve muhafaza edilebilir
Yorumlar
Trend Haberler
"Nüfus eriyor" diye feryat eden Aile Bakanı, kadınları evden uzaklaştırıyor
Zülfü Livaneli’den geç gelen 'Abdülhamid Han' itirafı
Papa 14. Leo’nun İstanbul ve İznik temasları: "Büyük Batı" projesinin teolojik ayağı mı?
Aylık Baran Dergisi 46. sayı çıktı! -Erkeğe erkek olmak, kadına kadın olmak zor geliyor-
Sultanahmet'i ziyaret eden aktris Müslüman olup İslam'ı anlatmaya başladı
Baykar iki yıldır küçük nükleer reaktör projesi üzerinde çalışıyor