Birleşik Krallık (BK), Rusya-Ukrayna gerginliği sürerken Doğu Avrupa'daki birliklerinin sayısını artırmayı planlıyor.

Başbakan Boris Johnson, cuma günü yaptığı açıklamada ülkesinin Ukrayna'ya desteğini yineleyerek Rusya için "Onların istikrarı bozan hamlelerine müsamaha göstermeyeceğiz. Rusların saldırganlığı karşısında her zaman NATO müttefiklerimizin yanında duracağız" dedi.

Johnson, Doğu Avrupa'da konuşlandırılan birliklerin sayısını iki katına çıkarmayı planladıklarını ve böyle bir hamlenin "Kremlin'e net bir mesaj göndereceğini" söyledi.

Haftaya Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'le görüşmesi planlanan Johnson, "Putin yıkım ve kan dökme yolunu seçerse, Avrupa için bir trajedi olur. Ukrayna kendi geleceğini belirlemekte özgür olmalı" ifadelerini kullandı.

BK'nin şu anda Estonya'da 900, Ukrayna'daysa 100'den fazla askeri bulunuyor. Ülkenin ayrıca Polonya'da da 150 civarı askeri birliği var.

Ukrayna'daki birlikler, BK'nin Orbital Operasyonu kapsamında hizmet veriyor. BK, 2015'ten beri burada 22 bin Ukrayna askerinin eğitilmesini sağladı.

Johnson, açıklamasında "Ordumuza haftaya birliklerin Avrupa'ya sevk edilmesi için hazır olunması emrini verdim. NATO müttefiklerimizi karada, havada ve denizde desteklediğimizden emin olmalıyız" ifadelerine yer verdi.

Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamadaysa plan dahilinde Karadeniz'e iki savaş gemisi, Rusya sınırındaki Estonya'ya da savunma silahları gönderileceği ve buradaki askeri birliklerin sayısının artırılacağı belirtildi. Buna ek olarak Kıbrıs'taki BK üssünden Romanya ve Bulgaristan hava sahasında devriye yapması için hızlı jetlerin görevlendirileceği de ifade edildi.

BK yetkilileri, haftaya Belçika'nın başkenti Brüksel'de söz konusu planın detaylarını netleştirmek için çalışmalar yapacak.

Geçen yıl mart-nisan döneminde NATO'nun, Rusya sınırına yakın bölgelerde Ukrayna'nın da katıldığı geniş çaplı tatbikatlar düzenlemesi, Kremlin ve Kiev arasında gerginlik yaratmıştı. Daha sonra Rusya'nın Ukrayna sınırına yaklaşık 100 bin asker yığmasıyla tansiyon ciddi şekilde artmıştı.

Rusya savaş açmak istemediğini belirtirken, Putin hükümeti bu hamle nedeniyle özellikle ABD ve NATO'dan sert tepki almıştı.