Mütefekkir Salih Mirzabeyoğlu’nun “Hakikat-i Ferdiyye - Çöle İnen Nur” isimli eserinin yeni baskısı çıktı.

Mütefekkir Mirzabeyoğlu, Hakikat-i Ferdiyye’nin takdiminde Üstad Necip Fazıl Kısakürek’in harikulade eseri Çöle İnen Nur’a niçin atıf yaptığını izah ediyor:

“Çöle İnen Nur, ‘Çöle ve Bütün Zamana ve Mekâna’… Üstadım’ın bir sanat ve fikir şaheseri ve benim başucu kitaplarımdan olan bu eser, bu zamana kadar ne yazık ki -istisnaları hariç- lâyıkı ve veçhile takdir edilememiştir… Anlayış yok, zevk yok, şevk yok, malzeme yok, var geçinilen malikiyet de ezbere soydan oldu mu, sorulacak suâl şudur:

-Ne arıyorsun ki ne bulacaksın!

Bu esere, Üstadım’ın ‘Çöle İnen Nur’ isimli eserini anarak girmem sebepsiz değil… 1994’ün şu gününden yaklaşık 9 sene önce azmaya özendiğim bu eser, vesilelerle zaman zaman ön plâna çıkan ve zaman zaman tüllenen bir murat hâlinde yaşarken, daima o eserin büyüsüyle ve eserin yanıbaşında karargâh kurdu… Has ve hususî nisbetimin içyüz gıdalarından biridir o eser!...”

Kovan olarak Çöle İnen Nur’u işaret eden Mirzabeyoğlu, kendisine düşen şeyin “Allah’ın Sevgilisi’ne bağlı en hakir bir fert liyakatini temsil mesuliyetiyle, doğrudan doğruya O’nun ‘kelâm ve mânâ toplayıcılığı’ vasfının hikmeti etrafında, o h ikmetin içine ve dışına doğru bir ‘ruhî aksiyon’ edâsı belirtmek, elimin değdiği yerde, ‘işte peteğime yerleştireceğim bal’ diye ruhumda teşekkül eden mizana nisbetle onu yerine yerleştirmek!..” olduğunu ifâde ediyor.

Salih Mirzabeyoğlu'nun hayatı

Bu eser, Salih Mirzabeyoğlu’nun Allah ve Resûlü’ne aşkının tezahürüdür. Sadece akıl değil, ruh ile de okuyup, özümsenmesi gereken bir eser…

Kâzım Albay’ın kaleminden "Hakikat-i Ferdiyye" ve Allah Resûlü'nün Hakikatini İnkâr Edenler” başlıklı yazıyı da okumanızı tavsiye ederiz.