Aylık Baran Dergisinin 12. sayısında İlhami Atalay ile yaptığımız röportajda Atalay,  Yeni Dinamizm” manifestosu ile ilgili şunları dile getirdi:

"1979 yılında İstanbul İş Sanat Galerisinde “Yeni Dinamizm” manifestosuyla “Hareket ve Zaman” konulu 119 resimden oluşan bir sergi açmıştım. Tabii o zaman o tabloları akademiye sokmadılar. Ve o tablolar 2 saat boyunca yağmurda ıslandılar. Asistanlık imtihanında tablolarımı sergilemek istedim buna izin vermediler. Beyoğlu Devlet Güzel Sanatlar Galerisi’nde Akıncılar tablosu sebebiyle sergimi kapattılar. Jüriyi çağırdılar ve resimde mesajlar var yani sarık, hilal, Osmanlı-Türk ordusu bulunuyor diyerek izin vermediler. Zaten sıkı yönetim de vardı. Bir de “Yeni Dinamizm” diye bir manifesto yayınladım.

Akıncılar 1985

İşte o Yeniden Dinamizm Manifestosu:

Estetiğimiz uyanış, silkinme ve uyuşukluğun karşısında hareketlilik, coşku ve heyecanın ifadesidir. Sanat ve cemiyet hayatına çöreklenmiş her türlü gevşekliğe, tembelliğe ve sefalete karşı gönüllerde uyanan taze bir heyecan, bir diriliş akımıdır.

Sanatkâr duyarlılığımızla toplumsal rolümüzü hatırlayarak birlik halinde bir şeyler gerçekleştirmek arzusunun verdiği iç huzursuzluktur. İçimize doğan ilhamların yoğunluğu, yüreğimize dalga dalga çarpışların sesidir. Yeni bir estetik, yeni bir çığırdır.

Medeniyetimizin Batı kültürü karşısında geçirdiği değişim ve etkileşim sonucunda meydana gelen yozlaşma bütün hızıyla devam ederken, umutsuzluğa düşmeden cesaret ve medeniyetimizin yeniden biçimlenmesindeki sorumluluğumuzu unutmamaktır.

Cehaletin ve sefaletin kol gezdiği, kasvetin ve umutsuzluğun getirdiği yıkıma karşı bin coşkunluk, moral ve silkinme hareketidir.

Globalleşme adı altında Batı’nın suni ve sahte değerlerinin evrensel değerler olarak tanıtıldığı, kültürel düzlemdeki bu yoğun bayağılaşma sürecinde sanatımıza gerçek bir evrensel boyut kazandırmaktır.

İnsanı değiştirmek, görüşlerine yeni bir yön vermek, duygularını ve düşüncelerini yeniden biçimlendirmek, hedeflerini ve değer ölçülerini yeni baştan düzenlemeyi, sanat ruhunun ve insanlık değerlerinin yüceltilmesini amaçlayan estetik bir harekettir.

Türk sanat ve fikir hayatının sefaletini, köhne kalıplaşmış zihniyet ve kurallarının kendi özünden kaynaklanarak yırtan ve yeniden dirilişi gerçekleştiren bir harekettir.

Zamanın paslı, kör tırpanıyla biçilmeden boy salabilmek için en kötü, en uygunsuz şartlarda bile çiçeklerimizi açabilmektir.

Taş altında kalıp, sararmış fidanlar misali; ışığa ulaşmak için günün birinde üstümüzdeki kayayı delip parçalamak için bizlik olmak sevdasıdır.

Düşüncelerimizi hep bir ağızdan söylemek, inancımızın ürünlerini topluca sergilemek için bir aşka heyecana sahip olabilmektir.

İşte bu dinamizm ruhuyla her türlü çaresizlik ortamında varolma ve üretme gücünü muhafaza etmek, mücadele aşkını, azmini ve sabrını kaybetmemektir.

*Emperyalistlerin değerlerini dayatmaya çalışan, sömürücü güçlerin çıkarlarına hizmet eden, milletimizin zamanını ve gününü israf eden düzensiz, ahlaksız işleriyle havayı çürüten, hastalıklarla dolduran yozlaşma ve kirlilik aşılayan sinsi millet vatan düşmanlarına aman vermemektir.

Milletin ahlakını bozmak için sanat özgürlüğü adı altında iğrençliklerini sergileyenlerin karşısında gerçeği, iyiyi, güzeli aşılayan bizler, halkımızın özlemini, ilahi sevginin kaynağına çağıran tabloları sergilemektir.

Bu özlemin ateşini yeniden gönüllerde tutuşturmak için, imanımızı ve ümidimizi yitirmeden gönüllerimizi gerçek güzelliğin kaynağına bağlamaktır.

Bu inançsızlığı simgeleyen ekolün sanata anlamsız bir yön verme gayretine karşılık, yeni bir denge oluşturarak sanatta yeni bir estetik hareketi gerçekleştirecek onları anlamsızlığa mahkûm etmektir.

Sanatın gerekliliğine inanmış, inancıyla ruhlarını yoğurmuş, üstün yetenekleriyle güçlü eserler verecek sanatkarlarımızın bir araya gelerek birlikte söz söyleme vaktidir.

Çağdaş sanat ve özgürlük anlayışının her türlü ahlakî, manevî ruhsal tüm insanlık değerlerinin tahsili yolunda kullanıldığı, sorumsuzluk, kuralsızlık ve başıbozukluğun, heva ve hevesin toplumsal bir olgu haline getirildiği ortama yüce insanlık değerleriyle yüklü sanatçılarımızın eserleriyle ortaya çıkmasıdır “dinamizm”…

Sanat ve estetiğin olmadığı, çirkinlik ve bayağılığın boy saldığı ortama, gerçek bir estetiğin kurucuları, farklı tarzın ustaları, aşkı, sevgiyi güçlü bir şekilde yansıtan iddialı “dava sanatkarları” meydana çıkmasıdır “dinamizm”…

Üstün bir bilgi birikimleriyle duygularını şuurlu bir şekilde besleyip, içlerinde kıpırdayan ilhamlarını yönlendirecek, tek yönlü tezat bir sanat anlatımında yeni bir denge oluşturmak, yeni bir cephe açacak bir estetik hareketi başlatmaktır.

Cesur olanlar asla yenilmezler. Dalgalar kayaları dövmekten asla vazgeçmezler. Denemekten vazgeçmeyenler mutlaka yeni bir yol bulurlar.

Medeniyetimizin çökme noktasına geldiği, Batı kültürü içinde eriyip yok olmaya yüz tuttuğu günümüzde varolma mücadelemizi verebilmektir.

Medeniyetimizin estetik anlayışında tarihle, inançla, yaşanmışlıkla olan bağlarımızla ilgili olarak farklı bir bakış açısı ve sanatını oluşturmaktır.

Günümüzde kültür-sanat olarak tanıtılan birçok şeyin ardından globalleşme, köleleşme zihniyetine bağlı bir zihin yapılanması olduğunu görüyoruz. Milletlerin köleleştirilmesinde öncelikle zihin yapılarını tahrip etmek ve kendi kültürel yayılmalarını sağlamak kolonileşmeyle eş anlamlıdır.

İki asır boyunca zihin yapımızın korkunç bir tahribata uğratıldığının farkında olmalıyız.

Günümüzün sanatında maalesef yabancılaşmanın, kuşkunun, kaygının sembollerine ve dahi ahenksizliğin, çirkinliğin, nefretin, zevksizliğin hâkim olduğunu görüyoruz.

Medeniyetimizin yeniden inşasında yeni kavramların, biçimlerin ve sembollerin keşfedilmesi ve geliştirilmesi için gayret göstermeliyiz.

Düşüncelerimizi dumura uğratan, fikriyatımızı yoksullaştıran ürkütücü karanlıktan çıkıp, devamlı yeni dünyalara doğru yürümenin heyecanıdır “dinamizm”…

Amacımız sanattan ve estetikten yedi kat uzaklaştırılmış milletimize sanatın ve amacının ne olduğunu, sanatın ne kadar elzem olduğunu ve hayati önem taşıdığını, sanatsız yaşanamayacağını ve sanatsız bir milletin asla var olamayacağını anlatmak ve bu konuda milleti bilinçlendirmektir.

Geleceğin sanatkarları olarak sanatın temelinde ve ruhunda yenilenmenin esas olduğuna inanarak, çağın şartlarına uygun yeniliğe ve bilimsel araştırmaya dayalı, geleceğin yeni sanatını ortaya koymayı, yeni usuller ve teknikler geliştirmeyi, yeni yıollar açmayı hedefleyen düşüncelerle birlik olmak, bir çekirdek oluşturmaktır “dinamizm”…

İnsan ruhunun derinliklerine inen çizgileri derinden hisseden sanatkarlar olarak güzelliklere işaret edip, insanlara hatırlatmak ve onları güzellikler karşısındaki derin uykularından uyandırmaktır “dinamizm”…

Çekilmez dünyanın kahırlarından, duygusuzlaşmış, ruhsuzlaşmış insanlarımızı uyandırmaya ve onlara ilahi güzellikleri tattırmaya çalışmaktır “dinamizm”…

Milletimizi anlama, yorumlama, etkileme, ileriye ve güzele doğru yön vermeye çalışmaktır “dinamizm”…

Milletimizin eli, ayağı ve gözü olabilmek için insana özgü bütün geniş ilgileri, duyguları yansıtan sanatkarlar olarak, medeniyetimizin temelini, geçmişini, şimdisini ve geleceğini oluşturacak felsefeyi, bilimsel düşünceyi ortaya çıkaracak, insanlarımızı her türlü aldatıcı, sanal sapıklıklardan kurtaracak hakiki bilgiye ve gerçeğe ulaşmalarını sağlayacak yolu sermektir “yeni dinamizm”…

Sahte, aldatıcı dünya yerine, gözlem, akıl fikir yürütme ve delillendirme tecrübeleriyle elde edilebilen hakiki bilgiye ulaştıracak yolu açarak, modalaşmış, ticaret malzemesine dönüşmüş, kolay sanat anlayışının sonunu getirmektir “dinamizm”…

Güzellik kavramının hakikate giden yol, zarafetin ise nihai gerçekliğin anahtarı olduğunu idrak etmiş, duygusal derinliğe sahip kabiliyetli sanatkarlarımızın üretecekleri eserler medeniyetimizin temel taşlarını oluşturacaklardır.

Batı medeniyeti karşısındaki ezikliğimizin ızdırabını herkesten daha çok derinden hisseden sanatkarlar olarak, taklitçiliğin medeniyetimizde sebep olduğu ilmi durgunluğun neticesinde taklit karanlığına, düşüncesizliğine ya da düşünme düşmanlığına saplanmış beyinlerimizi arındırıp, şerefli duruşumuzu göstermektir “dinamizm”…

Sanatkarlarımızın hayal güçlerini geniş tutup, yüksek insanlık değerlerini keşfetmek, madde dünyasından sıyrılma gayreti içinde Batı’nın bakış açılarından çok daha başka hatta tamamen karşıt bir görüşle hareket etmeleridir “dinamizm”…

Yaratıcımızın musavvir sıfatının cüzlerini taşıyan sanatkarlar olarak, onun yarattığı malzemelerle, nimetlerine şükür ederek, duygularımızı anlatmada onun yolunda insanların iyiliğine kabiliyetlerimizi en güçlü bir şekilde kullanmamızdır “dinamizm”…

Baran Haber