MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yaşanan karikatür rezaleti üzerine “Sözde mizah dergisinde Peygamber Efendimize yapılan saldırıyı lanetliyorum. İslamofobiye karşı stratejik, hukukî bir eylem planı hazırlanmalı.” demiş.
Buradan soruyoruz: Türkiye gibi İslâm’ın buradan neşet ettiği, İslâm’dan bulduğu şerefle üç kıtaya hükmetmiş bir milletin anayurdu Anadolu’da, “İslamofobiye karşı eylem planı” hazırlamak da neyin nesidir? Burası Bizans mı? Fransa mı? İngiltere mi? Hayırdır?
Bu ne büyük saçmalıktır! Bin yıldır Müslüman vatanı olan bu topraklarda hiç kimse alenen İslâm’a düşmanlık falan edemez. Etmeye teşebbüs eden ahmak da bedelini öder. Bu, kanunla, planla, protokolle güvence altına alınacak bir hak değildir; bu toprakların mayasıdır.
İslamofobi tedbiri almak, kendi yurdunda sığınmacı muamelesi görmektir. Bu millet kendi vatanında inancını, Peygamberini korumak için devletinden “stratejik plan” dilenecek hâlde değildir. Devlet, milletin mukaddesatına saldıran kim varsa, anında hizaya getirmekle mükelleftir.
Mesele tedbir değildir. Mesele, devletin kendi rejimine çeki düzen vermesi, aslına rücu etmesi ve bunlar gibi kuduz İslâm düşmanı vatan hainlerine memlekette hayat bırakmayacak nizamı tesis etmesidir. Bu milletin devleti, Batı’ya benzeme telaşıyla kendi milletinden kopmuş bir mekanizma olmaktan çıkmalı, özüne dönmelidir. Çünkü bu topraklarda asıl olan, İslâm’ın hakimiyetidir. Geri kalan her şey teferruattır.
O hâlde yapılacak şey bellidir: Devlet, özüne dönecek. Bu milletin inancına, Peygamberine uzanan eli kıracak. Çünkü Anadolu’da tedbir değil, hâkimiyet esastır.
