Yusuf Kaplan, MTO İstanbul Anadolu Yakası Toplantısı için bulunduğu TÜGVA İl Temsilciliği’nde kendisini ziyaret eden BDA Derneği temsilcileri vesilesiyle, Salih Mirzabeyoğlu Külliyatı hakkında dikkat çekici değerlendirmeler yaptı.

Kaplan şunları dile getirdi:

İBDA’da da MTO’yu doğrudan takib eden, derslerini özellikle takib eden, kitap listesini okuyan arkadaşlarımız, kardeşlerimiz var. İBDA’nın özellikle kitap listesi okuma entellektüel çabasını, gayretini söylemeye zaten gerek yok, muazzam bir çaba var. Tabiî ki onun aynı zamanda çeşitlendirilmesi, zenginleştirilmesi, özellikle güncellenmesi sözkonusu olabilir. Daha sistematik, daha akademik bir niteliğe de büründürülmesi gerekir. Şimdi ben Mirzabeyoğlu’nun metinlerine bakıyorum. Önceden, engelleyen bir şey vardı, onu da hatırlatayım. Özellikle Mirzabeyoğlu’yla kendisini ilişkilendiren arkadaşlarda, işi abartan, dolayısıyla kendileri dışındaki her şeyi hiçleştiren bir çalışma vardı. Müslüman için, Nebevî yöntem, değerli olan her şeye değerini vermeyi gerektirir. Bu, bizim ahlâkî olarak üstlenmemiz gereken bir şey. Dolayısıyla, bu, bir şekilde, çok ciddi bir entellektüel kuşağı, bizim kuşağımızı, Mirzabeyoğlu’nun külliyatından uzaklaştırdı. Halbuki ben şunu söylüyorum: Özellikle son dört-beş senedir kitapların biraz üzerine gitmeye başladım, son bir-bir buçuk senede okumaya başladım. Bakın, tabiî ki Üstad Necip Fazıl’ın paltosundan çıkmış birinden bahsediyoruz, O’nun bir şekilde izini sürmeye çalışan bir mütefekkirden bahsediyoruz; ben, özellikle bazı bakımlardan Necip Fazıl’dan çok daha derinlikli bir fikir adamıyla karşı karşıya kaldığımızı ve bu fikir adamına yapılan sükût suikastinin kabul edilemeyeceğini özellikle hatırlatmak istiyorum. Bu söylediğim çok önemli bir şey. Dolayısıyla, Medeniyet Tasavvuru Okulu talebesine düşen bence ilk önceliklerden birisi, Mirzabeyoğlu’nu anlamak ve dolayısıyla o konu üzerinde de kafa patlatmak.”